14 Ocak Cuma Hutbesi yayınlandı! 14 Ocak Cuma Hutbesi tam metni!

Müminleri bir ortaya getiren ve birlik beraberliğin feyzini almayı sağlayan Cuma Namazı, Cuma Hutbesi ile manalı hale geliyor. Diyanet İşleri Başkanlığının yayınladığı 14 Ocak Cuma Hutbesi ile kıymetli mevzularda bilgilendirmeler yapılırken inanlar bu mevzuları öğreniyor; unutulanlar hatırlanıyor.

KELİME-İ ŞEHÂDET: İMANIN ÖZÜ

Sayın Müslümanlar!

Bir gün Allah Resûlü (s.a.s), Muâz b. Cebel ile birlikte seyahat ediyordu. Peygamberimiz, “Ey Muâz!” diye seslendi. Muâz b. Cebel (r.a), “Buyur yâ Resûlallah! Buyruğuna amadeyim!” dedi. Peygamberimiz ile Muâz ortasındaki bu karşılıklı konuşma üç sefer tekrar etti ve akabinde Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyurdu: “Kim, kalbiyle tasdik ederek Allah’tan diğer ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şehâdet ederse Allah ona cehennemi haram kılar.”

Aziz Müminler!

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in buyurduğu bu aziz kelam, insanı kulluk gururuna erdiren kelime-i şehâdettir. Kelime-i şehâdet;

“Ben şahitlik ederim ki Allah’tan diğer ilâh yoktur ve ben tekrar şahitlik ederim ki Hz. Muhammed, O’nun kulu ve Resûlüdür” demektir. Kim bu tevhid beyanını lisanı ile ikrar ve kalbi ile tasdik ederse iman halkasına dâhil olup mümin olur. Din-i Mübin-i İslam’a gönül verip Müslüman olur. Dünya ve ahiret saadetini elde etmiş olur.

Değerli Müslümanlar!

Bizler, ikrarıyla Allah’tan diğer hiçbir ilah kabul etmediğimizi, yalnızca O’na kulluk edeceğimizi ve O’ndan diğerine asla boyun eğmeyeceğimizi beyan ederiz. diyerek de alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğunu kabul ve tasdik ederiz.

Pahalı Müminler!

Kelime-i şehâdet, imanın özü ve İslam’ın birinci kuralıdır. Allah ile ortamızda bir mukaveledir. Rabbimizin isteğine talip olacağımıza ve Kur’an’ın yolundan ayrılmayacağımıza dair sözümüzdür.

Kelime-i şehâdet, Peygamberimizle ortamızda ahittir. Bu ahitle bizler, Peygamberimizin sünnetine sıkı sıkıya sarılmanın, imanımızın bir gereği olduğunu beyan ederiz. Allah’ın isteğine kavuşmanın Resûlüne itaatten geçtiğini bir defa daha tabir etmiş oluruz.

Kelime-i şehâdet birebir vakitte bir duruştur. O denli bir duruş ki hayatının her alanına İslam’ı aktarmayı unsur edinen… Hak davasından ve hakikat yolundan ayrılmamayı ilan eden… İslam’ın şanlı kıymetlerinden hiçbir vakit ödün vermemeyi taahhüt eden Müslüman duruşu…

Aziz Müslümanlar!

Kelime-i şehâdet, üstün bir amel, faziletli bir zikir, muazzam bir duadır. Ümmet-i Muhammed olarak bizler kelime-i şehadetle âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim olur, selamete ereriz. Şeytanın ve nefsin esaretinden kurtulup gerçek özgürlüğün tadına varırız. Her türlü berbatlıktan, bela ve musibetten emin oluruz. Kabirde azaptan, mahşerde cezadan bu tevhid beyanıyla kurtuluruz. Cennetin kapıları bu kelamla açılır. Cemâlullah’la fakat bu kelamla müşerref olunur.

Hutbemi Cenâb-ı Hakkın bize öğrettiği şu duayla bitiriyorum. “Rabbimiz! Doğrusu biz ‘Rabbinize inanın!’ diyerek, imana çağıran bir davetçiyi işitip iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi sil ve güzellerle birlikte canımızı al.”

Değerli Kardeşlerim!

Bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Son günlerde dünya genelinde ve ülkemizde koronavirüsün yeni ve daha süratli bulaşan çeşitlerinin yaygınlaştığı hepimizin malumudur. Hasebiyle salgın önlemlerine daha ihtimamlı bir formda riayet edelim. Hem kendi sıhhatimizi hem de sevdiklerimizin sıhhatini korumak için önlemi elden bırakmayalım.

Gündem