Akar: TSK’nın şanlı üniformasını hiçbir hainin taşımasına müsaade etmeyeceğiz

Ulusal Savunma Bakanı Akar, beraberinde Genelkurmay Lideri Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Kumandanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Bakan Yardımcıları ile 15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü münasebetiyle Ulusal Savunma Bakanlığı’nda düzenlenen merasime katıldı.

Koronavirüs salgınıyla gayret kapsamında alınan önlemlerin uygulandığı merasim hürmet duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Merasimdeki konuşmasına, “15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü vesilesiyle Türkiye’yi karanlığa gömmek isteyenlere karşı hayatı kıymetine uğraş eden, ulusal iradeye ve demokrasiye inanmış sivil, asker, herkesi hürmet ve şükranla selamlıyorum” sözüyle başlayan Akar, stratejik ehemmiyete haiz bir coğrafyada bulunan Türkiye’nin tarihi boyunca birçok tehdit ve tehlikeye maruz kaldığını söyledi.

‘Halkımızın verdiği bu gayret, Türkiye ve dünya demokrasi tarihinde değerli bir milattır’

Türkiye’nin her taraftan kıymetli ve yüksek potansiyele sahip stratejik coğrafyasının dün olduğu üzere bugün de vatan ve milletin huzur ve güvenliğine yönelen tehdit ve tehlikelerin maksadı olduğuna dikkati çeken Akar, “Yeni jenerasyon terörün bir örneği olan alçak FETÖ’nün, hain 15 Temmuz kalkışması da bunların bir yansımasıdır. Kutsal paha ve kelamda referanslarla zihinleri devşirilen, devletin ve insan hayatının her alanına sirayet eden FETÖ’nün hain militanları 15 Temmuz’da milletimize, devletimize, ordumuza, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve demokrasimize karşı tarihimizde görülmemiş bir ihanete kalkışmıştır” diye konuştu. 

Akar, “Halkımızın verdiği bu uğraş, Türkiye ve dünya demokrasi tarihinde değerli bir milattır. Çünkü tarihi boyunca egemenliği, bağımsızlığı, ulusal ve manevi kıymetleri uğruna hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan asil milletimiz Türk Silahlı Kuvvetleri, jandarma ve emniyet güçlerimizin vatansever evlatlarıyla birlikte bu alçaklara gereken yanıtı vermiş egemenliğin kayıtsız, kuralsız millete, yani kendisine ilişkin olduğunu, ulusal iradeye kimsenin tahakküm edemeyeceğini tüm dünyaya bir defa daha göstermiş, gelecek jenerasyonlara, bir demokrasi mirası bırakmıştır” tabirlerini kullandı.

Akar, “Gururla belirtmek isterim ki, yurt içi ve hudut ötesinde düzenlenen Fırat Kalkanı, Zeytin Kolu, Barış Pınarı, Barış Kalkanı ve Pençe harekatları ve sayısı giderek artan büyük tatbikatlarda elde edilen muvaffakiyetler, FETÖ’den temizlendikçe daha da güçlendiğimizin en açık göstergesi, kanıtıdır. FETÖ ile çaba kapsamında 15 Temmuz’dan bugüne kadar 20 bin 77 kişi ihraç edilmiştir. Elde edilen yeni bilgi, evrak ve datalarla bir bütün halinde uğraşa kararlılıkla, azimle devam ediyoruz. TSK’nın ulu üniformasını hiçbir hainin taşımasına müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.

‘Terör belasını bitirmekte kararlıyız’

Akar, Türk ordusunun 15 Temmuz’dan sonra icra ettiği operasyonlarla ‘girilemez’ denilen yerlere girdiğini, ‘ulaşılamaz’ denilen yerlere ulaştığını, güney sonlarında oluşturulmak istenen terör koridorunu yerle bir ederek asil millet ve hudutların güvenliğini sağladığını belirterek, “Operasyonlarımız artan bir şiddet ve tempoda ve birebir hassasiyetle devam ediyor ve edecek. Terör belasını bitirmekte kararlıyız. TSK, her taşın altına bakacak, her mağaraya girecek ve bu teröristleri saklandıkları yerde etkisiz hale getirecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar 17 bin 27, bu yılın başından itibaren de toplam 1900 terörist etkisiz hale getirilmiştir” dedi.

