2020’de harcamaların yüzde 29’u online yapıldı

Mastercard tarafından, ödemeler ekosisteminin salgın ile dönüşümünü ve hayatı kolaylaştıran teknolojileri ele alan online basın toplantısı düzenlendi.

Çağlayan, toplantıda yaptığı konuşmada, 2020’de yaşanan global salgının en değerli çıktılarından birisinin hem tüketici hem de işletmeler bakımından hızlanan dijitalleşme çalışmaları olduğunu belirterek, “Ödeme sistemleri açısından da dijitalleşmeyi çok ağır olarak yaşadık hatta son 5 yılı değerlendirdiğimizde 2020 en fazla dijitalleştiğimiz yıl oldu.

Online alışveriş alışkanlıkları kazanıldı, temassız alışveriş önemli manada yükseldi, finansal hizmetleri taşınabilir formüllerle almaya başladık, öbür bir sözle ekosistem 2020’de dijitalleşti” tabirlerini kullandı.

“6 AYDA 4 BİN YENİ ŞİRKET E-TİCARETE ADIM ATTI”

İşletmeler açısından bakıldığında; e-ticaretin hem işletmelerin iştiraki hem de tüketicilerin kullanımı açısından önemli büyüme gösterdiğine dikkati çeken Çağlayan, “Pandemi, dijitalleşmeden çekinen binlerce KOBİ’ye e-ticarete uygun maliyetlerle, yalnızca birkaç günde başlanabileceğini gösterdi. 2020 yılının birinci altı ayında 4 bin yeni şirket e-ticarete adım attı.

Yılın birinci çeyreğinde dijitalle tanışan 1.500 şirkete rağmen, Kovid-19’a ait önlem ve tedbirlerin uygulandığı ikinci çeyrekte bu sayı 2 bin 500’ün de üzerine çıktı. Buna nazaran bu yılın birinci yarısında dijitalle tanışan şirketlerin sayısı, geçtiğimiz yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 50 artarak toplamda 4 bini aştı. Bu artışta en kıymetli rolü KOBİ’ler üstlendi” değerlendirmesinde bulundu.

“5 MİLYON 600 BİN KİŞİ ONLİNE ALIŞVERİŞLE TANIŞTI”

Çağlayan, daha evvel tüketicilerin yarıya yakınının (yüzde 45) kartlı alışveriş tercih ederken, salgın periyodunda bu oranın yüzde 65’e çıktığını aktararak, Türkiye’de bu yıl yalnızca Covid-19 devrinde 5 milyon 600 bin kişinin online alışverişle tanıştığını söyledi.

Geçen yıl harcamaların yalnızca yüzde 17’si online tekniklerle yapılırken, bu oranın 2020’de yüzde 29’a yükseldiğini anlatan Çağlayan, “3 yıl içinde harcamaların yüzde 38’ini online sistemlerle yapacağız. Dünyada genel trende baktığımızda online alışverişle tanışanların yüzde 65’i daha sonra da kullanmaya devam ediyor. Biz online ticaretle birinci defa tanışan bu kitlenin yüzde 75’inin online alışveriş tekniklerini kullanmaya devam edeceğini öngörüyoruz” diye konuştu.

MARKET ALIŞVERİŞİNDE ONLİNE’IN HİSSESİ GEÇEN YILA ORANDA YÜZDE 200 ARTTI

Çağlayan, market alışverişlerinin online alışveriş hissesinin geçen yıla oranla yüzde 200 artış gösterdiğini aktararak, şunları kaydetti:

“Evde daha çok vakit geçirildiği için elektronik eşya alımında da bir yükseliş var ve geçen yıla oranla yüzde 100 büyümüş. Mobilya ve dekorasyon da geçen yıla nazaran yüzde 100 büyüme kaydetmiş. Fatura ödemeleri, kontör yüklemeleri, vergi ve belediye ödemeleri de geçen yıla oranla yüzde 100 artmış.

