Hem formda hem de zinde kalmak mümkün

Pandemi sebebiyle meskende geçirilen süreçte alınan kilolar, havaların ısınmasıyla birlikte kendini göstermeye başladı. Uzun ve soğuk geçen kış günlerinde fazla kiloların koyu renkli, kalın kıyafetlerin altında saklanabildiğini, yaz mevsimini karşılamaya hazırlandığımız şu hoş bahar günlerinde ise incecik kıyafetlerin giyilmeye başlandığını söz eden Özel Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Tuğba Küçük, sağlıklı beslenerek formda kalmanın ve bahar yorgunluğunu üzerimizden atmanın mümkün olduğunu söyledi.

“ÖĞÜN ATLAMAMAK GEREKLİ”

Çok besin tüketiminden uzak durulmasını tavsiye eden Küçük, “Tabağınıza kâfi ölçüde yiyecek koyarak tüketeceğiniz porsiyon ölçüsüne dikkat edin. Öğün atlamamaya dikkat edin. Sağlıklı beslenme için, günde 3 ana öğün ve 3 orta öğün tüketilmelidir. Öğün atlamamak, hem kan şekerimizin tertipte kalmasına hem de gereksiz atıştırmalarımızın önüne geçecektir. Atlanan öğün, kişinin kan şekeri regülasyonunda düzensizliğe ve çabuk acıkmasına sebep olur. Bunun sonucunda kişi, bir sonraki öğünde daha çok besin tüketir ve böylelikle bedenine gereğinden fazla ölçüde güç almış olur. Bu durum, kilo alımlarını beraberinde getirmektedir.” diye konuştu.

Tükettiğiniz yağın ölçüsüne ve cinsine dikkat edilmesi gerektiğini söz eden Küçük, “Günlük güçte yağın katkısı yüzde 25-30 ortasında olmalıdır. Yani kişinin ihtiyacı olan yağ ölçüsü, kişinin gün içerisinde alması gereken güç ölçüsüne bağlıdır. Tüketilen yağın ortalama üçte biri doymuş, üçte biri tekli doymamış, kalan üçte biri de çoklu doymamış yağ asitlerinden oluşmalıdır. Posanın sıhhat üzerindeki olumlu tesirlerinden mümkün olduğunca faydalanılmalıdır. Kâfi posa tüketimini sağlamak için öğünlerinizde kesinlikle zerzevat yemeği ve salata tüketmeye çalışmalı, ekmeğin tam buğdaylı/çavdar/tam tahıllı üzere posa pahası yüksek olanlardan tercih edilmelidir. Gün içerisinde 3-5 porsiyon meyve tüketimi yakalamalı, haftada kesinlikle 1-3 sefer kuru baklagil yemekleri tercih etmelidir. Doygunluk hissi, yemek yendikten 20 dakika sonra hissedilmeye başlanır. Bu yüzden yavaş yemek yemeye itina gösterin. Yemek esnasında lokmalar ortasında çatalınızı, kaşığınızı, bıçağınızı masaya bırakın, yemeğinize sık sık orta verin. Lokmalarınızı güzelce çiğnemek sindirim sisteminiz için yapacağınız değerli bir aksiyon olacaktır.” dedi.

Gün içerisinde kâfi ölçüde su tüketilmesi gerektiğini belirten Küçük, “Vücudumuzda hayati kıymete sahip olana suyun alınması gereken ölçüsü bireye nazaran değişmektedir. Bedenin alınan her 1 kalori başına 1,5 milimi litre sıvıya ihtiyacı vardır. Tüketilen sıvının yüzde 60-70’inin su olmasına uğraş edin. Güç içeriğinin yüksek olması sebebiyle kızartılmış- şerbetli tatlılardan kaçınıp, sütlü tatlılara yönelmek hem kan şekerimizi daha rahat denetim altında tutmamıza hem de yüksek güç almamamıza pürüz olacaktır.” biçiminde konuştu.