Mehmet Aslantuğ Sildiği Bekar Hayatı Paylaşımıyla Yayılan ‘Kendini Acındırdı’ İddialarına Yanıt Verdi

Magazin dünyasının örnek çifti olarak gösterilen, 1996 yılında nikah masasına oturan Mehmet Aslantuğ ile Arzum Onan 27 yıllık evlilik geçtiğimiz mayıs ayında noktalaması epey gündem olmuştu.

Evliliklerini anlaşmalı olarak tek celsede bitiren ünlü çiftin adliyeye el ele girip yine aynı şekilde çıkması uzun süre konuşulmuştu.

Arzum Onan’la yollarını ayırdıktan sonra yeni aşklara yelken açtığı iddia edilen Aslantuğ birkaç farklı isimle anılmıştı.

Aslantuğ geçtiğimiz hafta Instagram hesabında bekar hayatıyla ilgili bir video yayınlamıştı. Yumurta kırıp, ütü yaptığı anları paylaşan ünlü ismin yalnızca birkaç dakika sonra videoyu silmesi dikkatlerden kaçmadı.

geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaabından bekar hayatını yayınlamıştı. Yumurta pişirip, ütü yaptığı görülen oyuncunun, dakikalar sonra videoyu silmesi dikket çekmişti.

Mehmet Aslantuğ profilinde kısa bi süre yer verdiği paylaşımı yüzünden “Kendini acındırdı”, ”Yalnızlık çok zor” ve “Ayrılık acısını atlatamadı” gibi eleştirilere maruz kaldı.

Teknesini boyadığı anlarda çekilen fotoğraflarını yayınlayan Aslantuğ tüm bu eleştirilere yanıt verdi.

”Ah benim tatlı dilli  magazinci kardeşim:)

İki yumurta kırıp, iki gömlek ütüleme paylaştım diye, acındıracak bir kafada mıyım sanırsın:)

Yıllar önce bir söyleşide; “Hiçbir kadın, geleceğini; bir adamın aşkına, samimiyetine, vicdanına, sonunda bir gün aklının karışmasına bırakmamalı. Muasır medeniyet başka türlü inşa edilemez” diyen biri olarak aynı yerdeyim ve tam da bu nedenle temsil etmeye çalıştığı duyguları kendi ilişkisi üzerinden haksızca çelmelenen bir adamın sesiyim:)”

”Birçok izleyici, mütecavizine aşık rollerden de ilham alabilir; ama ben, o rolün biricik meselesinin böyle bir aşkı meşrulaştırmak değil, o aşkla savaşmak olduğuna inananlardanım:)”

”Çoğu insan için önemli olan konfor alanlarını kaybetmemektir; ama bazılarımız onları yok sayarak yürür:)

Ah be kuzum, bırak aşkı, toplumu onarmak için az çok sözümüz / emeğimiz var, sen bu açığa gıybet muhabbetiyle neyi onarmış oluyorsun?”