Konutta geçirilen vakit arttıkça sinema izleme ve online fitness üyeliklerinde de artışlar oldu ve Netflix, Blutv üzere dijital platformlarda geçen yıla kıyasla yüzde 80 yükseliş büyüme yaşandı. Sanal oyunlar da yüzde 60’lık bir yükseliş görülüyor.

Öte yandan, MasterKOBİ platformu ile dijital dünyanın bir modülü olmayı hedefleyen KOBİ’lere muhtaçlık duyabilecekleri tahlilleri sunuyoruz. Covid-19 devrinde ofislerini meskene taşıyan KOBİ’lerin hayatını kolaylaştırmak için oluşturduğumuz MasterKOBİ dayanak paketini de genişlettik. Masterpass’ın 1 yıl boyunca fiyatsız olarak sunulduğu MasterKOBİ Paketi’ne ek olarak KOBİ’leri e-ticaretten proje yazma ve danışmanlık hizmetlerine, temizlikten baskı hizmetlerine kadar birçok alanda yeni avantajlar sunduk. Ayrıyeten, yıl içerisinde PayCore’un akıllı Android telefonların ve tabletlerin rastgele bir ek aygıta gerek kalmadan POS terminali olarak kullanılabilmesini sağlayan PIN dayanaklı SoftPOS teknolojisini sertifikalandırarak onayladık.”

“KREDİ KARTI İLE ÖDEME TOPLAM OTOPARK ÖDEMELERİNİN YÜZDE 14’ÜNÜ OLUŞTURUYOR”

Mastercard olarak tüm dünyada akıllı kentlere yönelik tahliller üzerinde çalıştıklarını belirten Yiğit Çağlayan, “İSPARK ile yaptığımız iş birliği sayesinde İstanbullular otopark ödemelerini çok süratli ve inançlı bir biçimde yapabilecekler. Araç plakasını ve kart bilgilerini İSPARK Taşınabilir uygulamasına kaydeden şoförler ödemelerini Masterpass’ın süratli ve inançlı altyapısı sayesinde, otopark görevlisini ya da gişede sıra beklemeden, bozuk para aramadan tek tıkla tamamlıyor” dedi.

Çağlayan, İstanbul’daki otoparklarda ödeme alışkanlıklarına dair bir araştırma yaptıklarını belirterek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Mevcut ödeme alışkanlığının tersine insanlara nasıl ödemek istediklerini sorduğumuzda taşınabilir uygulama üzerinden yahut plaka tanıma metoduyla ödemek isteyenlerin yüzde 63 olduğunu istediklerini görüyoruz. Taşınabilir uygulama üzerinden tek tıkla ödemek isteyenlerin oranı yüzde 35, plaka tanıma ile otomatik ödeme yüzde 28, nakit yahut fark etmez diyenler yüzde 22, kredi kartı yahut kent kartı diyenlerin oranı ise yüzde 14 olarak öne çıkıyor.

Otopark ödemelerinde en sık kullanılan ödeme teknikleri yüzde 54 ile nakit oluyor. Yüzde 29’u yanında nakit bulunmadığında kredi kartı kullandıklarını belirtiyor. Sırf kredi kartı ile ödeme ise toplam otopark ödemelerinin yüzde 14’ünü oluşturuyor.

İnsanların yüzde 86 üzere kıymetli bir kısmı gişede beklemekten rahatsız. Bunu yüzde 65 ile otopark görevlisini beklemek izliyor. Fiş kaybetme telaşı yüzde 58, hijyen tasası ise yüzde 50 oranı ile öbür rahatsız olunan ögeler.

Taşınabilir ödemenin vakit kazandıracağını söyleyenlerin oranı yüzde 71, hijyen sağlar diyenler yüzde 55, kuyruk olmaz diyenlerin oranı ise yüzde 53. Başka yandan İstanbul’da yaşayan şoförlerin yüzde 78’i tek tıkla otopark ödemelerini gerçekleştirebilecekleri bir uygulama olması durumunda o uygulamayı muhakkak kullanacağını söylerken, yüzde 21’i ise ‘Belki Kullanırım’ demektedir.”

