Salgın döneminde aşısız hamilelik büyük risk taşıyor

Koronavirüs salgını farklı varyasyonlarıyla tüm dünyayı tesiri altında tutmaya devam ederken, bu periyotta hamilelik hayati riski artıran faktörlerden biri. Uzmanlar, hamilelikte aşı olmanın hastalığı tedbire de ya da hafif geçirmede hayli tesirli olduğunu söylüyor.

Bayan Hastalıkları ve Doğum, Perinatoloji (Riskli Gebelik) Uzmanı Prof. Dr. Zehra Sevinç Kavak, son devirlerde artış yaşanan koronavirüse bağlı gebe vefatlarına karşı aşı olmanın kıymetini anlattı. Ayrıyeten, mRNA aşılarının hamileliğin 2. ve 3. trimesterda uygulanmasının olumsuz sonuçlar doğurmadığını vurguladı.

HASTALIK AŞIDAN DAHA TEHLİKELİ

Bayan Hastalıkları ve Doğum, Perinatoloji (Riskli Gebelik) Uzmanı Prof. Dr. Zehra Sevinç Kavak, “En başından beri söylüyorum hamilelikte Kovid-19 ve bu virüse bağlı enfeksiyonlar çok daha ağır seyrediyor. Hamilelikte bağışıklık sisteminin zayıflaması, kan pıhtılaşmasına yanlışsız bir eğilimin olması, bu çeşit faktörler nedeniyle bilhassa hamileliğin son aylarında, doğuma yakın devirde Kovid-19’a yakalanan gebe bayanlar bu hastalığı daha ağır geçirdiğini net bir halde görüyoruz. Nasıl yüksek tansiyon, şeker hastalığı, obezite Kovid-19 için bir risk faktörü oluşturuyorsa hamilelik de Kovid-19 için bir risk faktörü oluşturmaktadır. Bu nedenle anne adayları hiç düşünmeden aşı olmalıdır.” dedi.

Ne yazık ki Kovid-19 aşılarının gebeliğe ziyan verdiği ve düşük yapmaya neden olduğuna dair temelsiz argümanların internette dolaştığını belirten Kavak, “Kovid-19 aşısı gebeliğe ziyan vermez ve düşüğe neden olmaz. Asıl Kovid-19 erken doğum riskini tetiklemektedir. Bu stil kaygılar taşıyan anne adayları yalnızca uzmanların açıklamalarıyla hareket etsinler. Bilimsel datalar ışığında mRNA aşısının gebeler için olumsuz tesirlerinin olmadığını söyleyebiliyoruz. Gebelere aşı uygulaması birinci olarak İsrail’de mRNA aşısı 2. ve 3. trimesterda uygulanarak başlanmıştı artık ülkemizde ve tüm dünyada gebelere itimatla uygulanıyor. Çin aşısına gelince ise şahsi fikrim, cansız virüs aşısı olduğu için nasıl ki grip aşısını gebelere yapıyoruz, bu aşıyı da erken doğumları engellemek için uygulamak mümkün. Zira Kovid-19’a bağlı erken doğum sık görülüyor. Anne adaylarını ve bebeklerini en çok kaybettiğimiz devir olan 2. ve 3. trimesterde aşı yapılmasının bir sorun olmadığı görüşündeyim. Gebeler tüm dünyada uygulanan ve Sıhhat Bakanlığımızın da uygun gördüğü programda aşılarını olmaktan kaçınmamalıdır.” dedi.

“GEREKSİZ RİSKLERDEN KORUNUN”

Kavak, gebelere şu tavsiyelerde bulundu: “Gebeler, kendilerini müdafaa konusunda çok daha dikkatliler. Alışılmış bebeklerini düşündükleri için önlemlere çok daha uygun uyduklarını söyleyebilirim. Bu nedenle kalabalık ortamlardan bulunmaktan kaçınıyorlar. Bu durumda yürürlüğe yeni giren aşı kartı ve PCR zaruriliği uygulamasının kendilerini çok etkilemeyeceklerini düşünüyor olabilirler. Lakin muhtemel bir durumda aşı olmadığı için PCR testi vermek için hastaneye gitmek zorunda kalarak ekstra efor sarf edecekler ve her dışarıya çıktığımızda artan bulaş riskine gereksiz yere maruz kalacaklar. Ayrıyeten birinci gebeliğini yaşamayan birçok gebe var. Yüz yüze eğitimin başladığı bu devirde konutta okul çağında bir çocuğun olması da bir risk faktörüdür. Bu nedenle anne adayları aşılanarak gereksiz risk faktörlerinden korunacaklardır.”

“AŞININ YANINDA D VİTAMİNİ ŞART”

Kavak, son vakitlerde D vitaminin de Kovid-19’a karşı destekleyici bir tesiri olduğu istikametinde birçok görüş ortaya konulduğunu belirterek, “Anne adayları, aşı olmanın yanında bu periyotta sağlıklı bir hamilelik geçirmek ismine D vitamini konusunda hassas davranabilirler. Evvelce biz D vitaminini hamilelikte taramazdık. Hamilelikte taranan rutin testler ortasında değildi. Bugün artık hamile kalmayı planlayan bayanlarda hamileliğin birinci üç ayında kandaki Vitamin D düzeyine baktırmak kural. Zira yaşadığımız ülke güneşli bir ülke olmasına karşın maalesef Türk toplumunda bilhassa D vitamini düzeyi çok düşük. Bu yüzden hamilelik planlanılıyorsa D vitaminine bilhassa baktırılmalı. Hamilelik boyunca da Vitamin D desteği alıp 50’nin üzerine çıkarmakta büyük yarar var. D vitaminini bilhassa K vitaminiyle kombine olarak kullanmak daha yanlışsız ve faydalı. Hamilelikte de bu biçimde kullanmakta hiçbir sorun yok. Bu nedenle D vitaminini birinci sıraya koyuyoruz. Tüm bilimsel yayınların desteklediği üzere Kovid-19’a karşı tesirli. Öteki vitaminlerden ise C vitamini ve çinko öneriyoruz, zati tüm hamileliğin birinci 12 haftasında 400 mikrogram kullanımı koşul olan folik asit veriyoruz. Bunların haricinde propolis, çörek otu yağı üzere hususların viral enfeksiyonlara karşı kısmen bağışıklığı artırdığı istikametinde yayınlar var ancak hiçbiri Kovid-19’a karşı spesifik tesirli değil.” dedi.