Adana, Karaisalı, Kozan, Kadirli, Feke, Saimbeyli ve Develi’ye kadar uzanan bölgenin Ulusal Gayret tarihine ışık tutacak olan değerli bir yapıtı memleketleri olan Kozan’a kazandırdılar. Sehlikoğlu Çiftliği’ne yapılan takdire şayan müze ile başta …
Adana, Karaisalı, Kozan, Kadirli, Feke, Saimbeyli ve Develi’ye kadar uzanan bölgenin Ulusal Gayret tarihine ışık tutacak olan değerli bir yapıtı memleketleri olan Kozan‘a kazandırdılar. Sehlikoğlu Çiftliği’ne yapılan takdire şayan müze ile başta Sehlikoğlu Hasan Efendi olmak üzere kaç şehitlerimizin ve gazilerimizin aziz anısı gelecek kuşaklara ulaşacak.
Müzeyi Kozan‘a ve Adana‘ya kazandıran Kemal Sehlikoğlu şu açıklamaları yaptı:
” Dedemiz Sehlikoğlu Hasan Efendi ulusal bir kahramandır. Yol ve mukadderat arkadaşları olan Kurtoğlu Hulusi Efendi ve Topaloğlu Halil Efendi ile tarihimiz açısından kıymetli bir vazifeyi yerine getirmişlerdir. Hasan Efendi, bin bir meşakkat ve zahmet içinde yürüdükleri ulusal uyanış yolunda her türlü fedakarlığı yapmıştır. Kozan ve Adana bölgesinde Ermeni Devleti kurmak için oluşturulan ve Türk düşmanı olan komitecilerin tehlikeli adımlarını görerek, onlarla 1908 yılında uğraş etmeye başlayan ileri görüşlü bir milliyetçi ve vatanseverdir. Yol arkadaşlarının yaş olarak en büyüğü olan, devlet işlerindeki deneyimi, zekası, yüreği ve bilgeliğiyle Kayseri’deki yetkili makamlara ve Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa’ya sunulacak olan Kozan ve etrafındaki Fransız ve Ermeni işgal ve zulmünü anlatacak raporları hazırlamıştır.”
YAZAR YUSUF DELİKOCA: BİR KAHRAMANLIK DESTANIN HİKAYESİ BU MÜZEDE YAŞIYOR
Yazar Yusuf DELİKOCA, Kurtuluş Savaşı’nda yaşanan kahramanlıkların hikayesi bu müzede yaşamaktadır diyerek şu açıklamalarda bulundu: “Sehkikoğlu Hasan Efendi, memleketi Adana’nın Fransızlar tarafından 1919 yılında işgalinden sonra Kozan’da ailesi ile birlikte Ermeni zulmünü yaşamış, memleketin sürgün edilmiş ve mal varlığına el konulmuştur. Ulusal gayretin başlaması için silahına sarılmış, birinci olarak Ulusal Kuvvetler Kumandanı Sinan Tekelioğlu’nun yanında vazife alarak Karaisalı’ya geçerek ulusal gayretin birinci adımlarını atmışlar, Kuvayı Ulusala ateşini Toroslarda tutuşturmuşlardır. Mevt tehlikesi içinde ve dondurucu soğuk bir kış gününde Niğde’den hareket edip, Kamışlı üzerinden karlı dağları aşarak Karaisalı’nın Barakdağı köyüne kurdukları karargaha gidiş ve geri dönüşleri lakin efsanelerde bulunacak bir kahramanlık hikayesidir.
Mart 1920’den itibaren Develi’den hareket ederek Ulusal Kuvvetler Kumandanı Doğan Bey’e takviye olmuş, şahsen kurmuş olduğu üç yüz kişilik Kuvayı Ulusala Müfrezesi’ne komutanlık yapmış, Feke, Tufanbeyli, Kozan, Saimbeyli, Ceyhan ve Osmaniye’nin kurtuluşu için düşmanla gayret etmiştir. İaşe heyeti başkanlığını da yürütmüş, Torosların Yörük Türkmenlerinin kurtuluş uğraşında kahramanca çabasında bir ağabeylik yapmıştır.”