Borsaya gelen kazançlı çıkar

Milliyet Gazetesi ile Borsa İstanbul; haziran ayının başında “Finansal Okuryazarlık” aktifliğine imza atıyor. 4 Haziran Cuma günü, borsada gerçekleştirilecek ve online platformlardan canlı yayınlanacak tepe; Türkiye’nin önde gelen yatırımcı, analist ve uzmanlarını buluşturacak. Aktiflik, mart ayının sonunda genel müdürlük misyonunu üstlenen Korkmaz Ergun’un konut sahipliğinde düzenlenecek.

Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, tepe öncesi yaptığımız sohbette; “Sermaye piyasalarında her şeyin başladığı nokta finansal okuryazarlık. Düzenlenecek aktiflikte bu başlığın seçilmesi epey isabetli bir karar” diyor.

Milliyet’in podcast serisinin Korkmaz Ergun ile gerçekleştirdiğimiz özel kısmında öne çıkan noktalar şöyle sıralanıyor…

Bakiyeli hesap 2.7 milyonu aştı

“Borsa İstanbul’da bakiyeli hesap sayısı 2.7 milyona kadar ulaştı. Bu bizi memnun ediyor. Gençlerin ilgisi bilhassa pandemide önemli oranda arttı. Halka arzların da bunda kıymetli katkısı oldu. Gençlerimize şunu tavsiye ediyoruz; uzun vadeli gelirinizi, yatırımınızı artırmak istiyorsanız toplumsal medyadan değil yanlışsız kaynaklardan beslenin. Kazanmak için bu kritere uymak epey değerli.”

‘24 yıldır borsadayım, konutum gibi’

“Borsa İstanbul benim hayalimdi, bu yüzden meskenim üzere. 24 yıldır buradayım. 1997’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler fakültesi mezuniyeti sonrası, imtihanı birincilikle kazanarak uzman yardımcısı olarak teftiş heyetine alınarak borsada işe başladım. Kotasyon kökenliyim. Borsacılığın kor işinin çabucak her birinde rol aldım. Şu anda da genel müdürlük görevindeyim. Elbette içeriden gelmiş olmanın önemli avantajını yaşıyorum. Fakat bu durum sorumluluğumu ve yükümü üç hatta dört kat artırıyor.”

‘Sadece masa üstüne bakmam’

“Çok çalışırım, işleri en kılcal damarlarına kadar anlayarak iş yapmayı severim. Tüm fotoğrafı görmeyi isterim ve istişare ile kararlar almayı severim. Herkes takımımızda uzmanlığını konuşturduğu için hakikat sonuçları almamız kolay oluyor. Yalnızca masanın üzerine gelen bilgilere değil, gelmeyen riskler nedir, bu kıymetli. Elbette ardımda önemli bir grup var. Kimin neyi yapıp yapamayacağını çok uygun biliyorum. Önümüzdeki süreçte çok hoş işler yapacağız, grubumuzla bir arada. Türkiye’nin tek borsasıyız, nitelik çok kıymetli bizim için. Sermayemiz insan bu yüzden nitelikli çalışanlarımız bizim en büyük bedelimiz. Sermaye piyasalarının, münasebetiyle ülke iktisadının büyümesine katkı sağlamak bizim önceliğimiz ve amacımız.”

‘FİNANSAL OKURYAZARLIK AİLE BÜTÇESİYLE BAŞLAR’

“Finansal okuryazarlığın a, b, c’si; aile bütçesi demek. İktisadın ana kuralı muhakkak; kaynaklar hudutlu gereksinimler sınırsız. İktisat gelir ve sarfiyatların istikrarlı bir formda gerçekleştirilmesidir. İşte finansal okuryazarlık da bu yüzden aile bütçesinden başlıyor. Parayı kazanmasını biliyoruz lakin yatırım yapmasını, harcamasını ne kadar biliyoruz. Masraf idarenin yapmayı öğrenmek, tasarruf yapmak bu işin başlangıcı. Küçük yaşta, eğitim hayatında bu işi öğretebilirsek finansal okuryazarlığa değerli katkı sağlayacağımızı düşünüyorum. Gelecekte nereye yatırım yapacağının seçilmesi ve riskler noktasında bu mevzunun pahası büyük.”

Telegram’da, Twitter’da verilen tüyoya aman dikkat!

