Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin, geçtiğimiz on sekiz ayda ciddi krizlere sahne olduğunun hatırlatıldığı makalede Almanya, İtalya ve …
Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin, geçtiğimiz on sekiz ayda ciddi krizlere sahne olduğunun hatırlatıldığı makalede Almanya, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin ekonomik nedenlerle; yine Almanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerin de yeni bir mülteci dalgasından korunmak için Ankara ile daha sakin ve öngörülebilir ilişkiler geliştirmeyi arzu ettiklerinin altı çizildi.
Buna karşın, AB-Türkiye anlaşmazlığından dolayı, Türkiye’ye yönelik doğrudan yabancı yatırımlarda ciddi bir düşüş olduğu ve bazı büyük Avrupalı yatırımcıların Türkiye pazarından çekildiği belirtildi. Pierini’ye göre, “Türk yargısı siyasallaşmaya devam ederse, Avrupalı şirketlerin yatırımları azalacak (…) TÜSİAD, kötü gidişatın farkında (…) Avrupa siyaset ve finans çevreleri de Türkiye ile anlaşmaya istekli, ancak bu anlaşmaya, siyasal alanda, ‘hukukun üstünlüğüne ölçülebilir bir geri dönüş ve askeri alanda da aynı ölçüde güven veren bir ilişki’ eşlik etmeli” diyorlar.
“ERDOĞAN TAVİZ TALEP EDEBİLİR”
Eski Büyükelçi Marc Pierini, makalesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, [içeride güçlü görünmek adına] AB’den bazı tavizler talep edebileceğini öngörüyor. Pierini’ye göre Erdoğan bu bağlamda, “bir Avrupa Konseyi toplantısı veya bir tür Akdeniz zirvesi için özel bir davet talep edebilir.” Pierini, AB liderlerine şimdilik, “Türkiye’yi ziyaret etmek yerine, ana ihtilafları çözmek için çalışmayı tavsiye ediyor.
Pierini’ye göre Ankara ve Avrupa başkentleri arasındaki fikir ayrılıklarının listesi oldukça uzun, ancak Türkiye’nin bazı iç politika başlıkları, ilişkilerin seyrine doğrudan etki ediyor; bu listenin başında ise “Selahattin Demirtaş’ın durumu, HDP’ye yönelik kapatma tehditleri, Boğaziçi olayları, LGBT topluluğuna yönelik ithamlar, Osman Kavala ve eşi Buğra Kavala’nın durumları geliyor.”
Temel dış politika anlaşmazlıklarının başında ise “S-400’ler, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü hidro-karbon arama faaliyetleri ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Kıbrıs, Azerbaycan, Libya ve Suriye’de ortaya koyduğu askeri çabalar” geliyor.
Pierini, AB’nin bilhassa bu başlıklar hususunda Türkiye’ye azami baskı uygulaması gerektiğini savunuyor.
CARNEGIE VAKFI
Washington D.C., Moskova, Beyrut, Pekin, Brüksel ve Yeni Delhi’de merkezleri bulunan Carnegie Uluslararası Barış Vakfı, bir asırdan fazla süredir ABD devlet kurumları ve güvenlik örgütlerine danışmanlık sağlamaktadır.
Carnegie Mütevelli Heyeti Başkanı William J. Burns, 11 Ocak’ta, ABD Başkanı Joe Biden tarafından ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanlığına aday gösterildi.