Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, bacasız sanayi olan turizmin ayakta kalabilmesi için desteklerin artırılması gerektiğine dikkat …
Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, bacasız sanayi olan turizmin ayakta kalabilmesi için desteklerin artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Vardar, “Belirli operatörlere destekler veriliyor, ama bu pastayı tüm sektör bileşenlerine dağıtmak lazım. Seyahat sektöründe kapanmalar başlarsa mevcut donanımlı ekipleri tekrar bir araya getirmek oldukça zor olacak” dedi.
Tur operatörlüğü sisteminin bir an önce düzenlenmesi, müşteriye yüzde 100 güvence veren bir yapı oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Mete Vardar ile turizm sektörünü ve seyahat acentelerinin yaşadığı sorunları konuştuk.
– Turizm, pandemiden en büyük darbeyi yiyen sektör oldu. Nasıl bir kaybınız söz konusu?
2020 aslında bizim için iyi başlayan bir yıldı. Yüzde 38 büyüme hedefiyle yola çıkmışken, 1 Mart’a ciroda yüzde 50 büyümeyle girdik. Ama 17 Mart’ta işlerimiz tamamen durdu. 30 Nisan’a kadar erken rezervasyonda yaptığımız satışın yüzde 97’sinde iptal talebiyle karşılaştık. Sonrasında çok zorlu bir mesai başladı. Dünyanın en büyük bankasını düşünün, mevduat sahipleri bir günde tüm mevduatları çekiyor, o bankanın ayakta kalması mümkün değil. Karşılaştığımız şey buydu aslında. Yaklaşık 200 bin iptal talebiyle karşılaşmışken misafirlerimizin yüzde 55’ini tekrar tatile ikna ettik. Yüzde 45’inin iadelerini de 2020’nin sonuna kadar gerçekleştirdik.
– Ne kadarlık bir iade yaptınız?
30 Nisan’a kadar 147 milyon TL’lik iade talebi geldi. Bunun belirli bir kısmını konaklama, bir kısmını da ücret olarak düzenledik. Nisan ayında 900 civarındaki çalışma ekibimize 36 kişi daha ilave ettik. Çünkü misafir ilişkileri birimimize inanılmaz iptal ve değişiklik talebi geldi. Yetişemez duruma geldik. Bu zor dönemli misafirlerimizle birlikte atlattık. Ama bitmedi. İlk günkü sağlık şartları neyse, bugünkü vaka sayıları da ne yazık ki aynı. Bu yıl daha özenli bir erken rezervasyon kampanyasıyla çıktık. Yurtiçi turlarda yüzde 25’ini ödeyin, isterseniz 18 taksite bölün, geri kalan ödemeyi de tatile çıkmadan 3 gün önce yapın dedik. Gitmek istemediğinde yüzde 25’i koşulsuz iptal hakkı verdik. Yurtdışı turlarda da hiç ödemeyin, sadece rezervasyon yapın dedik. Tatile gitmeden 23 gün önce provizyonunu çekelim, ödemeyi de gitmeden 24 saat önce yapın dedik.
– Talep nasıl peki?
Yurtiçi turlarda geçen yıl günde 1000 oda satıyorsak bu yıl 1300 satıyoruz. Ama geçen yıl yüzde 100’ünü tahsil ederken bu yıl yüzde 25’ini tahsil ediyoruz.
– Siz müşterilerin parasını ödedik diyorsunuz. Oteller ve havayolu şirketleri sizin paranızı geri ödeyebildi mi?
Hakikaten çok zor bir dönem yaşadık. Otellere çok ciddi avans ödemeleri yapıyoruz. Ama herkes çok kötü bir süreç yaşıyor. Sektörün tüm bileşenleri birbirine yardımcı olmak için seferber oldu. Biz bu süreçte kendi özkaynaklarımızla iade süreçlerini yaptık. Belki bazı misafirlerimizi üzdük. 14 günlük iade süreci, iki üç aya sarktı. Ama tüm misafirlerimizin iadelerini yaptık.
İŞ BAŞLAMADAN BORÇ ÖDENECEK
– Özkaynaklar ne kadar yeterli oldu bu süreci yönetmeye?
Biz tüm iade sürecini tamamladık. Şimdi otellerden alacaklıyız. Şimdi otellerde misafir yatıracağız, alacaklarımızdan düşüreceğiz. Eğer bayram itibarıyla normalleşme başlarsa turizm sezonu açılırsa çok iyi bir sezon yaşayacağımızı düşünüyorum. Evet, para kaybettik ama gelecek dönemde sağlık şartları düzelirse yine kazanırız.
– Bu dönemde banka kredisine hiç başvurmadınız mı?
34 yıldır ilk defa kredi aldık. Nisan ayında 15 milyon liralık KGF desteği verilmişti. 6 ay ödemesiz, 3 yıl vadeliydi. 4 aydır daha işler başlamadı, onun kredi borcu ödemeleri geldi. Özel bankalardan seyahat sektörü destek alamadı. Seyahat sektörünün faizli kredi yerine belli hibelerle desteklenmesi gerekiyor.
İYİLERLE KÖTÜLER AYRIŞMALI
– Destek sağlanmazsa kapanmalar olur mu?
