Rusya ve Çin, Gazze’de ateşkes planına ait BM kararı konusunda ABD ile uyuşmazlık yaşıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu’nda veto yetkisine sahip olan Rusya ve Çin, dün ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’de ateşkes ağlanmasına yönelik teklifini destekleyen ABD karar taslağına ait telaşlarını lisana getirdi.
Diplomatlar, kurulun tek Arap üyesi olan Cezayir’in de metni desteklemeye hazır olmadığı sinyalini verdiğini belirtti. Tasarının kuruldan geçmesi için en az dokuz evet oyu alması ve ABD, Fransa, İngiltere, Çin ya da Rusya’dan veto almaması gerekiyor.
Biden geçen hafta Gazze Şeridi için İsrail’in teşebbüsüyle oluştuğunu söz ettiği, üç etaplı bir ateşkes planı açıklamıştı.
Hamas’ın hâlâ üzerinde çalıştığı plan için milletlerarası takviye almak isteyen ABD, Pazartesi günü 15 üyeden oluşan BM Güvenlik Kurulu’na bir sayfa uzunluğunda bir taslak, Çarşamba günü de taslağın revize edilmiş bir versiyonu sunmuştu.
Mevcut taslak ateşkes teklifini olumlu karşılıyor, İsrail tarafından “kabul edilebilir” halinde tanımlıyor, “Hamas’a (öneriyi) kabul etme ve her iki tarafa da gecikmeden ve şartsız olarak kuralları tam olarak uygulama davetinde bulunuyor”.
Ancak diplomatlara nazaran, kimi kurul üyeleri İsrail’in planı hakikaten kabul edip etmediği konusunda soru işaretlerine sahip olduklarını ve kurulun Mart ayında acil ateşkes ve tüm rehinelerin şartsız özgür bırakılması istikametinde iletilen talebe bağlı kalmasını istediklerini belirtti.
Reuters tarafından görülen ABD metnine Rusya tarafından önerilen değişiklikler ortasında hem Hamas’a hem de İsrail’e öneriyi kabul etmeleri davetinde bulunulması ve tüm tarafların hürmet göstereceği acil, şartsız ve kalıcı bir ateşkes talep edilmesi yer alıyor.
Moskova ayrıyeten taslakta, Biden’ın geçen hafta yaptığı açıklamaları yansıtacak halde, birinci basamaktaki ateşkesin ikinci kademeye yönelik müzakereler devam ederken yürürlükte kalacağının vurgulanmasını istiyor.
ABD, Mısır ve Katarlı müzakereciler aylardır ateşkes için arabuluculuk yapmaya çalışıyor.
Hamas, Gazze Şeridi’ndeki savaşa kalıcı formda son verilmesini ve İsrail’in 2,3 milyon nüfusa sahip bölgeden çekilmesini istediğini söylüyor.