Letonya’dan Türkiye’ye destek: Memnuniyetle karşılarız

Letonya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Artis Pabriks, ülkeler ortasında savunma alanındaki iş birliği adımları çerçevesinde NATO müttefiki ülkenin bir çeşit askeri varlık değişimi de yapabileceğini NATO’nun dört çok-uluslu tabur vazife kümesinin her bir Baltık ülkesine (Estonya, Letonya ve Litvanya) ve Polonya’ya konuşlandırılmasını içeren Genişletilmiş İleri Askeri Mevcudiyet (Enhanced Forward Presence/EFP) grubuna katılmak istediği takdirde Türkiye’nin memnuniyetle karşılanacağını belirtti.

İKİLİ BAĞLAR

Pabriks, Türkiye-Letonya ikili bağlantılarının yanı sıra savunma ve güvenlik hususlarını ve Ankara’yı ziyaretini AA muhabirine kıymetlendirdi.

Türkiye’yi ziyaretinin ana nedeninin, iki ülke ortasındaki siyasi, askeri ve endüstriyel alakaları ve insani bağları derinleştirmek olduğunu söyleyen Pabriks, “Ziyareti iki kısma böldüğümde, birinci kısımda Letonya ismine Türkiye’yle ne kadar iş birliği yapabileceğimizi görmek için, buradaki kimi ünlü ve güzel askeri sanayi tesislerini ziyaret etmeye çalıştım. Zira bizim için savunma sanayi çok değerli. ‘Bazen Letonya Savunma Bakanlığı birebir vakitte ikinci İktisat Bakanlığına dönüşüyor.’ diyebilirim.” sözlerini kullandı.

Pabriks, ziyaretinin ikinci kısmının ise Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar ve kendisinin daha evvel icra ettiği dışişleri bakanlığı misyonundan tanıdığı, “eski dostum” diye hitap ettiği Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yürüttüğü siyasi görüşmelerden oluştuğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir ile de bir ortaya geldiğini hatırlatan Pabriks, Türkiye ile Letonya ortasında savunma sanayi bağlantılarını artırmayı amaçlayan Savunma Sanayii İş Birliği Mutabakat Muhtırası’na imza attıklarını da hatırlattı.

BAYKAR AÇIKLAMASI

Kendisinin “Baykar Ulusal S/İHA Ar-Ge ve Üretim Tesisleri”ni ziyaretinin akabinde, Türkiye’den SİHA Bayraktar TB2 alacak olan Polonya üzere Letonya’nın da misal bir alım yapmayı düşünüp düşünmediği tarafındaki soruya cevaben ise Pabriks, bu türlü süreçlerde izlenen prosedürlere dikkati çekti.

Pabriks, şunları kaydetti:

“‘Bu eseri ya da şu eseri alıyoruz.’ demeden evvel kelam konusu eserin bizim koşullarımıza ne kadar uygun olup olmadığını görmeli, elbette ortak araştırma geliştirme yapabilmeli ve kendi eserlerine ait teklif sunan diğer ülkeler olduğu da göz önünde bulundurulursa, mevzuyu rekabetçi açıdan da değerlendirmeliyiz. Münasebetiyle, bir sonraki adımın, Türk hükümeti ve Türk şirketlerinin sunduğu eserleri nasıl daha fazla araştırabileceğimizi bulmak olacağını söyleyebilirim. Şahsî görüşüme nazaran, Baykar çok büyük bir muvaffakiyet elde etti. Ayrıyeten Azerbaycan ve Ermenistan ortasındaki son savaşta da bu teknolojinin üstün niteliklerini gösterdiğini düşünüyorum.”

Savunma alanındaki iş birliği adımları çerçevesinde iki NATO müttefiki ülkenin bir çeşit askeri varlık değişimi de yapabileceğini lisana getiren Pabriks, NATO’nun dört çok-uluslu tabur misyon kümesinin her bir Baltık ülkesine (Estonya, Letonya ve Litvanya) ve Polonya’ya konuşlandırılmasını içeren Genişletilmiş İleri Askeri Mevcudiyet (Enhanced Forward Presence/EFP) kümesine katılmak istediği takdirde Türkiye’nin memnuniyetle karşılanacağını belirtti.

