F.Bahçe yöneticilerine ‘goygoycular’ diyerek istifa eden Aram Markaroğlu’dan Ali Koç’a sitem

Geçen pazar Fenerbahçe Futbol AŞ idare heyeti üyeliğinden istifa eden Aram Markaroğlu, Ali Koç‘a kızgın değil kırgın olduğunu belirterek “Ben ondan randevu alamadıktan sonra ne bugün, ne yarın ne de 10 sene sonra birlikte çalışma lüksüm kalmamıştır” dedi. İstifa ederken idaredeki birtakım bireyler hakkında isim vermeyerek, “Ali Koç’un yanında goygoycular var, 4-5 kişi onu yönlendiriyor” sözlerini kullanmıştı.

İşte Markaroğlu’nun açıklamalarından satır başları:

“GARİP ŞEYLERİN İÇİNDE YER ALAMAM”

Kulübümüzde gördüğüm kadarıyla bir sonraki idareye girebilmek ismine iç rekabet oluştu arkadaşların ortasında. Bu arkadaşların da bir kısmı genç arkadaşlar. Bu heyecanı biraz fazla yaşadılar, bunu da değişik halde biz kulübe hizmet ederken bize yansıttılar. Bu tip idareye girme yarışı içindeki garip şeylerde ben olamam.

“KAÇMADIM, FEDAKARLIK YAPTIM”

Engellemeler geldiği anda bırakmak bir kaçmak değildir. Rahatsızlık vermemek ismine fedakarlıktır. Ben de bunu yaptım. İş odaklı bir beşerim, iş varsa yarışırım, en güzelini ortaya çıkartırım. İş yapma konusunda yetenekli olduğumu biliyorum. Futbol konusunda da bilgili olduğumu biliyorum. Fakat ben bunları sergileyemeyeceksem en sevdiğim varlığım için fedakarlık yapmakta hiçbir şeklide çekinmem. Bu benim için bir fedakarlıktı.

“BURNUM DÜŞSE EĞİLİP ALMAM”

Ben bundan sonra kendim kulüpte vazife almak için gitmem. Ben burnum düşse eğilip yere almam. Sayın Lider Koç’a ‘Beni al’ diye talepte bulunmadım ve bulunmam. Ben vazifelerimi geri vermek için randevu istememe rağmen Ali Koç randevu vermeyince hakikaten kırıldım. Ben 3.5 sene bu iş için emek verdim. Bunun karşılığı bir randevunun verilmemesi olmamalıydı. Lidere kızgınlığım yok, kırgınlığım var. Ben randevu alamadıktan sonra ne bugün, ne yarın ne de 10 sene sonra bir arada çalışma lüksüm kalmamıştır. Bugüne kadar yaşanan itişmelerin hiçbirinde 1 gram bile kabahatim, kabahatim ve kimseyi iteklemem yok. Tahminen bu yaşananları anlatanlar bizim doğruyu anlatamadığımız kadar onlar yanlışsız olmayanı âlâ anlatıyorlar demek ki. Hasebiyle işler bu düzeye kadar gelmiş oldu.”

(Ajansspor)