“Finansal okuryazarlığı her alanda destekliyoruz. Sermaye piyasalarının geliştirilmesi için çok kıymetli. Biz bu bahiste duyurular yapıyoruz, görüntüler yayınlıyoruz, etkinlikler yapıyoruz. Herkesin bu duyuru ve aktiflikleri takip etmesini rica ediyorum. Ayrıyeten aracı kurumlara hazırladıkları araştırma raporları için dayanak veriyoruz. Küçük şirketlerin yayınlanan araştırma raporlarını destekliyoruz. Yatırımcıların bunlara erişimi, yatırım kararlarında epeyce bedelli. Toplumsal medyaya değil araştırma kuruluşlarının raporlarına bakılmasında büyük fayda var. Telegram, Twitter olsun buralarda algı yönetilmesinde sizi kullanmalarına müsaade vermeyin. Onlara prestij etmeyin. Yatırımcılar finansal bilgileri gerçek kaynaklardan öğrensin istiyoruz. Bu noktada KAP (Kamu aydınlatma Platformu) önemli bir fonksiyon görüyor.”

Halka arzda çıta çok yüksekte

“Halka arzlar konusunda düzgün gidiyoruz. 2018 yılında borsada 9 halka arz süreci vardı, 5.4 milyar TL’lik bir halka arz geliri olmuştu. 2019’da 6 halka arzda 263 milyon TL’lik sayı gerçekleşti. 2020’de 8 süreçte 1.1 milyar TL. (Yani 3 yılda 23 halka arzda 6.8 milyar TL’ye yakın bir sayıya ulaşıldı) 2021’in birinci 4.5 ayında 14 halka arz yaptık. 8 milyar TL’lik halka arz geliri oluştu. Şirketlere aktarılan kaynak manasında. Sene sonunda halka arz olan şirket sayısının 40’a kadar ulaşmasını bekliyoruz. Bu hususta iktisat idaremizin de önemli dayanakları var. Örneğin vergi takviyesi. Şayet bir şirket halka arz yaparsa önümüzdeki 5 yılda 2 puan daha az Kurumlar Vergisi ödüyor. Bu değerli bir takviye.”

‘Kendinizi şimdiden hazırlayın pencere açılınca içeriye girin’

“Halka arzlarda pencere, konjonktür açılır siz şirket olarak hazırsanız halka açılır ve kaynak sağlarsınız. Bu yüzden biz şirketlerimize ‘her an halka arza hazırlanacak yapıda bir şirket olun’ diyoruz. Fırsat penceresi açıldığında gerek kurumsallık ve yeni iştirak gerekse kaynak sağlama noktasında halka arzın büyük getirileri oluyor. Halka açık şirketlerin artması ülke ekonomimizin de büyümesine önemli katkı sağlıyor. Borsa İstanbul olarak son 5 yılda Türkiye’de 700 şirkete gittik. Halka arz ve Borsa istanbul’u anlatmak için. Varsa telaşlarını gidermek istedik. İlla ‘hemen gelin halka açılın’ demiyoruz, fakat ‘siz şimdiden hazırlık yapın muhtaçlık anında halka arzla şirketinizin geleceği için değerli bir adım atın’, diyoruz. Pekala şirketler ne vakit Borsa İstanbul’a gelmeli. Bu iki farklı vakit diliminde olabilir. Büyümeye başladığında, uygun bir öyküsü olduğunda… Yahut dorukta iken halka arz yapılabilir. Tepeden aşağı dönmemek, çemberin dışına çıkmak içim bu metoda başvurulabilir.”

‘Köklü, sağlam şirketlerimiz kaybolup, gitmemeli’

“Ülkemizin büyük pahası olan 20, 30 hatta 50 yıllık şirketlerimizin kaybolup gitmemesi, geleceğe taşınması için Borsa İstanbul olarak tüm şirketlerimize elimizden gelen her türlü takviyesi vermeye hazırız. Bu yalnızca halka arz da değil. Dövizle süreç yapan şirketlere sunduğumuz eserler; borçlanma araçları, kira sertifikaları ve dahası, elimizde birçok farklı enstrüman var. ‘Gelin bunları kullanın, burası bizim değil sizin eviniz’ diyoruz. Emelimiz sağlam temelde şirketlerin ve ekonomimizin büyümesine katkı sağlamak. Öte yandan İstanbul’un finans merkezi olması konusunda da çalışmalarımız devam ediyor. Yeni attığımız ve devamı gelecek adımlarla yerli ve yabancı yatırımcıların alanlarını genişletiyoruz.”