Hakikaten işini layıkıyla yapan çok değerli meslektaşlarımız var. Ama bu işi ne yazık ki fırsat olarak gören misafir iadelerini yapmayan seyahat acenteleri de oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB çok rahatlıkla bunları tespit edebilir. İyilerle kötülerin tam da ayrışması gereken bir dönemdeyiz. Misafirden aldığımız her 1 lirayı namusumuz olarak düşünürüz. Bu dönemleri fırsat bilip müşteriden aldığı 1 lirayı götürüp başka işlerde kullanan seyahat acentelerinin elenmesi gerekiyor. Her yıl 1 milyon kişiyi seyahate götüren bir şirketin sahibi olarak bunları ifade ediyorum. Tur operatörlüğü sisteminin bir an önce düzenlenmesi lazım. Müşteriye yüzde 100 güvence veren bir yapı oluşturmamız gerekiyor. 10 yıldır bu konuda ilerleme sağlanmıyor.
– İflas eden olacak mı?
Muhakkak.
– Bu dönemin riskleri neler olacak?
Salgının devam etmesi en büyük risk olur. Sadece Türk turist, turizm sektörünü ayakta tutamaz. Mutlaka yurtdışı bağlantılarının yapılması gerekiyor. Türkiye, 2019’da 49 milyon turist ağırladı, geçen yıl 21 milyona indi. Bu yıl 35 milyon kişi hedefleniyor. Nisan-mayıs, eylül-ekim-kasım ne olacak görmek lazım. Yarınımızın ne olacağı çok belli değil. Ama normalleştikten sonra seyahat sektörü, çok hızlı şekilde pozitif dönüşecek.
– Jolly olarak 2020’de toplam kaç kişi ağırladınız?
2020’yi bütçe hedefimizin yüzde 59 gerisinde bitirdik. 350-400 bin kişi ağırladık. Ciro da 560 milyon TL civarı oldu.
– Yurttaş bu yıl tatili daha pahalı mı yapacak? Fiyatlar artacak mı?
Ekim ayında erken rezervasyona çıktığımızda Avro, 10 TL’nin üstündeydi. Buna rağmen fiyat artışı yapmadık. Mart ayına kadar erken rezervasyon kampanyamız devam ediyor. Fiyatlarda en fazla yüzde 10’luk artış olur. Eğer nisandan sonra çok ciddi talep olursa yüzde 40-50’lik bir fiyat artışı olur. O yüzden nisan ayına kadar erken rezervasyon önemli.
– Bu dönemde tüketicinin tatil anlayışı nasıl değişti?
SADECE TÜRK TURİSTLE OLMAZ
– Geçen yıl otellerin büyük kısmı açılmadı. Bu yıl hepsi açılır mı?
Geçen yıl açmayan otellerin bu yıl da açmaması çok büyük maliyet ve ciddi problem demek. Otellerin olağanüstü bakıma ihtiyacı olacak demek. Önümüzdeki dönem devletin turizm sektörüne katkılarının nasıl olacağını bilemiyoruz. Bacasız sanayi olan turizmin ayakta kalabilmesi için önlemlerin artırarak alınması gerekiyor. Geçen yıl otellerin yüzde 60’ı açıldı, bunlar da yüzde 50 kapasiteyle çalıştı. Bu yıl tüm oteller açılma arzusunda. Ama sadece Türk misafirlerle otellerin açılması mümkün değil. Tamam, temmuz-ağustosta oteller bir şekilde Türk ve Rus misafirlerle dolar ama sadece 2 ay için otellerin açılması çok zor.
DAHA FAZLA DESTEK VERİLMELİ
– Bu dönemde verilen destekler, seyahat acentelerine tanımlanan 50 bin liralık kredi vardı. Bunlar yeterli miydi?
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) verilerine göre Türkiye’de 12 bine yakın seyahat acentesinin yaklaşık 300 tanesi 50 bin liralık destekten faydalanabildi. Krediden faydalanmak için ciddi kıstaslar vardı. Hiçbir koşul aranmadan seyahat acenteliği yapan herkese verilmeliydi. Daha fazla destek verilmeli. Belirli operatörlere destekler veriliyor, ama bu pastayı tüm sektör bileşenlerine dağıtmak lazım. Bu, seyahat sektörünün daha fazla ayakta kalmasını sağlayacaktı. Eğer seyahat sektöründe kapanmalar başlarsa mevcut donanımlı ekipleri tekrar bir araya getirmek oldukça zor olacak. Tamam, devletimizin işi zor. Hakikaten tüm sektörlerin yara aldığı bir dönem. Ama özellikle turizm 40 milyar dolar gelir elde ediyor. Bunu böyle görmek lazım. Seyahat acenteleri yaşayacak ki ülkemize borcumuz olan vergileri, KDV’mizi ödeyelim. Ne yazık ki bu dönemde biraz yalnız kaldık. Bilhassa seyahat acenteleri olarak. Umut ediyorum ki bundan sonraki dönemde Türk seyahat acentelerine de belirli destekler verilir, nefes alması sağlanır. Bu dönemde daha fazla destek gerekiyor.