Bakan Kurum’a sarılarak ağlamıştı o anları anlattı: Babam olsa o kadar sahip çıkardı

Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un sel felaketinin yaşandığı Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde incelemelerde bulunmuş, sel mağduru 48 yaşındaki Gülizar Günar, Bakan Kurum’un yanına gelip kendisine teşekkür ederken o anlarda gözyaşlarına boğulmuştu. Günar’ı, Bakan Kurum teselli ederken sonrasında sel mağduru bayan, Kurum ve beraberindeki bireylere kendi yaptığı bazlamaları ikram etmişti.

Kastamonu’ndan İstanbul’a dönen Gülizar Günar o anları İhlas Haber Ajansı’na anlattı. Günar, babasının selde kaybolduğu haberini alır almaz bölgeye gittiğini ve babasının kısa müddet içinde bulunduğunu belirtti. Günar, bölgede yaşanan tüm aksiliklere karşın Bakan Kurum’un kendileriyle yakından ilgilenmesi nedeniyle o an sarılmak istediğini söyledi. Günar, yaşananları anlatırken duygusal anlar yaşadı.

“BABAMIZIN CENAZESİNİ ALACAĞIZ DİYE GİTTİK”

Sel baskını nedeniyle çok sıkıntı vakitler geçirdiklerini anlatan Gülizar Günar, “Sel haberini aldığımız süreçte kendimizi araçlara nasıl atıp da yola çıktığımızı bilemedik. Biz İstanbul’daydık. Annemin bize yalnızca söylediği ‘babanızı tomruk aldı götürdü kızım’ Çok şükür biz o gün akşam babamıza kavuştuk ancak Rabbim kimseye göstermesin. Biz babamızın cenazesini alacağız diye gittik. Allah’tan araçta annem yoktu, olsa mutlaka çıkamazdı. Arabasının içinde orak varmış orakla otomobilin art camını patlatıyor ve diğer bir komşunun balkonuna tırmanıyor. Babamın eşi, dostu, akrabaları daima oradalardı, onlardan çok fazla kaybımız var. En son geldiğimiz gün bile yan apartmanımızın altından ceset çıkartılmıştı. Biz konutumuza giremedik, balkondan atlayıp girebiliyorduk. Şurada bir kalabalık var kim ise ben kaygımı ona anlatacağım dedim, Allah razı olsun sayın Bakanımız oradaydı. Oradaki askerlere, kepçeli memurlara 3 gün boyunca ben yemek çıkardım. O gün de meskende ekmeğimiz hakikaten yoktu. Baktım su, un var bazlama yapalım dedim. Babam dedi hatta ‘kızım kendinizi niçin yoruyorsunuz’ diye. Sonra bakanımızı gördüm, bize o kadar çok takviye verdi ki o an kendimde bir güç hissettim bir ağabeyim, kardeşim olsa o kadar olur. ‘abla biz arkanızdayız’ dedikten sonra o sarılma isteği büsbütün içimden gelen bir şey. Bakanımızın Rabbim önüne taş gözüne yaş değdirmesin, biz çok bakanlar gördük, en büyük şey darbeyi yaşadık ben bu kadarını görmedim” dedi.

“BELKİ EMİN OLUN AĞABEYİM BİLE O KADAR SARILMADI BANA”

Bakan Kurum’a sarılarak gözyaşı döktüğü o anları anlatan Günar, “Allah devletimize zeval vermesin. O an Bakan Kurum’u gördüğümde karşımda benim kendi oğlum olsa bu kadar olabilir. Çekiniyorsunuz, pandemi var, beşerler maskeli onlara da bir ziyan gelsin istemiyorsunuz lakin bu kadar yapabildim. Babam olsa o kadar sahip çıkardı, ‘kızım gel tamam biz buradayız’ dedi, daha bana öteki bir şey demesine gerek yok ki. O an da elimde kaç tane varsa herkese bazlama ikram ettim. Bu türlü bir memleket, vatan yok, bu türlü insanları birbirine bağlı kimse yok. Kürdü, Lazı, Çerkezi yoktu orada herkes vardı. Bazen ayrıştırılmaya çalışılıyoruz ya orada o denli şeylere hiç fırsat yoktu. Rabbim onları bizim başımızdan eksik etmesin, dışarıdan ‘evet biz bunları yapacağız, edeceğiz’ değil, oradalardı biz onların her türlü dayanağını gördük. Tahminen emin olun ağabeyim bile o kadar sarılmadı bana, kardeşim korkma biz buradayız diyemedi, lakin bakanımız öyleydi. Bazlama yer misiniz bakanım dedim, içerisinde rastgele bir şeyi yok, kibir yok, ‘tabi’ dedi getir. Birinci evvel de ona verdim, o da sağ olsun ben tokum demedi. Tahminen de toktu lakin ‘ablam tamam sen yapmışsın’ dedi. Milletimiz, devletimiz var olsun Rabbim bu türlü acıları göstermesin. Çok güç bir süreçten geçtik ancak biz bunu da atlatacağız. Bu bizi yıkmaz ölenlerimize rahmet diliyoruz, kalanlarımızı da el birliğiyle hepimiz kalkındıracağız. Yakınlarım beklemiyorlarmış, diyorlar nasıl sarıldın, dedim o da benim evladım o an bir sarılmak istedim o kadar” dedi.