İSTANBUL Milliyet – Nazlı Savranbaşı, Ece Nisanoğlu, Elif Eroğlu… “Kendi Öykülerini Yazarak” ülke ve dünya çapında büyük başarılara imza atan bu gençler, bilim, sanat ve spor alanında Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil ediyor, ay yıldızlı Türk bayrağını kürsüye çıkarıyor, üstün başarılarıyla isimlerinden kelam ettiriyorlar. Maltepe Üniversitesi’nin umut veren öykülerini ekrana taşıdığı 3 genç, “Hayallerimizin peşinden gidiyoruz. Bize itimadın, gelecek için çok çalışıyoruz. Bize inanın” bildirisini veriyor.
‘Bize inanın’
17 yaşındaki Nazlı Savranbaşı, 19 Mayıs Atatürkü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın da simgesi jimnastik sporunun parlayan yıldızı. Nazlı, bu yıl Türkiyeyi Tokyo Olimpiyatlarında temsil edecek. Türkiyenin en genç olimpiyat sportmeni olan Savranbaşı, cimnastikle 4 yaşında tanışmış. Haftanın altı günü, günde altı saat antrenman yapan Savranbaşı’nın 70’i aşkın madalya ve kupası var.
Savranbaşı, muvaffakiyet sırrını ise söyle anlatıyor: “Ayağım ağrıyorken kollarımı güçlendirdim, daima bir açığımı kapatmaya çalıştım; asla boş durmadım, daima çalıştım. Olimpiyat vizesi almam hayallerimin, hayallerimin gerçekleştiği bir andı. Çok sıkı bir biçimde hazırlanıyoruz, ülkemi temsil edebilecek olmak bu yaşımda, benim için çok gurur verici bir his. Tahminen o vakte kadar çok ağlayacağım, çok emek vereceğim ancak asla pes etmeyeceğim. Ben yılmadım, çalıştım, umut ettim, inandım ve başardım. Siz de bize inanın, inandıktan sonra her şey oluyor.”
‘Dünyayı değiştireceğiz’
15 yaşındaki Ece Nisanoğlu da robotik ve kodlama ile ilgileniyor. 11 yaşına kadar bilgisayar kullanmayı dahi bilmeyen lakin kodlarla tanıştığı anda hayatı değişen Nisanoğlu, kod bloklarıyla neler yapabileceğini öğrendikçe, kendi hudutlarını da zorlamaya başlamış. Sensörlü robotlar yapan ve First Lego League müsabakalarına katılan Nisanoğlu amaçlarını şöyle anlattı: “Kodlama yapmak, bir şeyi yoktan var etmişim üzere hissettiriyor. İnsanlığın yazgısını değiştirecek bir buluş yapmak istiyorum. Yazılım mühendisi olmak istiyorum büyüdüğümde. İnsanların hayatına bu halde dokunabileceğimi düşünüyorum. Biz gençler dünyayı geliştirmeye ve değiştirmeye geliyoruz. Günümüzün olaylarına ve problemlerine karşı çok hassasız, meraklıyız, öğrenmeye açığız, hevesliyiz, çok hırslıyız. Ben bilimi seviyorum ve onun peşinden gideceğim. Biz dünyayı çok düzgün bir yer haline getireceğiz.”
Barış ve sevgi için çalıyor
Keman sanatkarı 14 yaşındaki Elif Eroğlu 8. sınıf öğrencisi. Kemanla 6-7 yaşlarında tesadüfen tanışmış. Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuarı Yaylı Çalgılar Anasanat Kısmı Keman Kısmı yarı vakitli öğrencisi. Enstrümanıyla genç yaşında milletlerarası müsabakalarda birçok ödül kazanan Eroğlu’nun ABD, Almanya, Bulgaristan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kazakistan, Polonya, Sırbistan ve Ukraynada katıldığı milletlerarası yarışlarda sayısız birinciliği var. Günde en az beş-altı saat keman çalarak dünyaca ünlü bir keman sanatkarı olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Eroğlu, “İleride dünyayı daha yeterli bir hale getirmek, daha fazla insanı müziğe teşvik etmek; barış, huzur ve sevgi dolu bir dünya yaratmak için elimden geleni yapacağım. Bunu kemanımla yapacağım” diyor.
‘Ay Yıldızın Gençleri’
Sporda dünya çapındaki başarılarıyla ilham oluşturan gençler, “Ay Yıldızın Gençleri” projesinde buluştu. Güreşten, eskrime, binicilikten atletizme kadar çeşitli spor kısımlarında tüm imkânsızlıkları aşarak milletlerarası müsabakalarda ödül alan gençler, Cengiz Holding’in başlattığı “Ay Yıldızın Gençleri” projesi kapsamında desteklenecek.
Atletizmde Türkiye’ye dünya üçüncülüğü kazandıran Gülcan Palavan; küçük yaşlardan itibaren eskrimde katıldığı çok sayıda yarışta onlarca derece alan ve bu yıl dünya 6’ncısı olan Aleyna Ertürk; güreşte Dünya Genç Yıldızlar Güreş Şampiyonasında Altın Madalya kazanan Hamza Bakır ile binicilik kısmında Türkiye ve dünya çapında birçok ödül alan Taha Yedikardeş projenin birinci “Ay Yıldızlı Gençler”i oldu. Elde ettikleri muvaffakiyetleri 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda Ata’larına armağan eden atletler, gençlere ilham olmaya devam edecek.
