Abdi İpekçi Zincirlikuyu Mezarlığı’nda Anıldı

UĞRADIĞI silahlı hücum sonucu 45 yıl evvel hayatını kaybeden Milliyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Abdi İpekçi, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen merasimle anıldı.

Abdi İpekçi için Zincirlikuyu’daki mezarı başında düzenlenen anma merasimi saat 11.00’de başladı. Merasime İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi İzet, damadı Engin İzet, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Özay Şendir, Hürriyet Gazetesi Köşe müellifi Sedat Ergin, CHP Şişli Belediye Lider Adayı Resul Emrah Şahan, eski çalışma arkadaşları ve sevenleri katıldı. Merasimde İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi İzet, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Özay Şendir konuşma gerçekleştirdi.

“BAZEN YÜZLERİNİ GİZLİYORLAR, BAZEN İSİMLERİNİ”

Törende konuşan Nükhet İpekçi İzet, “Kahraman katiller, mert maşalar, gaspçı avcılar ve meczupları seyretmeyi sürdürmekteyiz. Bazen yüzlerini gizliyorlar, bazen isimlerini… Dostları, aileleri, dernekleri, partileri onlarla hala gurur duymakta, daima seyretme mecburiyetindeydik. Evvelce birtakım bilgiler, daracık bir alanda, kendi hallerinde dururdu. Bir İçişleri Bakanının, kendi odasının arkasındaki, diğer bir gücün denetim odasını şaşkınlıkla fark ettiği bir periyot yaşanmıştı. Bir Başbakan, tesadüfen varlığını öğrendiği örtülü bir ödeneği fazla irdelememiş, bununla gayret edememişti. Bahsin bu kısımlarını biz çok az seyredebildik. İzlenme azlığından ötürü devamına son verilen diziler gibiydiler” dedi.

“GERÇEKLER ORTAYA ÇIKSIN DİYE YILDÖNÜMLERİNDE TOPLANIP KONUŞMALAR YAPIYORUZ”

Nükhet İpekçi İzet, “Ne kadar çok deneyim edinsek de, ne kadar benzerlik yaşamış olsak da şu anda, elimizdeki bilgiler yalnızca platonik. Zira onlar resmen yerlerini bulmamış, uçuşan bilgiler halinde. İmha edilmiş tutanaklar ve tanıklıklarla, yakalanıp yakalanıp salıverilen mahkumlarla, vakit aşımlarıyla geçen, uzun yıllara yayılan ortak hallerimiz, tek bir masanın üzerine serilip resmen incelenemedi. Görünmeyen, o hiç gösterilmeyen boyuttan, görünen boyuta geçemedik. Bu tıp cinayetler son bulsun, gerçekler ortaya çıksın diye yıldönümlerinde toplanıp konuşmalar yapıyoruz. Çok sayıdaki cinayet, çoktandır hiç konuşulmaz oldu. Lakin hepsi, bütün bu yırtıcı cinayetler, büyük bir kütle halinde yalnızca gerimizde değil tam karşımızda dağ üzere durmakta”  ifadelerini kullandı.

“ÜLKENİN BAĞIMSIZLIK VE BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNDU”

Törende konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş ise “1 Şubat 1979 yılında karanlık ellerin tetiği çektirdiği bir cinayet Abdi İpekçi‘yi ailesinden, arkadaşlarından, ülkesinden aldığında demokrasi açısından da bir kırılma yaşandı. Yazılarında barışı, basın özgürlüğünü, ülkenin bağımsızlık ve bütünlüğünü savundu. Muhabirliğin kıymetini ortaya çıkaran ispata dayalı habercilik yapılması için öncülük yapan hiçbir parti ya da güç odağına yaslanmadan halkın haber alma hakkını savunan Abdi İpekçi gazeteciliğini bugün de çok özlüyoruz. ve Türkiye’nin buna gereksinimi olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de gazeteciliğe yeni bir soluk getiren üniversal etik prensiplerle gazetecilik yapılabileceğini gösteren Abdi İpekçi’yi öldürülüşünün 45’inci yılında hürmetle, hasretle anıyoruz” dedi.

“ABDİ BEYEFENDİ ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRMİŞTİ”

Abdi İpekçi’nin koltuğunda oturmanın onur ve gurur verici olduğunu söyleyen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Özay Şendir, “Abdi İpekçi’nin katili için daima diyoruz ki; Maltepe askeri cezaevinden kaçırılan, pekala kim kaçırdı? Bu sorunun karşılığını hala bilmiyoruz. Tıpkı Uğur Mumcu’nun mevt buyruğunu kimin verdiğini bilmediğimiz üzere. Yaptığımız şey mevt yıldönümlerinde toplanıp anmak ancak bu sonucu bugüne kadar bir yarar sağladı mı? Sağlamadı. Abdi İpekçi, 1 Şubat günü Ankara’dan geldi. Gazeteye uğradı. Oradan meskenine giderken öldürüldü. Türkiye’de ki siyasi fay sınırının yumuşaması gerektiğinin, bunun bir askeri darbeye evirilmemesi gerektiği için o konuşmaları yapmaktan geliyordu Abdi İpekçi. Onun değerini anlamak, Türkiye’de ki fay sınırlarının ve ülkenin bir ortada durması için neler yaptığını görmek son derece değerli. Önümüzde ki sene, ondan sonra ki yıllarda, Milliyet var olduğu sürece, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü sıfatıyla birileri gelecek burada bir şeyler söyleyecek. Neyi değiştirebildiğimizi tarih yargılayacak, Abdi beyefendi çok şeyi değiştirmişti. O yüzden bu kalabalıkla buradayız, ruhu şad olsun” diye konuştu.