Göğüs kanseri tedavisinden sonra gebe kalan bayanların erken doğum riskinin de yüksek olduğunu söyleyen Medikal Onkoloji Uzmanı Prof Dr. Serdar Turhal, bu kadınların sezaryene gereksinim duyma ihtimallerinin de daha yüksek olduğunun altını çizdi ve ekledş: “Yine de bu bayanların birçok sağlıklı bebekler doğuruyorlar fakat genel popülasyona nazaran bu çocuklar daha düşük doğum yükünde oluyorlar. Bilhassa göğüs kanseri tedavisi için kemoterapi alan hastalarda bu durum daha da belirgindir” dedi.
Göğüs kanseri hastalarının sonradan gebe kalmış olmalarının onların göğüs kanserinin seyrini etkilemediğini söyleyen Prof.Dr. Serdar Turhal, “Bu bulgular yakın vakitte yapılan San Antonio Göğüs Kanseri Sempozyumu’nda İtalyan araştırmacıların müşahedesi ile bir kez daha teyit edilmiş oldu. Onun için göğüs kanseri tanısı konulan genç hastaların şayet gebe kalma istekleri de varsa onkolojik fertilite konusunda kemoterapi tedavisine başlamadan evvel takviye almaları, hastalara da bu hususta bilgilendirme yapılması uygun olur” biçiminde konuştu.
Göğüs kanserini atlatan bayanların prematüre doğum yapma ihtimali daha yüksek
Bu bahiste yapılmış 39 başka çalışmanın sempozyumda topluca gözden geçirildiğini vurgulayan Medikal Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. Serdar Turhal, araştırma ayrıntıları ile ilgili şu bilgileri verdi: “Meme kanseri olan 8 milyondan fazla bayan içinde 114 bin adedinde göğüs kanseri ve hamileliğe bağlı bilgiler vardı. Bu 114 binin üzerindeki bayandan 7 bin 500’den fazlası teşhisten sonra gebe kalmıştı. Genel popülasyona kıyasla göğüs kanseri hastalarının gebe kalma ihtimalinin yüzde 60 daha az olduğu gözlendi. Sonuç olarak bu hastaların hamileliklerine daha yakından bakıldığında spontan düşük ihtimalinin daha yüksek olmadığı görüldü lakin genel popülasyona nazaran sezaryen ihtimali yüzde 14 daha yüksekti. Yeni doğan bebeğin beden tartısının düşük olma ihtimali yüzde 50, prematüre doğum ihtimali de yüzde 45 artmıştı. Hamilelik yaşına nazaran bebeğin daha küçük olma ihtimali de yüzde 16 artmıştı. Lakin rastgele bir doğumsal anomali riskinde artış gözlenmedi. Hamileliğe ilişkin komplikasyonlarda ve kanamada da bir artış genel popülasyona kıyasla gözlenmedi.”
Annelerin sağ kalımına ait bilgilerin de gözden geçirildiği vakit hamileliğin hastalıksız sağ kalıma yüzde 27 oranında katkısı olabileceğine dair bir ön müşahedenin de olduğunun altını çizen Medikal Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. Serdar Turhal “Yine genel sağ kalımda da yüzde 44 oranında bir olumlu artış görüldü. Her ne kadar bu genel sağ kalım ve hastalıksız sağ kalımdaki artışlar daha geniş doğrulama tahlillerine muhtaçlık duyuruyor olsa da buradaki bilgilerin genç yaşta göğüs kanseri olup da anne olmayı düşünen bireyler için değerli olduğu kanaatindeyim” dedi.