Pabriks, iki ülkenin önünde savunma iş birliği alanında atılabilecek birçok adım olduğunu belirterek, “Baykar Ulusal S/İHA Ar-Ge ve Üretim Tesisleri”nde gördüklerinin çok ilgi cazip olduğunu vurguladı.

İki ülkenin bölgesel ve memleketler arası platformlardaki iş birliğini de pahalandıran Pabriks, “Her şeyden evvel NATO’da çok yeterli müttefikleriz.” dedi.

Pabriks, Türkiye ve Letonya’nın NATO’nun hudut ülkelerinden olduğuna dikkati çekerek, Ankara ve Riga’nın 21. yüzyılın emsal zahmetleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Türkiye -Avrupa Birliği (AB) bağlantılarına dair ise Pabriks, “Bilirsiniz, AB’de görüşler milletler, siyasetçiler ve partiler ortasında farklılık gösterir. Bir siyasetçi olarak, Türkiye’nin AB’ye üyelik talebini her vakit destekledim. Bunun gerçekleşmesinin de bence tek yolu var. Bu yol, bir ülke AB’ye üyelik için aday olmuşsa, o ülkenin serbestçe rekabet etmesine müsaade verilmesinden geçiyor.” diye konuştu.

Pabriks, fasıllar açılması, üyelik sürecindeki ülkelerin gerekli şartları karşılayıp karşılamadığına bakılması ve tıpkı ülkesinin 2004’te AB’ye iştirakinde olduğu üzere şartları karşılayan ülkenin üyeliğinin kabul edilmesi gerektiğini lisana getirerek, “Bu görüşteyim ve bunu AB’de de savunuyorum.” dedi.

Letonya halkı ve Letonyalı siyasetçiler ortasında bu türlü bir yaklaşımın benimsenmesinin yanlışsız olacağını belirten Pabriks, “AB üyeliği de dahil olmak üzere, her mevzudaki rekabetin yalnızca liyakate dayalı olması gerektiğini düşünüyorum, öteki hiçbir şeye dayanmamalı.” sözlerini kullandı.

Pabriks, Letonya parlamentosunda mayıs ayında kabul edilen ve 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelendiren karara ait, “Şahsen bunun gerçek bir karar olmadığını düşünüyorum. Bunu parlamentoda milletvekillerimize ve kendi partime söyledim.” dedi.

Ülkesinde parlamentonun hükümet sıkıntılarından ayrıldığını ve iki yıl evvel seçilen milletvekillerinin yaklaşık yüzde 60’ının birinci kere bu vazifesi üstlendiğini anlatan Pabriks, “Letonya’da yahut öteki bir ülkede bunun, bu cins beyanların yasal bir kıymeti yoktur. Bu (karar) siyasi bir beyandır.” diye konuştu.

Pabriks, öbür ülkeler hakkında birtakım siyasi beyanlarda bulunmayı tercih eden siyasalların geçmişe değil, bugün yeni olana ve insanlara yardım etmek için gelecekte yapabileceklerine odaklanması gerektiğini vurguladı.

Letonya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Pabriks, şöyle devam etti:

“Bu meclis kararının çok güzel dostlar, çok düzgün müttefikler ortasındaki iş birliğini etkilemeyeceğini ziyadesiyle ümit ediyorum ve ziyaretimin de buna bir katkı olduğunu söyleyebilirim. Ayrıyeten beraberimde çok kıymetli birini, ülkemin (Türkiye’de misyon yapacak) askeri ataşesini de getirdiğimi belirtmek isterim. Bu yazdan itibaren Ankara’da daimi askeri ataşelik tesis edeceğiz. Bu daha evvel yoktu, artık tesis ediyoruz. Bu da yeterli niyetimizin bir ispatıdır.”

Pabriks, Letonya parlamentosunun 1915 olaylarına ait kararının “uluslararası hukukla alakası olmadığını” belirterek, “Fırsat bulduğum takdirde parlamentoda bu karar için oy verenlere kendi fikrimi memnuniyetle anlatırım. Ve olağan ki ben parlamentoda olsaydım bu türlü çalışmazdım.” dedi.