TÜRSAB ‘Turizm Yüzyılı’ projesine start verdi

TÜRKİYE’NİN GELİŞİMİNE VE KALKINMASINA EN BÜYÜK TAKVİYE TURİZMDEN

Turizmde bayrağı daha üstlere çıkarmak için yeni bir çalışma planı başlatacaklarını duyuran Bağlıkaya, “Son 20 yılda ülkemiz, gelişme ve kalkınma kapsamında çok kıymetli adımlar attı. Yapılan çalışmalar sonrası tüm bölümler bu gelişmeden hissesini aldı. Bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da bu gelişme ve kalkınmaya kesim olarak en büyük katkıyı sunma dileğindeyiz. İktisatla ilgili ne çeşit problemlerle karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Bu problemleri aşmak için elimizdeki en güçlü enstrümanlardan birisi turizm” sözlerini kullandı.

NET DÖVİZ KATKISI, İSTİHDAM, DİREKT GELİR

Bağlıkaya, “Turizm, ekonomimize net döviz katkısı, 50’den fazla dala kaynak sağlaması, yarattığı istihdam ile turizm vatandaşımız için direkt gelir kaynağıdır” diyerek, turizmde rekabetin çok keskin olduğuna ve ülkelerin turizm sayılarını yükseltmek için ağır gayret harcadığına vurgu yaptı. Ülke olarak turizmde birçok alanda büyük başarılara imza atıldığını tabir eden Bağlıkaya, “Turizmi 12 aya yaymak, turizmin tüm ülkeye istikrarlı biçimde dağılmasını sağlamak, yüksek gelirli turist oranını artırmak en büyük amaçlarımızın başında geliyor. Turizmde daha güzelini başarmak yalnızca Bakanlığımızın, turizmcilerin değil bu ülkede yaşayan herkesin sorumluluk yüklenmesi gereken bir sorundur. Turizm ülkemiz için vazgeçilmezdir. Lokal idareler, ticaret odaları, kalkınma ajansları, sivil toplum örgütleri, bölge halkı, tüm lokal ögeler bu işin bir modülü olmak zorundadır” diye konuştu.

“ÖNEMLİ OLAN RAKİPLERDEN DAHA UYGUNUNU YAPMAK”

HEDEF TURİZMİ 81 İLE YAYMAK

Türkiye’nin rakiplerinden daha avantajlı bir pozisyonda olduğunu, lakin ülkeye gelen turist sayısının mevcut potansiyelin çok altında olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, “Dört mevsim sunulabilecek turizm eserine sahibiz lakin turist aldığımız aylar belirli aylarda sonlu kalıyor. Ocak-Şubat-Mart ve Kasım-Aralık aylarında Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 14,5 milyon. Bu devirde gelen turist toplam ziyaretçimizin yüzde 29’unu oluşturuyor. Birebir devirde İspanya’ya 31,2 milyon kişi gidiyor. Toplam içindeki oranı ise yüzde yaklaşık %37. Gayemiz turizmi mümkün olduğu kadar deniz kum güneş döneminin dışında kalan aylara da taşımak. Ülkemize gelen turistin neredeyse yüzde 75’i altı aylık kısımda, yüzde 25’i öteki aylarda geliyor. Turizmde hedeflenenin bilakis daha fazla yaz aylarına sıkışıyoruz. Maksadımız turizmi mümkün olduğu kadar deniz, kum, güneş döneminin dışında kalan aylara da taşımak olmalı.” dedi.

Uzun yıllardır öteki bir gayenin ise turizmi ülkenin her yerine istikrarlı yayılmasını sağlamak olduğunu belirten Bağlıkaya; İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir’in yüzde 75’lik bir hisseye sahip olduğunu, gelen turistlerin yalnızca yüzde 25’inin kalan vilayetlere dağılım gösterdiğini söyledi. Bağlıkaya, maksadın 5 kente sıkışmış kapasiteyi ülkenin her köşesine yaymak olduğunu belirtti.

