ÇEVREYE DUYARLI VE UZAYLI: NIKE SPACE HIPPIE

Nike Space Hippie isminin hakkını sonuna kadar veriyor. “En düşük karbon izi puanıyla” yola çıkıp kendilerini çöpte buluyor. Geri dönüştürülmüş plastik su şişeleri, tişörtler ve iplik artıkları da dahil olmak üzere yüzde 100 geri dönüştürülmüş materyalden yapılan Space Hippie ile Nike, sürdürülebilirlik çıtasını bir adım üste taşıyor. 

15 Haziran'da satışa çıkacak olan Space Hippie kapsül koleksiyonunda materyal seçimlerinden üretim prosedürüne ve ambalaja kadar çevresel tesir göz önünde bulundurularak seçilen her bir ayrıntı Nike'ın çevresel tesir konusundaki hassaslığı düşünülerek tasarlanıp en düşük karbon ayak izi yaklaşımına da katkıda bulunuyor. Sürdürülebilir eser dizaynında nelerin mümkün olduğunu yine tanımlayan Nike'ın Sürdürülebilir Tasarım Önderi Noah Murphy Reinhertz, sürdürülebilir dizaynların perde ardını ve geleceğini anlattı… 

ELLE: Bize kendinizden ve içinde bulunduğunuz dünyadan bahsedebilir misiniz?

Noah Murphy Reinhertz: “Innovation Kitchen” ismini verdiğimiz yer aslında, Nike’da sporun geleceğinin nasıl göründüğünü hayal etmeye çalıştığımız bir yer. Ben, buraya olağanüstü insan araçları olan; mobilya, TV ve robotlar tasarlayarak geldim, çok farklı şeyler üzerinde çalışırken, derinlere inmek ve sistematik bir değişim yaratmak çok güç. Nike'da çalışmak, işlerin temelde nasıl yapıldığını dönüştürmek için büyük bir fırsat ve sporun herkes için var olmasını sağlayabileceğimiz başarılı bir gezegen yaratmanın tek yolu.

ELLE: Space Hippie modelini tasarlarken birincil emeliniz neydi? Bir ayakkabı tasarlamak yahut farkındalık yaratmak mı?

N.M.R : Gaye kolaydı, Nike'ın şimdiye kadar yapmış olduğu “en düşük karbon ayak izi” ayakkabılarını yaratmak ve bunu yaparken eğlenmek. Bunu mümkün kılmak için bir tahlil aradığımızda kendimizi çöpte bulduk. Atılan bir şeyi alıp hammadde olarak kullandığınızda, çoklukla bu şeyleri madencilik yahut büyütme ile bağlantılı tüm karbon emisyonlarını kesersiniz. O vakit şu soruyu çözmeliydik, çöplerle gerçek bir Nike nasıl yapabilirsin? Bu tıp bir ustalık size bir ayakkabı getirir, evet, ancak tıpkı vakitte bir bildirisi da vardır. İnsanların yaratıcılığını zorluklara cevap olarak kutluyor ve bugünün meselelerini çözerken olumlu bir gelecek yaratabileceğimizi gösteriyor.

ELLE: Nike üzere etraf ve iklime hassas bir marka için ayakkabı tasarlamak nasıl bir his?

N.M.R : Nike için tasarım büyük ve ilham verici bir sorumluluktur, zira eserlerimiz tüm dünyaya yayılıyor. Yaptığımız tasarım seçimleri hakikaten bu sanayinin geleceğini yaratıyor. Fakat öğreneceğimiz inanılmaz bir mirasımız var. 2005 yılında Nike, Considered koleksiyonunu yarattı. Sürdürülebilir eser yapmanın bir yolu olarak spor ayakkabılarda dayanıklılık ve tamirat fikrini araştırdı. Konuşmayı daha evvel yapılmamış bir biçimde ileriye yanlışsız itti.