“YETİŞKİN NÜFUSUN YÜZDE 45’İNDE KREDİ KARTI BULUNUYOR”

Türkiye’deki temassız ödemelerin toplam ödemeler ortasındaki hissesinin yüzde 44’e çıktığını aktaran Çağlayan, “Geçen yıl aralıkta bu data yalnızca yüzde 14 düzeyindeydi. Başka bir tabirle temassız ödeme adedinin geçen yılın dört katına çıktığını görüyoruz. Artan POS terminal sayısı ve yükselen temassız ödeme limitleriyle birlikte bu türlü bir artış olduğunu söyleyebiliriz. 2021’de temassız kullanım oranının yüzde 70’leri geçip yüzde 80 civarına yükselmesini bekliyoruz” sözünü kullandı.

Çağlayan, Türkiye’de 1,9 milyon POS terminali olduğunu ve bunların yüzde 76’sının temassız özelliği taşıdığını hatırlatarak, şunlara vurgu yaptı:

“Temassız ödeme denince akla tek bir eser olarak kredi kartı geliyor. Ancak Türkiye’de yetişkin nüfusun yüzde 45’inde kredi kartı bulunuyor. Temassız ödeme yaygınlaşsın, nakit yerine elektronik usullerle alışveriş yapılsın diyorsak yalnızca kredi kartı buna kâfi olmayacak. 2020’de alışverişlerin yüzde 35-38 ortasındaki bandı debit ve ön ödemeli kartlardan gelmiş. Bu da bize çok değerli bir gösterge. Kredi kartı olmayan tüketiciler online ve temassız ödeme yapmak istiyor bu nedenle onların alternatif bir esere gereksinimi var ve burada debit kartlar değerli kazandı.

Fakat yeni dünyada debit kartlar tek başına kâfi olmayacak ve ön ödemeli kartlar daha fazla yaygınlaşacak. Başka bir sözle 2021’in Türkiye’de ‘fintech’ yılı olacağını düşünüyoruz. Bu yıl Mastercard olarak 7 fintech ile iş birliği yaptık. Önümüzdeki yıl bu fintech kuruluşlarının yeni eserlerini tüketicilerin hizmetine sunmasıyla fintech uygulamalarının hissesinin daha da artacağını söyleyebiliriz. Ayrıyeten, NFC teknolojisinde de bir yaygınlaşma gözlemliyoruz. Bugün Türkiye’de ayda 1,3 milyon NFC süreci gerçekleşiyor bu geçen yıla oranla 4 katlık büyüme manasına geliyor.”

Yiğit Çağlayan, 2021 ve sonrasında finansal erişimin bundan sonra daha fazla dijital sistemlerle olacağını öngördüklerini belirterek, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Finansal eserleri biz evvelce banka şubesine giderek alırdık. Pandemiden evvel kredi kartı satışlarının yüzde 5-10’u online prosedürlerle olurdu. Pandemiden sürecinde bunun yüzde 38’e çıktığını gördük. Yalnızca eserleri dijital olarak almaya devam etmeyeceğiz harcama alışkanlıklarımız da online olarak gerçekleşecek. Online ve tek tıkla alışveriş ile bir arada yüz yüze alışverişlerimizde de taşınabilir cihazlarımızı daha çok kullanacağız.

Bugün Türkiye’de bu kullanım alışkanlığı çok az lakin pandeminin kazandırdığı bu temassız alışveriş alışkanlığı ile birlikte bunun süratle artacağını düşünüyoruz. Bilhassa açık bankacılık da hayata geçtikçe finansal hizmetlerin yalnızca bankalar tarafından değil farklı kuruların da verdiği bir dünyaya yanlışsız gelişeceğiz. Kartlı ödeme sistemleri kartlı olmaktan çıkacak. Şahıstan bireye para transferleri, yeni ‘fast’ ödeme yollarının kullanılması üzere daha çok tahlilin ve alternatifin süratle hayatımıza gireceğini göreceğiz.”