‘Emeklinin ahı düşürür iktidarı’

CHP’li vekil Mustafa Sarıgül, “Siyasi hayatım CHP Şişli İlçesi Gençlik Kolu Yönetim Kurulu Üyeliği’yle başladı. 1987’de en genç milletvekili olarak TBMM’ye girdim. TBMM Başkanlık Divanı Üyeliğinde bulundum. 1999-2014 yıllarında Şişli Belediye Başkanlığı yaptım. 2023 milletvekilliği seçiminde CHP’den Erzincan milletvekili seçildim. 36 yıl sonra TBMM’de olmanın heyecanını yaşıyorum” diyor.

Erzincan’dan kelam edince daima “Can Erzincan” diye bahsediyor. Parti farkı gözetmeden herkesi kucaklıyor. Milletvekilliğinin birinci yılında, neler yaptığını Erzincanlılara dağıtacağı kitapçıkta anlatıyor. “Demokrasinin seçmene hesap verme rejimi” olduğunu belirtiyor ve bu vazifesi yerine getirmeye çalıştığını anlatıyor. Ülkesi, Erzincan ve CHP için neler yaptığını soruyorum, Sarıgül büyük bir coşkuyla şöyle anlatıyor:

CHP’li vekil Mustafa Sarıgül, SÖZCÜ Medya Kümesi Ankara temsilcimiz Hürmet Öztürk’e 1 yıllık 
çalışmalarını içeren kitabı armağan etti.

MİLLETİN VEKİLİ

“2 Haziran 2024’de TBMM de yemin ettim ve birinci basın toplantımda ‘Elitlerin değil, milletin vekili olacağım’ dedim. Bir yılda 40 soru önergesi, 19 Genel Konsey konuşması,9 Kanun teklifi verdim. Birinci yazılı soru önergesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yıl kutlamasına yönelik ne üzere faaliyetler planlandığını sordum. TBMM de yaptığı birinci konuşmada atanamayan öğretmenlerin sıkıntılarını lisana getirdim. Birinci kanun teklifinde de minimum fiyatın dört ayda bir belirlenmesini istedim.

Her gün bir şeye artırım geliyor, gelince de tam geliyor. 22 yıl tek başına ülkeyi yönettikten sonra hala artırımdan öbür bir yol bulamıyorlar. Ekonomiyi yönetemediler, güçleri zenginlere yetmedi, faturayı halka kestiler. Ellerini tekrar fakirin sofrasına uzattılar. Pahalılığı önlemenin yolu marketten değil, tarladan geçer. Dünyada besin enflasyonu düşerken Türkiye de yükseliyor. Bunun nedeni üretimin değerini kaybetmesidir.  Çiftçi tarlaya küserse aç kalırız.

HEM MUTSUZ HEM UMUTSUZ

Türkiye’nin kurtuluşu ekonomik milliyetçilik yapmaktır. Yani Rusya, Kanada, ABD çiftçisini değil Türk çiftçisini ihya etmektir. Vatandaş daima telaş, telaş içinde, yüzü gülmüyor. Çocuğunu besleyemeyen insan memnun olur mu? İktisadın can damarı inanç ve hukukun üstünlüğüdür. Devlet şirket değildir. Fakiri korumak, işsize iş bulmak zorundadır. Devlette liyakat ve adalet, iktisatta milliyetçilik, tarlada fabrikada üretim, kamuda dürüst idare. ‘Zenginleri doyurursak, yoksullar doyar; doymayan yoksullar değil, doymayan zenginler.

SOKAĞIN GÜNDEMİ FARKLI

Ben halkın gündemini biliyorum. Ülkeyi yönetenlerin gündemine bakıyorum şaşırıyor ve üzülüyorum. Anayasa değişikliği ile uğraşıyorlar. 85 milyonluk Türkiye’nin 10 milyonuna bakıyorlar ve ‘Her şey iyi’ diyorlar. İşsizlik önemli sorun, çalışanların büyük çoğunluğu açlık sonunun altındaki taban fiyatlı, dağa taşa beton döktüler lakin konut sorunu yaşıyoruz. Enflasyon zengini daha varlıklı yapıyor, yoksulu açlığa sürüklüyor. Enflasyon yoksuldan alıp zengine veriyor.

