Adana’nın Çukurova ilçesinde gittiği veteriner kliniğinde önce eşine ardından duvardaki Atatürk portresine küfür ve hakaretlerde bulunan Bülent Yılmaz (53) tutuklandı. Yılmaz’ın ifadesinde Atatürk’ü çok sevdiğini, geçirdiği bir ameliyat nedeniyle …
Adana’nın Çukurova ilçesinde gittiği veteriner kliniğinde önce eşine ardından duvardaki Atatürk portresine küfür ve hakaretlerde bulunan Bülent Yılmaz (53) tutuklandı. Yılmaz’ın ifadesinde Atatürk’ü çok sevdiğini, geçirdiği bir ameliyat nedeniyle kullandığı ilaçların etkisinde olduğunu söylediği öğrenildi.
Adana’nın Çukurova ilçesinde kedisini veterinere götüren Bülent Yılmaz (53), kedilere çok para harcadığı gerekçesiyle eşi ile tartıştı. Tartışma sırasında önce eşine ardından klinikte çalışan Melek Nida Şahin’e hakaret eden Bülent Yılmaz, duvarda asılı bulunan Atatürk portresine yönelik de küfür ve hakaretlerde bulundu.
Bunun üzerine Şahin, cebindeki telefonu çıkararak Yılmaz’ın hakaret ettiği anları kayda aldı. Telefona bakarak küfürlerine devam eden Yılmaz, ayrıca Şahin’e saldırarak darbetti.
Şahin, olayın ardından hastaneye giderek darp raporu alıp Yılmaz hakkında şikayetçi oldu. Görüntüleri izleyen polis ekipleri, Yılmaz’ı yakalayarak gözaltına aldı. Yılmaz, ifadesinde Atatürk’ü çok sevdiğini ancak yakın zamanda olduğu ameliyat nedeniyle kullandığı ilaçların etkisinde bulunduğunu ve pişman olduğunu söylediği öğrenildi. İfadesinin ardından mahkemeye sevk edilen Yılmaz, tutuklandı.
‘Hiç kimse Atatürk’e ve şerefli Türk kadınlarına hakaretlerde bulunma cesaretinde bulunmasın’
Olayın ardından açıklamalarda bulunan Melek Nida Şahin, Bülent Yılmaz’ın önce eşiyle tartıştığını daha sonra ise kendisine küfür ettiğini belirterek, ‘Kadınlar hakkında genellemeler yapmaya başladı. Kızı yanıma gelerek, ‘Babam normalde hayvanları çok sever ama biraz sinirli. O yüzden böyle davranıyor’ demesi üzerine ben de olağan şeyler olduğunu söyledim. Bu sırada bana doğru dönerek, ‘Kadın değil mi, hepsi aynı işte’ diyerek küfür etmeye başladı. Sinirlendim ama duymamazlıktan gelerek masama oturdum. Masamın üzerinde Atatürk portresi vardı. Portreye bakıp daha sonra bana, ‘Sen Atatükçü müsün?’ ben de ‘Evet’ dedim. Atatürkle ilgili ileri geri konuşup hakaret ve küfürler etmeye başlayınca uyardım. Daha sonra küfrün dozunu artırdı. Bende kendisine ‘Burada Atatürk’e hakaret edemezsin’ diye tepki verince ‘İstediğim yerde istediğim gibi konuşurum’ dedi. Klinikten çıkmasını istedik. Küfürlerini benim şahsıma yöneltmeye başladığında görüntü çekmeye başladım. Görüntü çektiğimi görünce Atatürk’e olan küfürlerine devam etti ve daha sonra beni darbedip daha sonra gitti. Olaydan sonra hastaneye gittim ve darp raporu alıp şikayetçi oldum. Kendisini ‘hukuka’ teslim ediyorum. Bundan sonra hiç kimse Atatürk’e ve şerefli Türk kadınlarına hakaretlerde bulunma cesaretinde bulunmasın” dedi.