enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4949
EURO
34,7757
ALTIN
2.490,21
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
14°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C

Ahmet Hakan ‘9 Kere Leyla’yı Yerden Yere Vurdu: ‘Bu Ne Abi? Bu Ne Saçmalık Böyle?’

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Ahmet Hakan bugünkü köşesinde, “99 sefer olmamış bir sinema: 9 Sefer Leyla” başlıklı bir yazı kaleme …

Ahmet Hakan ‘9 Kere Leyla’yı Yerden Yere Vurdu: ‘Bu Ne Abi? Bu Ne Saçmalık Böyle?’
06/12/2020 10:00
291
A+
A-

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Ahmet Hakan bugünkü köşesinde, “99 sefer olmamış bir sinema: 9 Sefer Leyla” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Filmi izlerken yaşadıklarını aktaran Hakan, yirmi beş dakikada ekrana yumurta domates atma kıvamına geldiğini söyledi.

s 65bd26c808e74a28aabd830e51832e14ae4c4eee

Ezel Akay’ın yönettiği ve başrollerinde Haluk Bilginer, Demet Akbağ, Elçin Sangu, Fırat Tanış üzere usta isimlerin yer aldığı “9 Kez Leyla” dün Netflix’te izleyicilerle buluştu. 

“9 Kez Leyla” dün toplumsal medyanın en çok konuştuğu mevzu oldu. Sinemayla ilgili binlerce yorum yapıldı.

“İyi bir sinema için ne gerekiyorsa vardı”

s 0b1990faf9eb8aeccb30c06fc62bba6546befb58

Ahmet Hakan ise bugünkü köşesinde filmi sert bir biçimde eleştirdi.

Ahmet Hakan’ın yazısı şu biçimde:

“9 Sefer Leyla” sinemasının künyesine şöyle bir baktım:

Âlâ bir sinema için ne gerekiyorsa vardı.

Hem de ziyadesiyle…

Haluk Bilginer vardı ki… Uluslararası arenada rüştünü kanıtlamış devasa bir oyuncumuzdur.

Demet Akbağ vardı ki… Yer aldığı her sinemaya can ve kan kattığı test edilip onaylanmıştır.

Ezel Akay yönetmişti ki… Namlı masal sevdalısıdır ve masal geleneğini sinemaya aktarma işinin büyük ustasıdır.

Elçin Sangu vardı ki… Renk katmaması, tılsımlı bir dokunuşta bulunmaması neredeyse imkânsız.

– Millet düzgün sinemalara hasret kalmıştı ki… Herkes büyük bir şevkle ekran başındaydı.

– Zamanlaması o denli süper ki… Hepimiz evdeydik, meskene kapanmıştık ve yapacak bir işimiz yoktu.

– Teması o denli popülerdi ki… Baştan kazandıran bir temaydı ve bu temaya kayıtsız kalmak mümkün değildi.

Ve ama.

Olmamıştı abi.

Resmen olmamıştı.

Sineması izlerken yaşadıklarımı aktarıyorum:

Beşinci dakikada… Süper toleranslı bir optimistlik içindeydim.

Onuncu dakikada... “Bu ne abi? Bu ne saçmalık böyle” demeye başladım.

On beşinci dakikada... “Ne yani? Komik mi bu?” diyerek “Ya sabır” çektim.

Yirminci dakikada… Gülüyordum lakin gülüşüm güldürme çabasınaydı.

Yirmi beşinci dakikada... Ekrana yumurta / domates atma kıvamına geldim.

Otuzuncu dakikada… Bir azaba maruz kalmanın tuhaf hazzını yaşıyordum.

Otuz beşinci dakikada… “Haluk Bey! Demet Hanım! Ne işiniz var bu işte” dedim.

Kırkıncı dakikada… İşkence dozu o denli artmıştı ki kurtuluş için örgüt arkadaşlarımı ele verebilirdim.

Kırk beşinci dakikada… Küt diye kapattım sineması ve açtım bir James Bond…

Lakin yeniden de bu sinemaya imza atanları kutlamadan da edemiyorum.

Şartlar bu kadar uygunken…

Bu kadar kötüsünü yapmayı becermek, her babayiğidin başarabileceği bir şey değildir.”

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.