İşlenmiş et Alzheimer riskini artırıyor

İngiltere’de 500 bin iştirakçi ile yapılan Alzheimer araştırması, işlenmiş etlerin tesirine dikkat çekti. Alzheimer hastalığının, çoğunlukla sigara içen, hareketsiz kalan ve abur cubur tüketen kilolu erkeklerde daha yaygın olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Onultan, geniş yankı uyandıran araştırmanın sonuçlarını kıymetlendirdi.

Araştırmanın, Alzheimerla ilgili dünyada yapılmış en kapsamlı araştırma olduğunu söz eden Onultan, çalışmada hiç et yemeyenler ve her gün et yiyenler formunda 6 kümeye ayrılan şahısların 8 yıl boyunca takip edildiğini belirterek, “İşlenmiş besinlerin ve işlenmiş etin Alzheimer riskini yüzde 44 artırdığı, işlenmemiş etin ise yüzde 19 azalttığı tespit edilmiş. Bu çalışma sonunda beşerler hem küme olarak takip edilmiş hem de ferdi olarak geri bildirimler de bulunmuşlar” dedi.

BÜTÜN ORGANLARI ETKİLİYOR

İşlenmiş etin günde yaklaşık bir salama denk gelen 25 gramdan fazla tüketildiğinde Alzheimer’ı yüzde 44 artırdığına dikkat çeken Onultan, çalışmaya nazaran günde 50 gr işlenmemiş et tüketiminde ise Alzheimer riskinin yüzde 19 azaldığını belirtti. İşlenmiş besinlerin içindeki katkı unsurlarının bedende inflamasyon denilen mikro ödemi ortaya çıkardığını söz eden Onultan, “Bunlar bedenin bütün organlarını etkilediği üzere beyni de etkiliyor. Beyin içinde birikim halinde oluşan plaklar var. İnflamasyon dediğimiz süreci bu plakların oluşumunu hızlandırıyor” halinde konuştu.

Alzheimer hastalığının sigara içen, hareketsiz olan ve abur cubur atıştıran kilolu erkeklerde daha yaygın olduğunu vurgulayan Onultan, sosis, salam, pastırma ve kurutulmuş et üzere besinler ya da katkı unsuruyla raf ömrü uzatılan besinlerin, Alzheimer hastalığını tetiklediğini ayrıyeten yalnızca sıhhatsiz besin almak değil, sağlıklı besin yememenin de Alzheimer riskini artırdığını söyledi.

Alzheimer’dan uzak durmak için beynin muhtaçlık duyduğu sağlıklı besinlerin nizamlı olarak tüketilmesi gerektiğini söz eden Onultan, “Kardiyologların kalp için önerdiği besinlerin hepsi beyin için de kıymetli. Akdeniz diyeti ve tam tahıllı besinler sıhhatimiz için çok kıymetli. Beyaz un, şeker ve şekerlendirilmiş besinlerden uzak durmamız gerekiyor.” biçiminde konuştu.

“MÜMKÜN OLDUĞUNCA ORGANİK BESLENİLMELİ”

Alzheimer’ın genetik mutasyonlara bağlı olan kısmının yüzde 1 olduğunu belirten Onultan, dünyada 50 milyon Alzheimer hastası olduğunu ve her sene bu sayının arttığını söyledi. Her yıl 10 milyon yeni demas hastası tespit edildiğini söz eden Onultan, bu hastaların yüzde 70’inin Alzheimer, yüzde 20 ile 25’inin ise vasküler demans denilen damar sertliği ve tıkanıklığına bağlı hastalıklar olduğunu söyledi.

Mümkün olduğu kadar organik besin, GDO’lu olmayan eserler ve içinde kollayıcı hususlar olmayan raf ömrü uzatılmamış eserlerin tüketiilmesi gerektiğini öneren Onultan, “Aksi taktirde Alzheimer hastalığına yakalanma riskimiz yükseliyor. Hayat ve yeme stili değiştirilerek bu hastalıktaki sayı, 3’te 1 oranına düşürülebilir. 2050 yılında ABD’de yaklaşık 15 milyon Alzheimer hastasının olacağı varsayılıyor. Önemli bir iş kaybı ve ekonomik yük olacağı belirtiliyor. Önlemler hami hekimlik üzerinden gidiyor. Önlemlerin başında ise besinimizi ve ömür üslubumuzu değiştirmek geliyor.” tabirlerini kullandı.