Fahrettin Koca: Otizmin görülme sıklığı 240 kat artmıştır

Otizm Farkındalık Günü Sempozyumu’nun açılış konuşması Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca tarafından çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.

Bakan Koca, otizmin doğuştan gelen ya da hayatın birinci yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olduğunu belirterek şunları söyledi:

“SON 20 YILDA GÖRÜLME SIKLIĞI DÜNYADA 240 KAT ARTMIŞTIR”

“Otizm, bireylerin toplumsal gelişimini, bağlantısını ve davranışlarını etkilemektedir. Görülme oranındaki artışla otizm giderek kıymet kazanmaktadır. Sizlerle şaşırtan bir data paylaşacağım. Son 20 yılda otizmin dünyada görülme sıklığı 240 kat artmıştır. Bu artış, yapılacak hizmetlerin ehemmiyetini ortaya koymuştur.”

“5 YIL EVVEL BAŞLATTIĞIMIZ OTİZM TARAMA PROGRAMIYLA 2 MİLYON ÇOCUĞUMUZA ULAŞTIK”

Sıhhat Bakanlığı olarak otizmle alakalı yapılan çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü söyleyen Bakan Koca, “Bir örnek vermek gerekirse otizmin olumlu gidişine katkı sağlayan en değerli iki etken olan erken fark edilme ve aktif erken müdahaleden birincisi konusunda değerli bir aralık kat ettik. Gururla belirtmeliyiz ki yaklaşık 5 yıl evvel başlattığımız otizm tarama programıyla 2 milyon çocuğumuza ulaştık. Aile doktorlarımız, saha koordinatörlerimiz ve çocuk ergen ruh sıhhati uzmanlarımız tarafından program muvaffakiyet ile uygulanmaya devam ediyor. Bu muvaffakiyetin akabinde yeni gayemiz, erken müdahale konusunda da çok daha nitelikli bir hizmet düzeyine ulaşmaktır.Bakanlığımızın içinde bulunduğumuz 2022 yılında bu hedefle yeni çalışmalar başlatacağını söz etmek istiyorum.” diye konuştu.

“BU YÜKSEK İLGİ BİZLERİN GÖREVİDİR”

Otizmli bireylerin özel bir dünyaları olduğunu belirten Koca, “Sözlerimin başında, otizmin doğuştan gelen ya da hayatın birinci yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olduğunu söyledim. Bu bozukluk, otistik bireylerin etraflarıyla insani var oluşun gerektirdiği seviyede günlük toplumsal bağlantıyı kuramamasına yol açar. Öte yandan eşsiz kabiliyetleriyle anılan otistikler olduğunu biliyor yahut bugünkü bakış açımızla kültüre katkıda bulunmuş kimi portreleri de sezebiliyoruz. Kimi yüksek zekâların kişiliklerinde otistik denebilecek öğeler yer almış. Elbet buradan bir genellemeye gitmek mümkün değildir. Ama bu kapalı dünyaların çok kıymetli, nadide ve çok narin özellikler barındırdığını bilmeliyiz. Zatından dolayı aziz olan insan en yüksek ilgiye layıktır. Bu yüksek ilgi bizlerin ödevidir.” diye konuştu.