Bazıları Rüyanıza Girebilir: Karşılaşması Bile Ürkütücü Olup Lanetli Olduğuna İnanılan Nesneler

Bedelli taşlardan en lanetlisi diyebileceğimiz Black Orlov Elması, Brahma’nın Gözü ismiyle de anılıyor. Bu elmas, bir Hindu tapınağından çalındı ve kulaktan kulağa dolaşır üzere beşerden beşere dolaşıp durdu. Her kim Brahma’nın Gözü’ne sahipse talihi daima berbat gitti. Başına gelmeyen bela kalmadı. Bu taşa sahip olan son beşerler, yüksekten atlayarak intihar etti. Elmasın yeni sahibi ise laneti yok etmek ismine taşı üçe böldürdü. Şimdilik taşa dair yeni bir haber bulunmuyor. Beşerler, bu atılımla elmasın üzerindeki lanetin kalktığını düşünüyor.

Bir bayan, 1970 yılında antikacıdan oyuncak bebek alıyor ve bunu kızına ikram ediyor. Kızı ise bu yırtık ve değişik görünümlü bebeği, odanın içinde farklı yerlere hareket ederken görüyor. Olay esnasında arkadaşı da yanında olan kız neye uğradığına şaşırıyor. Hareket etmenin yanı sıra bebek arkasında ‘yardım et’ yazılı notlar bırakmaya başlıyor. Sonrasında kız ve kızın arkadaşı bu bebeğin kanlı olduğunu görüyor. Bu durumdan hayli korkan kızlar, erkek arkadaşından yardım istiyor. Erkek arkadaşı, bu bebekten kurtulmaya çalışıyor lakin bebek onu boğuyor. Kızlar, tahlil bulması ismine Amerikalı hayalet avcılarından yardım istiyor. Hayalet avcıları, bebeğin iblis tarafından denetim edildiğini söylüyor. Şeytanı, bebekten 2 kez çıkarmaya çalışıyorlar lakin başaramıyorlar. Sonrasında kesin bir sonuç için bebeği bir camekân içine kilitliyorlar. Lakin bebeğin hâlâ hareket etmeye devam ettiği söyleniyor.

Maskeleri ile tanınan yerli halklardan biri de Yeni Zelanda’dan Maoriler. İnanca nazaran Maori maskeleri savaşta ölen insanların ruhlarına konut sahipliği yapıyor. Bu maskelerin lanetli ruhları, erkeklere rastgele bir ziyan vermese de bayanların çocuklarını düşürmesine sebebiyet veriyor.

Bebek Pupa, 2005 yılında sahibi ölünce garip davranışlar sergilemeye başlıyor. Bu farklı hareketler yüzünden ölen sahibinin ruhunun bebeğin içine sıkıştığı kanısı doğuyor. Cam bir alanda sergilenen Pupa bebeğinin, orta sıra camı zorladığı ve yüz tabirlerini değiştirdiği söyleniyor.

Bir tablo olan Acılı Adam, korkutucu havasıyla biliniyor. Söylenene nazaran bu tabloyu çizen sanatçı boyaya kendi kanını katmış. Tablo bitince de intihar etmiş. Bunun yanı sıra tablonun sahibi, fotoğraf duvara asıldığında fotoğrafın ağladığını ve sesler duyduğunu söylemiş. Tabloyu astığında konutunda hayalet üzere gölge gördüğünü de söyleyen bu bayan, torununa miras olarak resmi bırakmış. Torunu da tıpkı formda korkutucu şeyler yaşamış. Çocuğu, merdivenlerden yuvarlanmış ve karısı saçını okşayan bir hayaleti hissetmiş. Daha sonrasında adam, tabloyu bodruma kilitlemiş ve satmamaya ant içmiş.

Kimi meskenlerde ve kitap kapaklarında görebileceğiniz bu fotoğraf, Bruno Amadio tarafından yapıldı. 4 Eylül 1985 yılında İngiltere’de yaşanan bir yangın sonrasında her şey kül olmuşken bu tablonun hiç hasar almadığı görüldü. O periyottan beri bu fotoğrafın lanetli olduğu düşünülüyor.

En ünlü lanetlerden biri de Tutankhamun’un mezarı olarak karşımıza çıkıyor. Tutankhamun’un lanetli mezarını açan Howard Carter yüzünden akrabaları ve takım arkadaşlarının da ziyan gördüğü düşünülüyor. Howard Carter, mezarı açtıktan günler sonra hastalıklardan ötürü ölüyor. Muhasebecisi de bir sinek yüzünden ölüyor. Ek olarak bu lanetin 20 kişiyi daha o yıllarda etkilediği düşünülüyor.

Hope elmasının milyarlarca yıllık olduğu ve ayrıyeten bu taşın 200-250 milyon dolar üzere uçuk bir bedele sahip olduğu düşünülüyor. Hope elması, Smithsonian Tabiat Tarihi Müzesi’nde sergileniyor. Bu elmasın, laneti ise giydiği şahsa şanssızlık getirmesi. Bu elmasa sahip olan iki bireyden birinin köpek tarafından parçalandığı ve başkasının de Fransız mafyası tarafından öldürüldüğü efsaneler ortasında yer alıyor.