Berlin Film Festivali’nde ödül günü

Romanyalı yönetmen Radu June mevcut gidişatımıza dair haklı delirmişliğiyle Altın Ayı yarışındaki beklenen patlamayı yaratmıştı ki Fransız Celine Sciamma usulca geldi ve derinden sarsarak öne çıktı. “Petit Maman” (Küçük Anne), şevkatle elimizden tutarak adeta paralel bir evrene, başka bir duygu durumuna götürüyor.

“Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi”yle malum ödüller ve övgülerle karşılanan Sciamma’nın öyküsü bu kez hayli sade, duygulamaları yine katmerli. Ölen anneanesi ile onun yasını tutan annesinin yaşadığı derin kayıp hissiyatı arasında kendine yer bulmaya çalışan sekiz yaşındaki bir kız çocuğu sarıp sarmalanmak için nereye gidebilir? Üç kuşağın buluşması noktası olan ev boşaltılırken yakınındaki orman, masallardaki gibi her olasılığa açık.

Yönetmen Sciamma zaten hayran olduğu Japon üstad Miyazaki’den dem vurmuş, nitekim harikalar diyarında yani alemler ve kuşaklar arası sınır tanımayan bir zaman yolculuğundayız.

‘MEMORY BOX’ ÖNE ÇIKANLAR ARASINDA

Altın Ayı yarışının ilk gününde öne çıkan “Memory Box” da geçmiş ile gelecek arasında kurduğu bağlantılarla şimdiyi anlamlandırmaya çalışan bir film.

Annesine gelen bir paketi merakla karıştıran genç kız, “Petit Maman”ın küçüğü gibi kayıp olanı anlama derdinde. Nitekim annesinin Kanadaya yerleşmeden önceki yaşamını yani 1980’lerin Lübnan’ındaki gençliğini, savaşın tarumar ettiği bir ülkedeki yaşama azmini keşfediyor.

Joana Hadjithomas ve Halit Joreige’nin ortaklaşa kotardığı film, bizzat yaşanmış olaylardan kotarılmış. Fotoğraflar ve ses kayıtları vesilesiyle geçmişi ‘canlandıran’ film, bilgilerin kuru gerçeği yerine izlenimlerle hissiyata dokunduğu ‘görsel’ anlarda yükseliyor.