O vakitten beri Nike, daldaki en büyük geri dönüştürülmüş plastik şişe kullanıcısı oldu. Son birkaç yılda pet şişeleri yaklaşık 7,5 milyar ipliğe dönüştürdük ve bu iplikleri neredeyse hiç israf etmeyen milyonlarca Flyknit ayakkabı ve giysiye çevirdik. Bu yüzden yeni bir maksat belirlemek için kendimizle hakikaten rekabet halindeydik. Space Hippie bu sohbetteki en yeni değiş tokuş diyebiliriz. Son devirde bilimadamları tarafından, gezegenin geleceği için karbon emisyonlarının azaltılmasının en kıymetli mevzu olduğu söyleniyor. Bu yüzden, gerçek bir çift Nike ayakkabı başına 3.7 kg CO2e sunabildiğimizde, bunun ileriye hakikat bir adım olduğunu ve atletlerimizin Nike ile ilgili beklentileriyle ilişki kuracağını biliyorduk.

ELLE: Bir röportajda inovasyonun sağlıklı bir ilham kaynağı olması gerektiğini söylediniz. Yaratılış sürecinde size ilham veren şeyler nelerdir?

N.M.R : Adaptasyon ve doğaçlamadan ilham alıyorum. Sporda görüyoruz, alandaki hareket ve doğaçlamalar, gerçekleşene kadar kestirim edemeyeceğiniz dizayndaki ilham anları üzeredir. Yani yalnızca başlamak, yaratmaya adım atmak, çalıştığınız süreçte size daha fazla ilham verecek şey budur bence ve kendinizin dışında olan şeylere bakmak zorunda değilsiniz.

ELLE: Sizce üretim ve dizaynın bir ideolojisi olmalı mı?

N.M.R : Bugünlerin ideolojisinin “İyimser Aciliyet” olması gerektiğine inanıyorum. Aciliyet, daha yeterli bir yarın yaratmak için harekete geçmemiz gerektiğinden kıymetlidir ve bunun için harekete geçtiğimizde ilham gelecektir. Optimistlik, yalnızca bugünün meseleleri hakkında düşünemediğimiz için değerli, tıpkı vakitte ülkü ve müspet geleceğimizin neye benzediğini de inşa etmek zorundayız ve sonra tahminen yarın yeni bir ideolojinin vakti gelecek. Bu aslında atlet olma zihniyetidir; en uygun geçicidir. Tarihteki En Güzel Atlet (GOAT) olabilmek gelecek jenerasyonlar için daha da uygununu yapabilmek için bir davettir.

ELLE: Spor ayakkabı dizaynlarının bu değişen Covid – 19 dünyasından nasıl etkileneceğini düşünüyorsunuz? Üretim süreçleri de elbette bu soruya dahil.

N.M.R : Manalı bağlara odaklanmak için bir zihniyet değişikliği açıkça görüyoruz. Bu, ferdî alakaların yanı sıra markalar ve eserlerle olan ilgiler için de geçerli. Konutunuzda aylarca bir ayakkabı dolabı ile duruyorsanız, hepsini sahiden sevseniz uygun olur. Uzun müddet saklayacağınız eserler; size sevinç veren yahut kendinizi daha güçlü hissettirenler olacaktır.

Nike’ın markası emeller etrafında yaşamaktadır. Bu hedeflerin içinde; bireyleri hareket ettirebilme ve bedeninizin potansiyelini ortaya çıkarmak; gezegenimizin geleceği için kolektif eşitlik ve onu korumak vardır. Beşerler bu amaçlara hakikat çabalıyorlarsa, potansiyellerini ortaya çıkarmalarına yardım etmek için buradayız. Mahallî şuurun büyümesinin de, eserleri etkileyecek bir şey olduğunu düşünüyorum. Etrafımızdaki şeylerin daha farkındayız ve umarım bu; atılan gereçlerde daha büyük bir bedel bulmaya yol açacaktır.

ELLE: Son olarak gelecekteki projelerinizden ipuçları alabilir miyiz?

N.M.R : En büyük taahhüdümüz – Move to Zero – Sıfıra Geçiş. Sıfır Karbon ve Sıfır Atık. Teknolojiler ve gereçler değişecek, lakin en kıymetli şey Sıfır'ın ötesine geçene ve Nike'ın gezegen üzerindeki tesiri olumlu olana kadar ilerleme kaydetmektir.