Tekno ‘on’ 27. Bölüm – ”Pripyat ve Çernobil’de bulunan en korkunç 10 şey” 26 Nisan 1986 tarihinde, Ukrayna’nın Pripyat şehrinin 14 kilometre …
Tekno ‘on’ 27. Bölüm – ”Pripyat ve Çernobil’de bulunan en korkunç 10 şey”
26 Nisan 1986 tarihinde, Ukrayna’nın Pripyat şehrinin 14 kilometre kuzeybatısında bulunan Çernobil Nükleer Santrali‘nin dört numaralı reaktörü, büyük bir gürültüyle patladı.
Çernobil Nükleer Santrali’nin patlayan 4 numaralı reaktörü, günümüzde tamamen kapatılmış durumda ve oradaki yüzlerce sensör sayesinde aşağıda ne olup bittiğine dair veriler elde ediliyor.
Tekno ‘on’ yazı dizimizin bu bölümünde, Pripyat ve Çernobil’de bulunan en korkunç 10 şeye daha yakından bakacağız.
1. FELAKETİN HAYALETİ
Andrei Kharsukhov adlı Buffalo Üniversitesi’nden bir nükleer fizikçi, Çernobil felaketinden tam 11 yıl sonra, yani 1997’de Çernobil santralinde birinin yardım çığlıkları duyduğunu söyledi.
Sabah 7:30 civarında oraya geldiğini ve doğrudan 4 numaralı reaktörü incelediğini belirten Kharsukhov, çığlıkları duyduktan sonra hemen yukarı koştu ve yetkililere haber verdi. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda herhangi bir ize rastlanmadı.
Yeterince gizemli gelmedi mi? Peki bir de şuna bakalım. Nisan 1986’nın başlarındaki felaketten önce, bölgede yaşayan insanlar gerçekten garip olaylar yaşamaya başladı.
Santral çalışanları tarafından, metrelerce kanat açıklığına sahip “Çernobil’in Kara Kuşu” olarak adlandırılan dev kuşlar rapor edildi.
SyFy kanalından Destination Truth ekibi, Çernobil’in ve özellikle Reaktör 4’ün bir kızılötesi kamera sisteminde, insan figürü gibi görünen bir şey buldu. Ancak bunun ne olduğu hiçbir zaman ortaya çıkmadı.
2- PRİPYAT’IN KAYIP SAKİNLERİNİN NÜKLEER GÖLGELERİ
Çoğumuz nükleer felaket bölgeleri gibi yerlerden uzak durmak için elimizden geleni yapıyoruz, ancak görünüşe göre bazıları böyle düşünmüyor.
Beyaz Rusya ve Almanya gibi yerlerden bölgeye geldiği söylenen karanlık grafiti sanatçıları, ölümcül radyasyon seviyelerine ilişkin raporları görmezden gelerek, bölgede grafiti çalışmalarına imza attılar.
27 Nisan 1986’da kazanın ertesi günü tahliye edilen ve bir daha asla geri dönmemek üzere bölgeden ayrılan terk edilmiş şehrin kayıp sakinleri, Pripyat şehrinin duvarlarına resmedildi.
Ancak yukarıdaki fotoğrafta da görebileceğiniz gibi, terk edilmiş şehirde böyle bir çalışma yapmak oldukça korkutucu olabiliyor.
3- PRİPYAT’IN TERK EDİLMİŞ KARNAVAL ALANI
Pek çoğunuz, Pripyat Eğlence Parkı’nın patlamanın gerçekleştiği 26 Nisan 1986’da henüz bitmediğini ve dolayısıyla resmi olarak hiç açılmadığını bilmiyor olabilir.
Eğlence parkı, Çernobil felaketinin yoksul ve terk edilmiş bir simgesi olarak bugün hala orada hiç açılmamış bir şekilde duruyor.
Parkta, 26 metrelik dönme dolap, paraşüt yolculuğu, çarpışan arabalar, tekne salıncakları ve atış galerisi gibi tüm zamanların en sevilen oyunları vardı. Ancak patlamadan sonra hiçbirinin bir önemi kalmadı.
