‘5G’ye geçiş kesinlikle yerli ve ulusal eserlerle yapılmalı’

Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) tarafından Bilgi ve İrtibat Teknolojileri Kurumu (BTK), OSTİM ve TÜBİTAK takviyesi ile başlatılan Uçtan Uca Yerli ve Ulusal 5G Haberleşme Şebekesi Projesi 6. Çalıştay ve Yürütme Şurası Toplantısı, çevrim içi olarak gerçekleştirildi.

Kacır, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla bütün dünyada öz yeterlilik ve dijital dönüşüm kavramlarının öne çıktığına işaret ederek, “Milli Teknoloji Hamlesi” politikalarıyla da Türkiye’nin yüksek teknoloji alanında kendi gereksinimlerini karşılaması konusunda tüm paydaşlarla çalıştıklarını vurguladı.

Bağımsızlığın sadece savunma endüstrisinde yerlileşme değil, finans, sıhhat, tarım, güç teknolojileri üzere tüm seviyelerde yerli ve ulusal eserler geliştirilmesi olduğuna dikkati çeken Kacır, “Özellikle haberleşme teknolojilerinde yerlileşme adımlarını tamamlamadan ne tam bağımsızlıktan ne de ulusal güvenlikten bahsetmek mümkün.” diye konuştu.

Kacır, pek çok alanda büyük süratle dijital dönüşümün devam ettiğini ve haberleşme teknolojilerinin dijital dönüşümde kıymetli bir yer tutacağını belirterek, Türkiye’nin öz yeterliliği açısından Uçtan Uca Yerli ve Ulusal 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’nin ehemmiyetini aktardı.

Projenin, Bakanlığın ilgili kuruluşu TÜBİTAK ile BTK’nin iş birliğinde, özel bölümün de geniş iştirakiyle hayata geçtiğini anımsatan Kacır, şöyle devam etti:

“Şimdi projenin sonuna yanlışsız yaklaşıyoruz. Proje, araştırma ekosistemimiz açısından da çok kıymetli. Ar-Ge destekçisi kurumumuz, teknoloji geliştiricilerimiz, onların müşterileri operatörlerimiz ve düzenleyici kurumumuz var. Bu projenin Ar-Ge fazının tamamlanmasıyla alandaki kullanımının yaygınlaşması için de her türlü dayanağı vermeye hazırız. Yüksek sürat ve kapasite, düşük gecikmelerle pek çok kesimde kritik değişimleri ortaya çıkaracak 5G teknolojilerine Türkiye’nin dünyayla paralel olarak yerli ve milli ürünleriyle geçmesi, ülkemizin ekonomideki yeni muvaffakiyet öykülerine kıymetli katkılar sağlayacak.”

“Belirli bir olgunluk düzeyine geldik”

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lider Yardımcısı Mustafa Murat Şeker de ABD’nin, S-400 hava savunma sistemi almasından ötürü Türkiye’ye uygulamayı kararlaştırdığı yaptırımlara değinerek, “Biz teknolojiye yatırım yaptığımızda, teknolojiye sahip olduğumuzda tam bağımsızlığımızı da kazanmış oluyoruz. Bugün kendi savunma endüstrimizde geliştirdiğimiz eserlerle ‘ABD ambargo koyabilir lakin bizi çok da etkilemez yolumuza devam edebiliriz.’ diyebiliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Şeker, kritik teknoloji alanlarından 5G konusunda da dünyada önemli bir uğraşın sürdüğünü, Türkiye’nin bu alandaki çalışmalarının memnuniyet verici olduğunu belirterek, “Biz de bu alanda ön almışız, yatırım yapmışız, geri kalmamışız ve çalışmalarımızı çok evvelden gereksinimi görerek başlatmış, muhakkak bir olgunluk düzeyine gelmişiz.” diye konuştu.

Ülkeler ortasındaki teknoloji mücadelesinde Türkiye’nin 5G teknolojisini yerli ve ulusal imkanlarla kazanmasına yönelik devlet dayanağının kıymetine işaret eden Şeker, şu tabirleri kullandı:

“5G’ye geçişin kesinlikle yerli ve ulusal eserlerle yapılmasının mecburî olduğunu düşünüyoruz. Teknoloji geliştiren firmalara burada büyük bir sorumluluk düşüyor. Bunun gereği olarak süratli aktif ve kararlı halde hareket ederek operatör gereksinimlerini karşılayacak eserleri en kısa müddette ortaya çıkarmalıyız. Yerli ve ulusal 5G iletişim altyapısı kazanılmasına yönelik sürdürülen çalışmaların muvaffakiyete ulaşması, ulusal geliştirilmediği takdirde ithalatla ortaya çıkacak cari açığın en aza indirilmesi ve milyonlarca dolarlık bir pazarın ulusallaşarak büyük bir istihdamın oluşmasını sağlayacak büyük bir kazanım olacak. Ulusal güvenlik ve halkımızın bağlantının mahremiyetini korumak açısından da büyük bir adım olacak.” 

“Oluşturulan iş modeli dünyaya örnek olabilir”

TÜBİTAK Lideri Hasan Mandal da kelam konusu projenin Ar-Ge süreçlerinde destekleyici kurum olmaktan duydukları memnuniyeti lisana getirdi.

Projede kamu-üniversite-sanayi iş birliğinin gerçekleştirilmesinin değerini vurgulayan Mandal, “Burada oluşturulan iş modeli dünyadaki birçok ülkeye de örnek olabilecek nitelikte. TÜBİTAK’ın son devirlerde oluşturduğu takviye programlarında da bu iş modeli kıymetli bir atılım sağladı. Aşı ve ilaç çalışmaları odaklı COVID-19 Türkiye Platformu da üniversite, araştırma merkezleri ve firmalarımızın bir ortaya gelerek oluşturduğu iş yapma modeli, 5G başlatılan modelin devamlılığı niteliğinde.” tabirlerini kullandı.

HTK İdare Konseyi Başkanı İlhan Bağören de rekabetçi olabilmek ismine bu projenin ehemmiyetine nazaran belirlenecek bütçe ve takvimle yola devam edilmesinin değerli olduğunu aktardı.

OSTİM İdare Konseyi Başkanı Orhan Aydın da projenin, kamu kurumları, özel kesim ve üniversitelerin oluşturdukları sinerjinin görülmesi açısından kıymetli olduğunu kaydetti.