İYİ Parti’den HDP’ye açılan kapatma davasına ilişkin açıklama

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, HDP’nin kapatılmasına yönelik gazetecilere yaptığı açıklamada “Seçilmiş olmayı suç işleme hürriyeti gibi algılamamalıdır hiç kimse. Hiç kimse seçildim diye suç işleme hakkını kazandım duygusu ile siyaset yapmamalıdır” dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, İYİ Parti TBMM Başkanı İsmail Tatoğlu ve İYİ Parti Uluslararası Politikalar Başkanı Ahmet Kamil Erozan, İyi Parti İnegöl İlçe Başkanlığı’nın olağan üstü kongresine katıldı.

“SİYASET BU İŞLERLE İLGİLİ HUKUKUN MİHMANDARLIĞINDA YÜRÜMELİDİR”

Kongre öncesi İYİ Partili heyet, esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi. Esnaf ziyaretlerinin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, sadece HDP değil, terörün gölgesinde hangi parti olursa olsun kapatılması gerektiğini ifade etti.

Gazetecilerin, ‘HDP’ ile ilgili sorusuna cevap veren Ağıralioğlu, hukukun üstünlüğü ile sorunların çözülebileceğini ifade ederek,

“Genel olarak biliyorsunuz bu konu siyasetin ana gündemi. Türkiye’de terörle ilgili 15 Ağustos 1984’ten beri bir hususi gündem var. İçerde yaşadığımız bu terör saldırılarının, dışarda Türk devletinin başına bela edilmek istenen hesapları var. Türkiye’nin iç istikrarını bozma organizasyonuna dönmüş bir cinayet şebekesinin, zaman zaman siyaseti de enfekte ettiği, zaman zaman siyaseti de lekelediği alanlarla ilgili konuşuyorsunuz, konuşmaya başladığınızdan itibaren. Türkiye bir hukuk ülkesi. Bu topraklarda bin yıldır duruyoruz. Vatanımızın, devletimizin, milletimizin, beraberliğimizin arkasında duruyoruz. Başımıza bin bir türlü gaile geldi, bu topraklarda yıkılmadık. Bugün de teröre yıkılmayacağız. Ülkemizi, medeni ülkeler arasındaki müstesna yerini, demokrasisinin kıymetini, hukukun üstünlüğüne dayalı iradesini gölgelemeden bu problemleri çözebilme kabiliyeti göstermeliyiz. Siyaset bu işlerle ilgili hukukun mihmandarlığında yürümelidir. Yani siyasetçilerin hukuku gölgelediği bir ülkede yaşanmaz. Hukukun siyaset dahil memleketin bütün alanlarını himaye ettiği ülkelerde yaşanılır. Yani biz adalete teslim olmak durumunda olan bir ülkeyiz. Adaletinden emin olunan bir ülkeyi organize etmek durumundayız” dedi.

“TERÖR SİYASETİN DEĞİL, MEMLEKETİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARILMALIDIR”

Seçilmiş olmanın, suç işleme hürriyeti gibi algılanmaması gerektiğini ifade eden Yavuza Ağıralioğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Seçilmiş olmayı suç işleme hürriyeti gibi algılamamalıdır hiç kimse. Hiç kimse seçildim diye suç işleme hakkını kazandım duygusu ile siyaset yapmamalıdır. Seçilmiş olmak suç işleme hürriyeti gibi anlaşılmamamla yahut seçilmiş olmak terör organizasyonlarına münasebetsiz irtibatları kalkan haline getirilmemelidir. Hukuk buna nezaret edecektir. Biz terörle ilgili hassasiyetlerimizi ifade etmiş bir partiyiz. Terör siyasetin değil, memleketin gündeminden çıkarılmalıdır. Al bayrağın altında çocuklarımız mutlu yaşasın diyedir gayretimiz. Al bayrağa sarılı tabutlar görmek istemiyoruz. Al bayrak altında çocuklarımızın mutlulukla buluşabildiği, özgürlüğümüzün timsali olmalıdır. Nice zamandır bu terör belası bize al bayrağı bir hüzün bayrağı haline dönüştürmüştür. Al bayrağın içerisinde şehit tabutları görmekten, evlat görmekten, baba görmekten, eş görmekten yoruldu bu topraklar”

“HDP, PKK’YA SAVAŞ AÇMAK ZORUNDADIR”

HDP’nin bölücü terör örgütü PKK’ya savaş açmadan terörün gölgesinde kalacağını söyleyen Ağıralioğlu, sözleri şu ifadelerle tamamladı:

“HDP, PKK’ya savaş açmak zorundadır. Açmadığı müddetçe terörün gölgesinde kalıp, meşruiyet alanını kendi kendine kapatacaktır. O iradeyi göstermediği müddetçe, bu tarz siyasi tartışmaların içerisinde, hukuk mutlaka kendi üzerine düşeni yapacaktır. O yüzden HDP, eğer siyasi olarak odak olmuşsa, sadece HDP meselesi değil, terörle problemi olan her parti, yani İyi Parti’de terörün gölgesinde kalırsa, AK Parti de terörün gölgesinde kalırsa, MHP de terörün gölgesinde kalırsa, onlar da kapatılsın. Yani kurallar partilere göre değil, kurallar şahıslara göre değil, kurallar suçlulara göre tanımlanmalıdır. Kim ihlal ederse, ihlal ettiğinin cezasını ödemelidir”