TBMM GÖZ ARKASI EDİLİYOR

Egemenlik kayıtsız ve koşulsuz milletindir. TBMM ulusal iradenin tecelligahı, demokratik rejimin kalbidir. En hassas olduğum husus TBMM’nin prestijini korumaktır. TBMM göz arkası edilemez. TBMM’nin yürütme organını kontrol yetkisi vardır. Bir milletvekili soru önergesi vererek bu yetkiyi kullanır. ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı için hangi aktiflikleri yaptınız?’ diye sordum, gayriciddi karşılık verdiler.

Cumhuriyet kutlamalarına halkımızın gösterdiği ilgi beni çok sevindirdi ve duygulandırdı. Cumhuriyet herkes tarafından kucaklanmıştır. Türk milleti Cumhuriyete ve onun kurucusu büyük Atatürk’e yürekten ve gönülden bağlıdır. Cumhuriyet sahipsiz değildir. Siyaset kurumunu kıymetsiz, Meclisi noter haline getirdiler.

DERTLERE DERMAN OLMAK

Depremle çok büyük bir felaket ve acı yaşadık. Doğal afetler ve Deprem Bakanlığı kurulmalı. İyi teşkilatlanmalı ve güçlü bir bütçesi olmalı. En büyük vazife belediyelere düşüyor. Avrupa da belediyeler konuta erişemeyen vatandaşlara belli kriterlere nazaran konut sağlamak zorunda. Benim de belediye liderlerimize teklifim konut alamayana, yeni evlenene kiralama gayeli konutlar yapın.

SEÇMENİN VERDİĞİ MESAJ

Son seçimde sandıktan ‘Umut, ders ve feryat çıktı.’ Bu feryat en çok da emeklinin feryadıdır. Emeklinin ahı düşürür iktidarı! Seçmen sandık yoluyla ikazını yaptı. ‘Ayak oyunlarını, laf yarışını bırakın tahlil üretin. Siyaseti hasımlık haline getirmeyin münakaşa değil, müzakere siyaseti yapın. İş, aş, eşitlik, adalet, kardeşlik, barış siyaseti yapın’ dedi.  Yani sandıktan çıkan ileti: Siyasetin olağanlaşmasıdır.”

Fark gözetmeksizin ‘Can Erzincanlılar’la birlikteyim

Sarıgül, bir yılda 53 defa Erzincan’a gittiğini, 365 günün 160 gününde Erzincan’da olduğunu, burada 125 bin kilometre yol kat ettiğini belirtti ve kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Hiçbir parti farkı gözetmeksizin bütün Erzincanlılar ile birlikteyim. Bütün ilçelerine, köylerine gittim. Bütün Ulusal bayramlarda Erzincan’da oldum. Vali ve Belediye Lideri ile nezaket ve iş birliği içerisinde çalıştım, çalışıyorum. Türkiye’nin sıkıntılar neyse Erzincanlı hemşerilerimin problemleri da o. Bana gelen tüm talepleri karşılamaya çalıştım fakat iktidar milletvekili olmayışım nedeniyle hepsini karşılayamamanın kederi içindeyim. Erzincan’ın tulumu, cevizi, balı, dutu, cimin üzümü, Türkiye de her konuta girsin istiyorum. Hepsini marka yapacağım. Dünyada peynirden bir yılda 40 milyar dolar kazanıyor. Türkiye’ye düşen sayı 200 milyon dolar. Erzincan’ın tulum peynirine sahip çıkmamız lazım. Erzincan göç vermesin. Üretsin, kazansın işsiz genç kalmasın. Devletin vermesi gereken takviyenin yarısı bile verilmiyor. Kalkınmak için kentimizin tanıtımına tartı vermeliyiz. Biz bunu yapıyoruz.”