“DİĞER TURİZM ÇEŞİTLERİYLE RAKİPLERE FARK ATMAMIZ LAZIM”

‘TURİZM YÜZYILI’NIN AMACI

Yarım asırlık deneyimi, 15 bin üyesi, 100 binlerce çalışanı, tüm ülkeye yayılmış 35 Bölge Temsil Heyeti ve 15 İhtisas Başkanlığı ile edinmiş olduğu değerli bir bilgi birikimine sahip olan TÜRSAB’ın, ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuna eşlik etmek için ‘Turizm Yüzyılı’ projesini başlattığını duyuran TÜRSAB İdare Heyeti Lideri Firuz Bağlıkaya, ‘Turizm Yüzyılı’ projesinin gayesinin Türkiye’yi tek bir destinasyon olarak görmek ve merkezi yapılarla tek bir turizm eseriymiş üzere tanıtıp pazarlamak yerine, her bölgeyi öne çıkan kıymetleriyle başka bir turizm destinasyonu olarak ele alacaklarının bilgisini paylaştı.

Firuz Bağlıkaya bu kapsamda yapılacak çalışmaları şöyle sıraladı;

– Turizm için değerli plan, envanter üzere mevcut çalışmaları derleyerek fonksiyonlu hale getireceğiz,

– Türkiye genelinde seyahat acentalarına proje kapsamında özel eğitimler vereceğiz,

– Bölgenin sahip olduğu turizm bedellerine mahsus pazarlama stratejileri geliştireceğiz, tanıtım planlaması yapacağız,

– Bölgelerin öne çıkan turizm özelliklerine uygun maksat fuarları belirleyip seyahat acentalarımızın fiyatsız iştiraklerini sağlayacağız,

– Mahallî efsaneleri, kıssaları turizm emelli işleyerek kültürel ve sanatsal ögeler olarak turizm iktisadına katkı sağlayacak eser haline getireceğiz,

– Bölgelere has turistik eserlere ait tanıtım gereci oluşturacağız,

– Mahallî halkın turizm faaliyetindeki rolünü artırmak için destinasyon bazlı turizm çalıştayları düzenleyeceğiz, turistik bedeller ve turizm iktisadına ait lokal seviyede farkındalığın artmasını sağlayacağız.

Bağlıkaya kelamlarını şöyle sürdürdü;

“Unutmamak gerekir ki, bir turizm ögesinin satılabilir eser haline getirilmesi ve tüketicisine ulaşması fakat ve kesinlikle seyahat acentaları eliyle olur.’Turizm Yüzyılı’nı hayata geçirirken, TÜRSAB İhtisas Başkanlıklarının tecrübesinden, Bölge Temsil Heyetlerimizin mahallî seviyedeki gücünden, TÜRSAB Akademi ve TÜRSAB Ar-Ge departmanlarımızın bilgi birikiminden, TÜRSAB TV’nin dalımızı bilgilendirici yayınlarından yararlanacağız. TÜRSAB iştiraki olan TÜRSAB Rota sayesinde Türkiye genelindeki 15 bin seyahat acentamızın gücünden faydalanarak turizm eserlerinin tüm seyahat acentalarınca satılabilmesini sağlayacağız.”

TÜRSAB olarak turizmin Türkiye’ye çok daha fazlasını verebileceğine inandığını tabir eden Bağlıkaya, “Dünya siyasetinin ve sosyolojisinin global ısınmadan çok daha süratli ısındığı bir devirdeyiz. Bu tehlikeli ısınmanın panzehiri turizmdir. Nasıl turizm Türkiye’ye daha fazlasını verebilirse; bu vizyonla Türkiye de dünyaya daha fazlasını verebilir. Bu vesileyle gerçek vakitte hakikat çıkışı yapmak için TÜRSAB olarak bilgi birikimimizle hazır olduğumuzu, kararlı, yiğit ve inanç sahibi olduğumuzu söz ediyoruz. Turizm çok daha fazlasını verebilir. “Turizm Yüzyılı” ülkemize iyi olsun” diye konuştu.