Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili yeni iddia

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin vefatına ait yürütülen ana soruşturma sürüyor.

Yazıcıoğlu ailesinin avukatları, kazadaki helikopterin askeri jetle takip edildiğini, jet pilotunun da FETÖ/PDY’den yargılandığını öne sürdü.

Belgeye 18 unsurluk yeni bir dilekçe sunuldu.

JETİN PİLOTU FETÖ’DEN YARGILANIYOR

Dilekçede, olay günü bölgede askeri uçakların kural dışı olarak uçuş gerçekleştirildiği belirtildi. Yazıcıoğlu’nun bulunduğu helikopterin, askeri jetle takip edildiği ve jetin pilotunun FETÖ/PDY örgütüne mensup olma gerekçesiyle yargılandığı vurgulandı.

TRT Haber’de yer alan bilgilere nazaran, pilotun, FETÖ’nün Hava Kuvvetleri sorumlusu Adil Öksüz’le 152 defa telefon görüşmesinin olduğu sav edildi.

Kelam konusu tezler çerçevesinde, eksper şurasının ayrıntılı teknik bilgilerle doyurucu bir rapor hazırlanması gerektiği bildirildi.

AİLENİN TALEBİ

Kahramanmaraşt’ta düşen helikopterde hayatını kaybeden BBP Kurucu Genel Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin ailesi, üst seviye görevlilerin yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaasında helikopterin rotasına girerek kol altı uçuş gerçekleştirdiği belirtilen 3 uçağın kamera manzaralarının incelenmesini talep etti. Yazıcıoğlu’nun oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu’nun avukatı Veysel Aşkın, savcılık talebinin önemli olduğunu belirterek, “Bu eksikler giderilmeden verilecek her türlü raporun tartışmaya ve şaibeye açık olacağını belirtmekte yarar görüyoruz” dedi.

Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesindeki Keş Dağı’na 25 Mart 2009’da düşen helikopterde BBP Kurucu Genel Lideri Muhsin Yazıcıoğlu, Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve pilot Mustafa Kaya İstektepe’nin vefatıyla ilgili Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında aileler, yeni talepte bulundu. Firuze Yazıcıoğlu, Yusuf Yazıcıoğlu, Mavuş Ocak, Fatih Furkan Yazıcıoğlu, Gülefer Yazıcıoğlu, Pakize Yancı, Meryem Üstündağ, Kübra Çetinkaya, Yasemin Güneş, Selcan Yancı, Mehmet Alper Yancı ve Samet Furkan Yancı, avukatları aracılığı ile dilekçe verip taleplerini sıraladı. 13 sayfalık dilekçede; ailelerin bugüne kadar lisana getirmediği 3 uçaktaki kameraların kaydettiği imajların talep edilmesi ve ölenlerin bedenlerindeki yüksek karbonmonoksidin ‘metilklorit’ hususundan kaynaklanmış olabileceği argümanının araştırılması talebinde bulunuldu.

‘ARAÇLARDAKİ MANZARA KAYITLARININ TEMİNİ GEREKİYOR’

Dilekçede, üst seviye görevlilerin yargılandığı davada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mütalaasında yer alan 81 sayfalık ekte, “Bahse bahis el kamerası ile çekildiği anlaşılan ham bilgi kayıtları üzerinden yapılan incelemede; Merzifon 152. Filo Üs Komutanlığı’ndan MJ524 mod uçaklar, tek kol iki uçak (cod-2 7060) olmak üzere Erhaç’a yanlışsız yola çıktıları, Malatya Erhaç’tan HH721 mod tek uçağı (kod:1612’yi) alarak üst üste uçuşunda TC-HEK helikopterin rotasına gerçek ilerledikleri, HH721 modlu uçağın 21400 fitle MJ524’lerle alt alta üst üste kol uçuşu yaptığı görülmektedir” sözlerinin yer aldığı belirtilerek, “Olay günü olay mahallinde bulunan HH721, MJ524, HK046 kodlu hava araçlarında yüksek çözünürlüklü birden fazla kamera sistemi bulunduğu, kamera sistemiyle uçuş güzergahlarının manzaralarının kaydedildiği bilinmektedir. Kaydedilen bu manzaralar ile de askeri jetlerin helikopterin tesir alanına girip girmedikleri tartışmasız manzara kayıtlarıyla da tespit edileceği bir vakıadır. Bu nedenle bu araçlardaki manzara kayıtlarının temini gerekmektedir” denildi.