ÇOBAN İSMİ DEĞİŞMELİ

“Hemen bir çok ilimiz üzere, Erzincan’da da işsizlik fazla. İşe girmek isteyenler özel bölümde değil, hepsi kamuda çalışmak istiyor. Anadolu’da ‘çoban’ ismini değiştirmeliyiz. ‘Çoban’ denilince aylık 80 bin lira da verseniz çoban bulamıyorsunuz. Erzican’ın tanınırlığını daha da artırmak için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Erzincan’da misyon yapmak isteyen kamu vazifelisi sayısında bile artış var. Kentimizin sıhhat alanında kıymetli eksiklikleri var. MR için diğer vilayetlere gitmek zorunda kalınıyor.”

İliç faciasına siyasi değil vicdani açıdan bakıyorum

İliç’te maden alanında 9 emekçinin vefatıyla sonuçlanan olaya değinen Sarıgül olaya siyasi değil, vicdani açıdan baktığını belirtti. Sarıgül, İliç faciasının TBMM tarafından araştırılmasının değerli olduğunu vurguladı, “Komisyon 17 Nisan 2024’de kuruldu ve ben de birinci defa muhalefetten bir milletvekili olarak başkanlık divanında vazife aldım. Çalışmaları rapor halinde TBMM Başkanlığı’na sunacağız ve genel şurada görüşülecek. Ben de bu raporun gereğinin yerine getirip getirilmediğini, kusuru ve sorumluluğu olanların adalet önünde hesap vermesi için takip edeceğim.”

Hepimize düşen vazife Özgür Özel’e takviye olmak

Medyaya, partisiyle ilgili de açıklamalar yapan Erzincan milletvekili, tecrübeli siyasetçi Sarıgül, verdiği bildirileri şöyle özetledi: “Partiyi yönetenler, duvarcı ustası üzere olmalı, duvarcı ustaları taş ziyan etmez. Her taştan faydalanmaya çalışır onları bir ortada fiyat. Kurultayda farklı tavırlar izlemiş olsak da hepimiz CHP’liyiz, hepimiz Türkiye’den yanayız. Bize düşen vazife idarenin gerisinde durarak, partimizi başarılı kılmaktır. Bu bütün CHP’lilerin vazifesidir.

Şimdi de hepimize düşen vazife Genel Liderimiz Özgür Özel’e takviye vermektir. Sayın Kılıçdaroğlu CHP’yi zora sokacak bir davranış içine girmez, Sayın Özgür Özel de Sayın Kılıçdaroğlu ile ilişkilerine itina gösteriyor. Hiçbir sorun yok. Sayın Özgür Özel’in Sayın Erdoğan ile görüşmesini isteyen seçmendir. Seçmen 31 Mart ta politikleri olağanlaşmaya, makulleşmeye çağırdı. Siyaseti hasımlık haline getiren partilerden takviyesini çekti. Kutuplaşma yüzünden asıl problemlerimizi konuşamıyoruz.

Sayılarla Mustafa Sarıgül

11 TV kanalına 53 defa konuk olarak katıldığını belirten Sarıgül, çabucak her gün toplumsal medyadan gündemdeki bahislerle ilgili bildiriler veriyor. Sarıgül bunların sayılarını şöyle açıkladı:

– Ekranlarda 4 bin 949 defa, yazılı basında 5 bin 384 defa ismim geçti.

– Toplumsal medyayı ağır olarak kullandım. Instagram’da, 600 milyon izlenmeye ulaştım. 1 milyon 500 bin görüntü paylaşıldı, 1 milyon 200 bin yorum aldım.

– Tik Tok’ta 400 milyon izlenmeye, 1 milyon görüntü paylaşımına ulaştım. 900 bin yorum aldım.

– Facebook’ta izlenme sayım 375 milyon, yorum sayım 500 bin oldu.

– x’te izlenme sayım 280 milyon, yorum sayısı: 950 bin oldu.

– Bir yılda toplumsal medyada toplam 1milyar 661 milyon 50 bin izlendim, buna bağlı olarak 2 milyar 154 milyon haber sayısına eriştim.