© İHAErzin’de Proje İmam Hatip Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapan Mesut Gökoğlu, üniversite yıllarında ney üflemeye merak saldı. Etrafında …
© İHA
Erzin’de Proje İmam Hatip Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapan Mesut Gökoğlu, üniversite yıllarında ney üflemeye merak saldı. Etrafında ney üfleyen olmadığı için merakını gideremeyen Gökoğlu’nun karşına yıllar sonra çıkan bir arkadaşı ney üflemesine öncülük etti.
© İHA
Kendisine Şeb-i Aruz merasimlerinde de üflenmiş bir ney satın alan Gökoğlu, neyini yağladıktan sonra yağın süzülmesi için neyini atölyesinin önüne astı. Okula gidip geldikten sonra atölyesinin önünde uçurtma yapan çocukları gören Mesut Gökoğlu’nun gözleri kuruması için astığı neyini aradı.
© İHA
Neyinin yerinde olmadığını gören Gökoğlu, çocukların yaptığı uçurtmada kullandıkları kamışın kendisinin neyi olduğunu fark etti. Çocuklara mahzur olmak yerine mutluluklarına ortak olan Gökoğlu, çocuklarla birlikte uçurtmayı tamamladı. Yılladır üflediği neyin bir de uçtuğunu görmek isteyen Gökoğlu, sokakta çocuklar üzere uçurtmayı uçurmaya çalıştı.
© İHA
Neyin uçurtma olduğu gün arkadaşı ile birlikte hicaz çalışması olan Mesut Gökoğlu, arkadaşına verdiği kelamı tutamamanın ıstırabını yaşamaya başladı. Ne yapacağını bilmeksizin faraşla atölyesini süpüren Gökoğlu, faraşa baktığında faraşın sapından ney yapabileceğini düşündü.
© İHA
Uçurtma olan neyinin de modüllerini kullanarak faraşın sapından ney yaptı. Üflediğinde notaların da çıktığını gören Gökoğlu, faraştan yaptığı neyle arkadaşına verdiği hicaz çalışması kelamını yerine getirmiş oldu. Severek üflediği neyini kendi elleriyle uçurtma yapmanın kederini “Doktorun kendi çocuğunu ameliyat ediyormuş üzere hissettim” kelamlarıyla anlatan Gökoğlu, neyinin kendisi için çok pahalı olduğunu kaydetti.