‘KARBONMONOKSİT’ TEZİ İÇİN DE TALEP

Talepte ayrıyeten hava araçlarının kendi radar sistemleri olduğu ve bu radarın kara radarlarının görmediği alanları çok rahatlıkla görebilme yeteneğine sahip olduğu, ölenlerin bedenlerinde yüksek ölçüde karbonmonoksit olduğu kaydedilerek, şöyle denildi:

“Karbonmonoksit tezinin netleştirilmesi bakımından ‘metilklorit’ ismindeki unsurun oksijenle teması halinde etrafını zehirleme kabiliyetinin olup olmadığı, bu zehirlemenin karbonmonoksit bulgusu bırakıp bırakmadığı, helikopterin içerisine metil klorür bırakılarak bunun oksijenle temasının sağlanması suretiyle kabin içerisinde karbonmonoksit bulgusunun oluşturulma ihtimali konusunda uzman bilirkişi marifetiyle değerlendirilme yapılmasını talep ediyoruz.”

‘RADAR KAYITLARINDA TAHRİFAT YAPILDI’

Ölenlerin yakınları, Erzurum Dumlu Radar Mevzi Komutanlığı’nda 14 Şubat 2014’te yapılan keşifte NATO yazılımı olduğu sav edilen radar kayıtlarının gerçek suretleri keşif heyetine teslim edilmediği, keşif sonrası bu kayıtlar üzerinde Hava Kuvvetleri’nin MY modülü üzerinde tahrifat yaparak değiştirildiğinin Hava Kuvvetleri’nde yapılan keşifte tespit edildiği belirtilerek, tahrif edilmiş kayıtların eksper heyetinin incelemesine tek delil olarak sunulmaması istendi.

‘BAZI DOKÜMANLARIN TAHRİF EDİLDİĞİ DOSYADA’

Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu’nun avukatı Veysel Aşkın, soruşturma sonunda çıkacak kararın akıllarda soru işareti bırakmaması için olayın çok taraflı olarak araştırılması gerektiğini söyledi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaasında helikopterin rotasına girerek kol altı uçuş gerçekleştirdiği belirtilen 3 uçakta da yüksek çözünürlüklü kameralar olduğunu, uçakların hizmet dışında kalmış olsa da manzaraların saklandığını belirten Aşkın, “Öncelikle uçakların helikopterin bulunduğu bölgedeki hareketlerinin tespit edildiği Erzurum Dumlu Radar Mevzi Komutanlığı’ndaki imajlar, keşifle daha evvel belirlenmiş ve evrak içerisinde ham olarak mevcuttur. Bunun yepyenilerinin alınması, Gaziantep Softepe Radar Mevzi Komutanlığı ve kapatılmış olan Şarkışla Radar Mevzi Komutanlığı’nın datalarının sağlıklı ve tahrif edilmemiş biçimde alınıp, bunların kıymetlendirilmesi suretiyle sağlıklı bir rapor hazırlanabilecektir. Zira daha evvel Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan gönderilen birtakım bilgi ve dokümanların tahrif edilmiş ve değiştirilmiş olduğu evrak içerisindeki evraklarla sabittir. Bu ve gibisi kusurlu değerlendirmeler, kusurlu görüşlerle ve eksik görüşlerle hazırlanacak her türlü eksper raporu eksiktir, kusurludur. Buna dayalı verilecek karar da kusurlu olacaktır” diye konuştu.

‘EKSİKLERİN GİDERİLMESİNİ BEKLİYORUZ’

Dosyadaki eksiklerin giderilmesini talep ettiklerini belirten Aşkın, “Bir öteki talebimiz de uçakların kendi kamera sistemlerindeki manzaraların incelenmesi. Bunların da kesinlikle incelenmesi gerekiyor zira uçaklar artık hizmetten alınmış dahi olsa bu radar ve kamera kayıtlarının sabit olarak saklandığını biliyoruz. Şarkışla Radar Mevzi Komutanlığı da çabucak olayın gerisinden kapatılmış dahi burada bir hava kazası olduğu için bunun da süresiz bir halde saklandığını biliyoruz. Bunlar yapılmadan hazırlanacak her türlü eksper raporu eksik kalacaktır, yanlış olacaktır ve bu eksper raporuna dayalı olarak yapılacak her türlü süreç de eksik ve yanlışlı olacaktır zira yanlış bilgilerden gerçek sonuca ulaşılması mümkün değildir. Bu eksikliklerin giderilmesi bekliyoruz ve talep ettik. Bu eksiklikler giderilmeden verilecek her türlü raporun tartışmaya ve şaibeye açık olacağını bir kez daha belirtmekte yarar görüyoruz” dedi.