Şehit Başkonsolos Arıkan’ın katilinin salıverilmesi kararını yazılı bir açıklama ile yorumlayan Blinken, “Dışişleri Bakanlığı, Kaliforniya …
Şehit Başkonsolos Arıkan’ın katilinin salıverilmesi kararını yazılı bir açıklama ile yorumlayan Blinken, “Dışişleri Bakanlığı, Kaliforniya eyaletinin, 1982 yılında Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan’ı öldürmekten suçlu bulunan Hampig Sasunyan için verdiği şartlı tahliye kararından derin hayal kırıklığı duymaktadır” ifadesini kullandı.
ABD’nin, dünyanın herhangi bir yerindeki diplomatların güvenliğini her zaman öncelediğini, diplomatlara yönelik suikastların en yüksek ceza ile cezalandırılmasını savunduğunu ve bu tür şartlı tahliyelere karşı olduğunu iddia eden Blinken, bir diplomata saldırmanın, sadece bir bireye karşı ağır bir suç değil, aynı zamanda diplomasiye de saldırmak anlamına geldiğini söyledi.
Blinken, “Bay Arıkan’ın ailesine ve Türk Dışişleri Bakanlığındaki çalışma arkadaşlarımıza, kayıpları dolayısıyla bir kez daha en derin taziyelerimizi sunuyoruz” açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, şehit edilen Başkonsolos Kemal Arıkan’ın katilinin salıverilmesinin önünü açan Los Angeles Bölgesi Yüksek Mahkemesinin kararını şiddetle kınadığını bildirmişti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Los Angeles County Yüksek Mahkemesi, şehit Başkonsolosumuz Kemal Arıkan’ı katleden Ermeni terörist Hampig Sasunyan’ın salıverilmesinin önünü açan bir karar almış, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ise bu kararı temyiz etmeyeceğini açıklamıştır. Türk milletinin vicdanını derinden yaralayan bu yaklaşımı şiddetle kınıyoruz” ifadelerine yer verilmişti.
Kararın, ABD yönetiminin tüm aksi yöndeki girişimlerine rağmen değiştirilmediği vurgulanan açıklamada, bu kararın evrensel hukuk ilkeleri ve adalet anlayışıyla bağdaşmadığına dikkat çekilmişti.
Türk diplomat Kemal Arıkan, Ermeni teröristler Hampig Sasunyan ve Krikor Saliba tarafından 28 Ocak 1982’de Los Angeles’ta şehit edilmişti. Yakalanan Sasunyan yargılanmış ve afsız ömür boyu hapis cezasına çaptırılmıştı. Firar eden Krikor Saliba’nın ise aynı yıl Lübnan iç savaşında öldüğü iddia edilmişti.