2017’ye kadar sadece 2 firmanın faaliyet yürüttüğü Tasarrufa Dayalı Finans sektörü, son 3 yılda 34 firmaya yükseldi. Firmaların Türkiye genelinde …
2017’ye kadar sadece 2 firmanın faaliyet yürüttüğü Tasarrufa Dayalı Finans sektörü, son 3 yılda 34 firmaya yükseldi. Firmaların Türkiye genelinde 760 şubesi bulunuyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre bu sistemde şu ana kadar 100 bin 454 vatandaşa toplam 4 milyar 500 milyon lira değerinde taşınmaz veya araç teslimatı yapıldı. TBMM Genel Kurulu’nda önceki gece kabul edilen Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Yasası değişikliğiyle sektöre yeni kurallar getirildi.
ÜÇ ÜRÜN VE YERLİ
Yeni yasaya göre tasarruf finansman şirketlerinin asgari sermaye tutarı 100 milyon lira olacak. Bu şirketler yalnızca konut, çatılı işyeri veya taşıt ediniminden doğan borçları finanse edebilecek. Tasarruf sözleşmeleri dışında finansman sağlayamayacak ve yalnızca yurt içinde tescil edilmiş konut veya taşıt alımlarını finanse edebilecek. Şirketlerin birleşme, devir, bölünme ve iradi tasfiyeleri; BDDK’nin denetiminde bir plan sunması, müşterilerine tüm yükümlülüklerinin yerine getirilmesi şartıyla gerçekleşecek. Bu şirketler, tasfiye sürecinde yeni müşteri edinemeyecek. Şirketlerin aktif kalitesinin ve gelir-gider dengesinin bozulması ya da şirket yönetimlerinin basiretsizliği nedeniyle risklerin önemli ölçüde artması veya mali bünyeyi zayıflatacak şekilde yoğunlaşması halinde BDDK’ca ilave önlemler istenecek.
TASFİYE GÜVENCESİ
Şirketler, faizsiz esaslara göre faaliyet gösterecekler ve tasfiyeleri halinde tasarruf sahiplerine ödenmek üzere organizasyon ücretlerinin binde 5’ini ayıracaklar. BDDK, bu oranı firma bazında üç katına çıkarabilecek. Müşteri, 14 gün içinde gerekçe göstermeksizin cayma hakkına sahip olacak. Bu durumda katılım bedeli dahil tüm kesintiler geri ödenecek. Müşteri, ayrıca tasarruf dönemi bitimine kadar fesih hakkını kullanabilecek. Katılım bedeli şirkette kalacak, diğer tasarrufları iade edilecek.
ERİŞİM ENGELİ
Cayma ve sözleşme fesih hakkına aykırı işlem yapılması halinde, 62 bin 500 liradan az olmamak üzere işlem tutarının 5 katına kadar, sözleşmeye aykırı işlem yapılması halinde ise 25 bin liradan 50 bin liraya kadar para cezası uygulanacak. BDDK’nın talebiyle dava açılması halinde mahkemece iş yerlerinin faaliyetleri ve reklamları durdurulacak, ilanları toplatılacak. BDDK, internetten içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek. BDDK, izinsiz faaliyette bulunan firmaları tasfiye edecek.
18 YILA KADAR HAPİS
Bu alanda izinsiz şirket açanlara 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar para cezası uygulanacak. Fesih hakkını kullanan müşteriye süresinde ödeme yapmayan veya sözleşmeyi tek taraflı fesheden şirket yöneticilerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve 500 güne kadar para cezası uygulanacak. Kendisine devredilmiş para, değerli evrak, senet veya diğer malları, kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren şirket yöneticileri ve çalışanları, 6 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar para cezası ile cezalandırılacak.
Şirketinin uğradığı zarar da tazmin edilecek. Suçun, zimmeti perdeleyen hileli davranışlarla işlenmesi halinde cezalar 12 yıldan 18 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasına yükselecek. İzni iptal edilen şirket ortaklarının fonu menfaatlerine kullanmaları zimmet kabul edilecek. Bu durumda 10 yıldan 20 yıla kadar hapis, para ve tazmin cezası uygulanacak. Şirketler, yasa yürürlüğe girdikten sonra 6 ay içinde ödenmiş sermaye tutarını 50 milyon liraya çıkaracaklar. Sermayelerini arttırmayan firmaların faaliyet izinleri iptal edilecek.
‘SAADET ZİNCİRİ OLMASIN DİYE’
TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş, yaklaşık 40 yıldır devam eden sistemin son 3 yılda cazip hale gelmesi üzerine yasal düzenlemenin gerekli olduğunu vurguladı. Elitaş şunları söyledi: “2019 ve 2020 yılında kurulmuş 25 firmanın bir saadet zincirini beraberinde getirmemesi, bu sektörün disipline edilebilmesi için kanun teklifini ortaya koyduk. 1991 ve 2017 arasında bu kadar olağanüstü şikâyet yok.
Şikayetlerin bir kısmı teslimatın geciktirildiği, organizasyon ücretlerinin iade edilmediğiyle ilgili. Yani buradaki şikâyetler sözleşmeden kaynaklanan durumdan ortaya çıkıyor. Sistemde bulunan 373 bin vatandaşımızın kalpleri müsterih olarak herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmayacaklarını, ayrılmak istedikleri takdirde BDDK vasıtasıyla hak ve menfaatlerinin en iyi şekilde korunacağını ifade etmek istiyorum. Sisteme girmek ihtiyari, sistemden çıkmanın da kişinin kendi talebi doğrultusunda olabilmesi hâlâ devam ediyor. Sisteme gelen kişi 3 ay sonra, 6 ay sonra, 1 yıl sonra hatta 3 yıl sonra da çıkma ihtiyacı hasıl olduğu takdirde sistemden çıkabiliyor.”