Ünlü oyuncu Cansel Elçin, geçtiğimiz aylarda 2020’de dünyaevine girdiği meslektaşı Zeynep Tuğçe Bayat ile Nişantaşı’nda görüntülenmişti.
Elçin, yeni dizisi ‘Börü’ hakkında, “Diziye devam ediyoruz. Çok memnunuz, dayanılmaz bir iş. 2039 yılında geçen bilim kurgu ve kolay bir iş değil. Bu yüzden de zorlanıyoruz. Sekiz aydır çekimlerdeyiz lakin iki kısım yayınladık fakat bütün izleyenler sabırlı olsun. Üçüncü kısmımız 30 0cak’ta yayınlanacak. Gerisinden da devamı gelecek” demişti.
“HİÇ OLMAZSA BİZ YAPTIK” Köşe müelliflerinden kimilerinin “Bilim kurgu Hollywood’un işidir. Biz yapamıyoruz galiba” görüşleri için Elçin, “Biz çok düzgün yapıyoruz. Bilim kurgu cüret isteyen bir iş, hiç olmazsa biz yaptık. Yapanlar her vakit haklı çıkar ve bence çok düzgün. Amerikan işlerini de izliyorum. Öteki platformlarda öbür dizileri izlediğim vakit ‘Börü’nin o dizilerden çok daha başarılı ve yeterli olduğunu düşünüyorum” diyerek, yansısını ortaya koymuştu.
“DOĞRU YERLERDE KULLANMAK LAZIM” Oyuncu, “Teknolojiyi sinemada kullanmak avantaj mı?” sorusuna, “CGA’yı bence gerçek yerlerde kullanmak lazım. Mesela J.J. Abrams var ‘Star Trek’i çeken. Her vakit birtakım doğal yerleri kullanıp, kâfi yerlerde CGA’yı kullanmak en doğrusu. Zira o natureli bozmamak lazım diye düşünüyorum” cevabını vermişti.
Elçin, Sevgililer Günü’nün hatırlatılması üzerine, “14 Şubat’a daha var. Asıl 8 Şubat Zeynep’in doğum günü, onun için planlarımız var” demiş, o sırada ikilinin romantik anları dikkatlerden kaçmamıştı.
“TUĞÇE OLMASA HAYATA TUTUNAMAZDIM” Sonrasında ise 14 Şubat Sevgililer Günü için L’Officiel mecmuasına röportaj veren Cansel Elçin, şu sözleri kullanmıştı:
“Ortak hobimiz o kadar çok ki, diğerleri ‘Ne kadar sıkıcılar, yapışık yaşıyorlar’ diye düşünebilir. Fakat biz birlikteyken hiç sıkılmıyoruz. Ayrıyeten birçok bahiste farklı düşünüyoruz, bazen nasıl anlaşıyoruz şaşırıyorum. Sıhhatimiz olduğu sürece aşk daima önceliğimiz, hayatımızın birinci sırasında yer alacak. Tuğçe ile her mevzuda tartışırız; yemek yaparken, sinema izlerken, seyahat ederken. Lakin sonunda ortak karara varırız. Hayat, fazla ciddiye almak için çok kısa. Tuğçe olmasaydı hayata tutunamazdım. Zira en güç dönemimde geldi bana. Elimi tutup beni karanlıktan aydınlığa çıkardı. En büyük ortak noktamız; hislerimizle hareket etmek.”
“GELECEĞİ DÜŞÜNMÜYORUZ” Başarılı oyuncu, tüm bunların akabinde geçtiğimiz gün Nişantaşı’nda objektiflere takıldı. Basın mensuplarıyla konuşmayı ihmal etmeyen Elçin, ‘çocuk’ sorularının sorulması üzerine şu karşılığı verdi:
“Şu an için o denli bir şey yok. Bunun planlaması oluyor mu hakikaten? İsteriz sonra lakin şu ortalar hiçbir şey planladığın üzere gitmiyor. Anda kalmaya çalışıyoruz, hayatın keyfini çıkarmaya çalışıyoruz. Geleceği düşünmüyoruz, düşündükçe insan telaşa kapılıyor. O yüzden takmamak lazım.”
“ÇOCUKLARI ÇOK SEVİYORUM” Ünlü isim, “Baba olmak istemiyor musunuz?” sorusuna ise, “Olursa çok keyifli olurum, çocukları çok seviyorum. Victor Hugo şöyle bir şey demiş, ‘Ne yaparsanız yapın hayatınızın sonunda her vakit olmayan şeyleri düşüneceksiniz.’ Bu yüzden de onu düşünmemeye çalışıyoruz” halinde yanıt verdi.
Cansel Elçin, “Evlilik adamı mısınız?” sorusu karşısında ise dikkat çeken bir açıklama yaparak, “Ben aşk adamıyım. Evlilik olmasa da olur, o yüzden takmıyoruz” dedi.
“EŞİM BENİ POSEIDON’A BENZETİYOR” Öte yandan evvelki aylarda eşi Zeynep Tuğçe Bayat ile yeniden Nişantaşı’nda kameralara yansımıştı. 48 yaşındaki oyuncu, “Proje için sakal bıraktım. ‘Şu sakalları kes’ diye daima bana ileti atıyorlar ancak eşim beni Poseidon’a benzetiyor” açıklamasını yapmıştı.
Bayat ise, eşinin yeni imajını beğendiğini, “Ben her türlü seviyorum onu, işimizin gereği bu yani” kelamlarıyla anlatmıştı.