Bugün park, tek başına orada hizmet veriyor, hiç yaşanmamış bir hayat… Çarpışan arabalar aniden bırakıldıkları yerde… Sarı gölgeliklerin üzerindeki boya, lekelerde hala parlak…
4- PRİPYAT’IN ÜRPERTİCİ BEBEKLERİ
Child’s Play, Dead Silence ve Poltergeist gibi canlanan kötü bebekleri içeren korku filmleri, gişede her zaman başarılı olmuştur. Bu bebekler tahtaya benzer uzuvları, cansız gözleri ve korkunç bakışlarıyla gün ışığında bile ürpertici olabiliyor.
Ancak bebekler, nükleer bir felaketten sonra çürümeye terk edildiğinde, etki önemli ölçüde büyür ve orada meydana gelen trajedinin keskin ve gerçekten hüzünlü bir hatırlatıcısı olarak bölgede kalmaya devam eder.
27 Nisan’da tahliye edilen 49 bin Pripyat sakinine bunun yalnızca geçici bir tahliye olduğu söylendi. Bu yüzden çoğu, yakında geri döneceklerini düşündü ve oyuncaklarını bırakan çocuklar da dahil olmak üzere sahip oldukları her şeyi geride bıraktı.
Büyük patlamayı yaşayan oyuncak bebeklerin çoğu, ciddi radyasyon hasarına maruz kaldı ve görünüşlerini oldukça korkunç hale geldi.
5- ÇERNOBİL’İN KAÇAK ZİYARETÇİLERİ
Çernobil santarilinin bulunduğu bölge ıssız ve korkutucu görünmesine rağmen oldukça popüler. Bu nedenle farklı ülkelerden gelen birçok ziyaretçi, yüksek radyasyona aldırış etmeden bölgeye izinsiz giriyor.
Bu izinsiz girişler, 2007’de Ukraynalı bilgisayar programcılarının Pripyat ve Çernobil çevresinde geçen ve sanal bir karantina bölgesinde yer alan kıyamet sonrası birinci şahıs nişancı video oyunu STALKER’ı piyasaya sürmesine neden oldu.
STALKER, ağırlıklı olarak Rusya ve Doğu Avrupa’da beş milyondan fazla kopya sattı.
6- KIYAMET HASTANESİ
Pripyat Şehir Hastanesi’nin çatısında, ulusun sağlığını ve ülkenin zenginliğini hatırlatan bir tabela vardı. Druzhby Narodov Caddesi üzerinde yer alan hastanenin ana kanadı, МС4-126 adlı genişleyen bir tıbbi kompleksin parçasıdır.
Pripyat Şehir Hastanesi, 410 yatağa sahipti ve birbirine bağlı klinikler ve ayakta tedavi tesis olarak hizmet veriyordu.
Bir diş kliniği, doğumevi, bulaşıcı hastalık kliniği ve morg ile hastane, hayal edilebilecek herhangi bir acil durum için hazırlanmıştı. Ancak 26 Nisan’da yaşanan nükleer patlamayı kimse hayal edemedi…
Çernobil’in 4 numaralı reaktörünün havaya uçmasıyla birlikte, 237 fabrika işçisi, itfaiyeci ve askerler; ciddi radyasyon zehirlenmesi nedeniyle bu hastanede tedavi gördü, ancak çoğunluk buradan sağ çıkamadı.
2006 Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporuna göre, patlamadan sonraki üç ayda 28 itfaiyeci ve kurtarma personeli daha öldü.
Hastane belgeleri ve tıbbi aletler, gelişigüzel bir kaos içinde etrafa saçılmıştı ve ölen insanların kıyafetleri bodrum katta biriktiriliyordu.
Ancak patlamadan birkaç gün sonra, hızla yükselen radyasyon seviyeleri nedeniyle hastane tamamen terk edilmek zorunda kaldı. Bugüne kadar birçok kişi, buranın perili olduğunu düşünüyor.
7- KANLI KIZIL ORMAN
Çernobil enerji santralindeki felaketin üzerinden 35 yıl geçti ve vahşi yaşam gelişiyor gibi görünse de bitkiler ve diğer canlılar için aynı şeyi söyleyemiyoruz.
1991’de başlayan bir araştırmaya göre, organik maddenin bozunmasından ve ekosisteme geri verilmesinden sorumlu organizmalar (böcekler, mantarlar ve mikroplar gibi), radyoaktif kirlenme belirtileri gösteriyor.
Bu kirlenme belirtilerinin yaşandığı bölge, patlamadan hemen sonra tüm çam ağaçlarının kan kırmızısı bir renge döndüğü ve kısa bir süre sonra öldüğü bir ormanlık alan olan “Kanlı Kızıl Orman” olarak adlandırıldı.
