Bilim köprüsü olmayı istiyor

Meltem Günay – Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Kısmı mezunu olan Dr. Yasemin Lider, nörobilim alanında uzmanlaşmak için Teksas Üniversitesi’nde yüksek lisansını ve masterını tamamladı. Texas Üniversitesi Southwestern Tıp Fakültesi’nde Sinirbilim alanında tabip unvanını alan Başkan, biyolojik saatlerin metabolizmaya tesirini inceledi. Sonrasında ise Boston Tufts Üniversitesi’nde araştırmacı olarak misyona başladı. TÜBİTAK’ın projesiyle çalışmalarını Türkiye’ye taşıyan Dr. Başkan, beyindeki nöronların kendi ortalarındaki irtibatı çözerek bir çok hastalığın sistemini anlamak için araştırmalarını Kadir Has Üniversitesi’nde sürdürecek.  

Köprü vazifesi 

Şu anda Türkiye’ye dönmek için uygun bir vakit olduğunu düşündüğünü anlatan Dr. Başkan, “Türkiye hoş bir noktada. Bilimde ilerlemeler yaşıyoruz, değerli yatırımlar var. Türkiye’de daha evvelden dönen bilim insanları var. Onlar yurt dışındaki ilişkilerini sürdürerek bir köprü görevi görüyorlar, öğrenciler yetiştiriyorlar. Hem Türkiye’nin bilimsel görünürlüğünü artırmak hem de oradaki son gelişmeleri buraya getirmek çok kıymetli. Bu vakte kadar kurmuş olduğum bilimsel işbirliklerini Türkiye’ye taşımayı bir köprü vazifesi görmeyi çok önemsiyorum” diye konuştu.

Beyin çalışmalarını Türkiye’de sürdürecek

Dünyanın en büyük biyomedikal araştırma kuruluşlarından biri olan National Institutes of Health (NIH/Ulusal Sıhhat Enstitüleri) bünyesinde çalışan Dr. Pınar Senay Özbay da, çalışmalarını Boğaziçi Üniversitesi’ne taşıyor. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği’ni bitiren Dr Özbay, Münih Teknik Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği’nde Hesaplamalı Bilimler ve Mühendislik yüksek lisansını tamamladı. Doktorasını ETH Zürih Biyomedikal Mühendisliği’nde yapan Dr. Özbay, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) metotlarının geliştirilmesi üzerine çalıştı. Özbay, 2017 yılında ABD’de National Institutes of Healt (NIH – Ulusal Sıhhat Enstitüleri)’nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışmaya başladı. Burada fizyoloji ve işlevsel MRI üzerinde çalışmalar yaptığını söyleyen Özbay, “Heyecan verici bir uyku projesine dahil oldum, uykunun farklı evrelerinde fizyolojimizi (nefes, kalp ritmi, kan basıncı gibi) ve uzay-zamansal beyin sinyallerimizin değişimlerini ve birbirleriyle etkileşimlerini inceledim” dedi.  

Araştırmacı olarak beşinci yılına girdiğinde bir sonraki adım için bir şeyler yapması gerektiğinin farkına vardığını söyleyen Özbay, “Kendi laboratuvarımı kurmak istediğime karar verdim. Bunu da mezunu olduğum Boğaziçi Üniversitesi’nde yapmak istiyordum. Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü ile bağlantıya geçtim, müracaat yaptım. Görüşmeler sonrası TÜBİTAK 2232 daveti da yayınlandı ve tabi ki benim için kusursuz bir fırsattı. Davetle birlikte yapmak istediklerime çok daha süratli yaklaşabilecektim. 3 yıllık bir süreyi kapsayan proje teklifimle müracaatımı gönderdim ve geçtiğimiz ay da TÜBİTAK’tan uygun haber de geldi” diye anlattı.  

Deneme isteği  

Özbay, projesiyle ilgili de şunları anlattı; “Bu projeyle gayem zihinsel gerilimin insan fizyolojisinde ve beyninde yarattığı değişimleri yenilikçi görüntüleme metotları ve hesaplamalı tekniklerle tespit etmek, bu değişimleri en yeterli gösteren biyobelirteçleri saptamak. Projenin bütçesi sayesinde, Türkiye’de aslında pek de bulunmayan, MR uyumlu EEG aygıtı alabileceğim, beş öğrencinin burs takviyesini karşılayacak. Yurtdışında yaptığım araştırmaları burada yürütebilme imkanım olacak.” 

BiTTi