ABD uluslararası rezerv para birimi olarak kullanılan dolar sayesinde ülkelerin, iç işlerine müdahale ediyor. Bunu en yakın tanıklarından bir tanesi de Türkiye. Donald Trump’ın ABD Başkanlığı döneminde attığı bir tweetinde, “Türkiye’nin sınırları zorlaması takdirinde Türkiye ekonomisini mahvedeceğini” sözleri üzerine dolar hızla yükselmeye başlamıştı. Bu tren Biden hükümeti dönemimde devam etti.
ABD’nin doların rezerv para olma gücünü kullanarak kendi isteklerini uymayan ülkelerin ekonomileri hedef alan saldırıların dünya da pek çok örneği bulunuyor. Başta BRICS ülkeleri olmak üzere pek çok ülke dolara karşı yeni rezerv para arayışına hız verdi.
ABD’nin dolar üzerinden dünyayı kontrol altına alma çalışmalarını Sputnik’e değerlendiren 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ekonomi Politik Merkezi Uzmanı Ersin Dedekoca şunları söyledi :
“Merkez bankalarının dünya çapında “uluslarası döviz pozisyonlarını” Amerikan doları ağırlıklı döviz ve/veya dolar üzerinden düzenlenmiş Amerikan Hazine kâğıtlarına bağlı tutmalarının en başat sonucu, ABD’nin ekonomi politik etkisini artırması olmaktadır. Bunun görünen neticesi de Washington’un, “dünya jandarmalığı” eylemlerinin her geçen gün artması olmaktadır. Kendini dünya lideri ve mevcut ekonomik, siyasi ve askeri düzeninin sahibi gibi görmesi Amerikanın; dünya ekonomik düzeninin destekleyicisi olarak kurulmuş IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlardaki karar etkinliği artmasına, BMGK gibi uluslararası siyasetteki en önemli kuruluşun kararlarının objektif olmamasına neden oluyor. Tüm bu yollarla dünya ülkeleri üzerindeki nüfuzunun, ilgili ülkeleri rahatsız edecek düzeylere çıkmasına, global sermaye akışı ve birikiminin yönü konusunda haksız üstünlüğe sahip olmasına, yol açıyor. Keza, ABD’nin, uluslararası gücü en fazla olan bir para biriminin tek emisyoneri olması, haksız bir rakabete yol açtığı gibi, doları ulusal ve/veya uluslararası terörizmin finansmasının başat parası haline getirmektedir. yine bu sınırsız güç, ülkeler arası ticarette de eşitsizlik yarattığı gibi, ‘keyfi ambargolara’ yol açmasıyla de sonuçlanmaktadır. Diğer ülkeler için ‘haydut’ yaftasını kendi resmi raporlarında çekinmeden kullanan Washington’un, bu konuda öz eleştiri yapmasını engellemektedir.”
‘Dolarsızlaşma için çalışmalar var’
Dünya genelinde ABD’nin dolar üzerinden elde ettiği güce karşı çalışmalar olduğunu da belirten Dedekoca bu adımları şöyle sıraladı:
“Günümüzde uluslararası rezervlerde baskın para birimi Amerikan dolarıdır. Böyle bir yapı Washangton’a, uluslararası ticaret ve siyasette önemli bir ayrıcalık ve güç kazandırdığı da yadsınamaz bir gerçektir. Haber ajanslarından düşen habere göre, İran ve Rusya’nın ticari işlemlerde ABD doları yerine ‘ulusal para birimleriyle ticaret’ konusunda vardığı anlaşma nihai sonuca ulaştı. İran resmi ajansı IRNA’nın, İran Merkez Bankası’na dayandırdığı habere göre, karşılıklı ticaretten doların çıkarılmasına ilişkin anlaşma, iki ülkenin merkez bankası başkanları arasında Rusya’da yapılan toplantıda sonuçlandı. Haberi China Daily “İran, Moskova’dan ithalatı artırmak için Rusya ile anlaşma imzaladı” başlığı ile verdi. Bilindiği gibi her iki ülke de, başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin geniş kapsamlı “ticaret ambargolarına” maruz kalmaktaydı. Yeni ticaret düzenlemesi, onlara dolar kullanımından kaçınma olanağı tanıyor ve bunu yaparak aynı zamanda bazı uluslararası yaptırımların etkisini de azaltmaktadır. Keza Forbes’in haberine göre İranlı yetkililer, yeni ikili çözüm sisteminin, aralarında Türk lirası, Hindistan rupisi ve Birleşik Arap Emirlikleri dirheminin de bulunduğu diğer önemli ticaret ortaklarının para birimlerini de kapsayacak şekilde genişlemesini umduklarını söylemişlerdir. Anlaşmanın ardından açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ABD dolarının bir nüfuz aracına dönüşmekte olduğunun altını çizerek “Herkes, farklı bölgelerdeki ülkelerin meşru rekabet pozisyonlarını bozma aracına, içişlerine müdahale, rejim değiştirme aracına dönüşen dolardan artık usandı’ dedi.”