Kanlı Kızıl Orman’ın en rahatsız edici yönü, felaketten 15 ila 20 yıl sonra bile bölgedeki ağaçların hala çürümemiş olması. Çünkü doğal ayrıştırıcılar, radyasyon nedeniyle ağaçlara çok fazla etki etmiyor. Bu da Çernobil ekosisteminin, kendisini besinlerle yenileme yeteneği üzerinde zararlı bir etkiye sahip olduğu sonucunu ortaya çıkarıyor.
8- RADYASYON EMEN MANTARLAR
Dünyanın hem manyetik alanı hem de bizi güneşten ve uzaydan gelen tehlikeli radyasyondan, nötrinolardan ve kozmik ışınlardan koruyan bir atmosferi vardır.
NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki astronotların; burada, gezegende aldığımız radyasyonun yirmi katı kadar radyasyona maruz kaldığını ve bunun sadece mürettebat için değil, hassas cihazlar için de ciddi bir sorun teşkil ettiğini çok iyi biliyor.
Bu nedenle bilim insanları, yoğun radyasyonlu Çernobil felaket bölgesi çevresinde gelişen “Cladosporium sphaerospermum” adlı bir mantarın, radyosentez yoluyla radyasyon tükettiğini keşfettikten sonra, uzayda deney yapmaya karar verdi ve bir ay boyunca mantarın radyasyonu gerçekten engellediğini keşfetti.
Uzay istasyonunda yapılan deneyler, söz konusu mantarların radyoaktif gama ışınlarını kimyasal enerjiye dönüştürmek için melanini kullandığını ortaya çıkardı. ve bu yeteneğin gelecekteki uzay araştırmalarında faydalı olabileceği ortaya çıktı.
9- UKRAYNA’NIN EN POPÜLER TURİST BÖLGESİ
“Karanlık turizm” olarak adlandırılan yeni bir fenomen var ve Çernobil felaket bölgesi ve Pripyat şehri, listenin başında yer alıyor.
Bölgeye düzenlenen turistlik seyahatler, koruyucu kıyafetlerle gerçekleştiriliyor. Koronavirüs, patlama bölgesine yönelik turizmi ciddi şekilde azaltmış olsa da hala durdurmuş değil.
2019’da 104 bin turist Çernobil’i ziyaret ederken, 2020’de bölgedeki turist sayısı 32 bine kadar düştü.
Çernobil ve Pripyat, çok büyük para cezaları ve radyasyon tehdidine rağmen yasa dışı olarak ziyaret edilmeye devam ediyor.
10- ÇERNOBİL’İN MUTASYONA UĞRAMIŞ HAYVANLARI
Çernobil nükleer santralindeki 1986 felaketinden sonra ortaya çıkan en bariz sorulardan biri, vahşi yaşamın mutasyonlardan etkilenip etkilenmeyeceğiydi.
Kazadan kısa süre sonra yüzlerce insan öldü ve doğum kusurlarıyla birlikte çok daha fazlası kansere yakalandı.
Ancak dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, yasak bölgedeki vahşi yaşamın tahmin edilenden çok daha erken geri döndüğünü ve koşullar göz önüne alındığında, hayatın onlar için normale döndüğünü keşfetti. Ancak bazı farklılıklar vardı…
Hem vahşi hayvanlar, hem de evcil hayvanlar bölgede yeniden yaşam kursa da bazı canlılar birden fazla kafa, ağız veya bacak gibi büyük doğum kusurlarıyla dünyaya geldi.
Ayrıca iki yüzü olan bir kedi, sekiz bacaklı bir kuzu; iki yüzlü buzağı; ve sırtından bacakları uzayan başka bir buzağı daha…
26 Nisan 1986’da patlama yaşanmadan önce ve sonra, Çernobil Nükleer Santrali’nde neler yaşandığına göz atmak için, Teknoloji Tarihi yazı dizimizin dördüncü bölümüne aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Sıradan bir testten büyük felakete: Çernobil faciası
Hazırlayan:
Kaynaklar: Listverse, Science.org, NYTimes, National Geographic, NASA.
Tekno ‘on’ yazı dizimizin 27. bölümünün sonuna geldik. Bir sonraki bölümde bambaşka 10 içerikle karşınızda olacağız. Aşağıdaki bağlantıdan Tekno ‘on’ serimizin bütün bölümlerine ulaşabilirsiniz.