Akar, “Bu kapsamda Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimiz, memleketler arası hukuka ve ikili mutabakatlara uygun olarak devam etmektedir. TSK, Birleşmiş Milletlerin tanıdığı Libya’daki tek yasal hükümet olan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin resmi daveti ve TBMM’nin de onayıyla Libya’da bulunmaktadır. TSK işçisi buradaki eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini muvaffakiyetle yerine getiriyor, getirmeye devam edecektir. Libya’daki maksadımız ‘Libya, Libyalılarındır’ anlayışından hareketle Libya’daki barış ve istikrarın bir an evvel sağlanarak tarihi kardeşlik bağlarımız bulunan Libya halkının hak ettiği huzura kavuşmasıdır” diye konuştu.

‘Fransız müttefiklerimizden hala özür bekliyoruz’

“Doğu Akdeniz’de bir Fransız gemisinin taciz edildiği” argümanına da değinen Akar, “Bu bahisle ilgili tüm bilgi, evrak, görüntü ve fotoları NATO’nun sivil-askeri makamlarıyla paylaştık. Tezler büsbütün gerçek dışı olup haklılığımız kanıtlandı” dedi. 

Türkiye’nin başlangıçtan itibaren dostça, yapan, iş birliğine açık, destekleyici bir tavır sergilediğini belirten Akar, “Bizim gemilerimiz Fransız gemisine talepleri üzerine yakıt ikmali dahi sağlanmıştır” formunda konuştu. Akar, mevzuya ait şu değerlendirmelerde bulundu:

“Fransız gemisi taciz edilmediği üzere Fransa gemisi Türkiye’nin 3 gemisinin ilerlediği konvoya 20 deniz mili hızla ortaya girmek suretiyle çok tehlikeli bir hareket yapmış, mevcut NATO yollarını de dikkate almayarak, muhabere irtibatı dahi kurmamıştır. Ayrıyeten NATO makamlarına tezleri destekleyecek teknik dataları sunamamışlardır. Türkiye, NATO’nun merkezinde tüm ortak bedellerini paylaşan, sorumluluklarını her vakit yerine getiren ve yerine getirmeye de devam edecek olan bir ittifak üyesidir. NATO makamları Türk çalışanın olay sırasındaki profesyonel ve ihtiyatlı yaklaşımına teşekkür etmiştir. Hasebiyle biz de Fransız müttefiklerimizden hala bir özür bekliyoruz.”

‘Ermenistan açtığı kumpasta boğulacaktır’

Akar, Azerbaycan-Ermenistan hududunda yaşanan çatışmalara ait ise “Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın Tovuz bölgesinde gerçekleştirdiği saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Azerbaycan’ın acısı bizim acımızdır, bu acıyı derinden hissediyoruz” sözlerini kullandı.

Bu menfur akına Azerbaycanlıların kahramanca yanıt verdiğini belirten Akar, şöyle devam etti:

“Saldırı sonucu şehit düşen can kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, kardeş Azerbaycan halkına da başsağlığı diliyoruz. Şunu çok net söz etmek isterim ki Üst Karabağ’ı hiçbir türel münasebet ve meşruiyete dayanmadan işgal eden Ermenistan’a karşı Azerbaycan’ın, Azerbaycanlı silah arkadaşlarımızın sonuna kadar yanındayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın söz ettikleri üzere bu menfur saldırıyı yapanlar uzunluklarını aşan bir işe girişmişlerdir. Ermenistan açtığı bu kumpasta boğulacaktır.”