İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçen çarşamba günü partisinin Meclis Grup Toplantısında kendisine yönelik hakaretlere tepki gösterdi …
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçen çarşamba günü partisinin Meclis Grup Toplantısında kendisine yönelik hakaretlere tepki gösterdi.
AKP eski milletvekili Zeynep Karahan Uslu da, Akşener’e sosyal medya üzerinden destek verdi.
Uslu, Akşener’i de etiketleyerek yaptığı paylaşımda “Kadınların namuslarına dil uzatmayı, siyaset diye yutturmak artık kolay olmayacak. Son olarak Meral Akşener cesurca bu ahlaksızlığı sadece deşifre etmedi, toplum nezdinde mahkum etti” ifadelerini kullandı.
AKŞENER’İN TEPKİSİ
Akşener geçen çarşamba partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada MHP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenmişti. MHP tarafından sosyal medyada başlatılan “Fosforlu Meral” etiketlerine tepki göstermişti. MHP lideri Bahçeli’nin torunu için de ‘nesebi gayri sahih’ dediğini öne süren Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek şu ifadeleri kullanmıştı:
İktidarında, zora düştüğünde yardım istediğin Meral Akşener’den, hapse girerken kimseler yanında yokken gece yarısı evinde uyandırılan Meral Akşener’e, damadının televizyonunda kocasını aldattı dendi, torununa dendi, bütün arkadaşlarına ve ona nesebi gayri sahih dendi. En son şehitlerin olduğu gün resmi olarak bütün teşkilat mensuplarının resmen katıldığı Fosforlu Meral dendi. Ve senin partinin trollleri, özellikle de başı örtülü resimler olan kadın trolleri buna destek verdi. Bugün ben sana bir şey diyemem. Ama seni önce eşine, sonra kızlarına, sonra gelinlerine ve sonra da bütün kadınlara şikayet ediyorum Sayın Erdoğan. Seni şikayet ediyorum. Ölüm olsa da sonunda mücadele etmezsem namerdim. Öldürülsem de tek kişi kalsam da bu mücadeleden dönersem namussuzum, şerefsizim. Bu da Müslüman bir Türk kadınının yeminidir.
İktidarın boyunca, kadına yönelik şiddet de, kadın cinayetleri de artarak sürdü, sustun. Bakanların, utanmadan, ‘Kadına yönelik şiddet, algıda seçicilik’ dediler, sustun. Milletvekilin, sıkılmadan, ‘Kadın cinayetleri abartılıyor. Bu ülkede kadınların 12 katı erkek öldürüyor’ dedi, sustun. Dava arkadaşım dediğin, sözüm ona adamlar, tacizlerde, tecavüzlerde, hatta cinayetlerde bile, ahlaksızca ‘Haklı sebep’ aradılar, yine sustun. Bu mu senin mücadelen? Ortağım dediklerin, daha bir hafta önce, şehitlerimizin olduğu o acı günde, benim için sosyal medyada hakaret kampanyası başlattılar, çıkıp da iki laf edemedin. Bu mu senin mücadelen? Altında, Türkiye Cumhuriyeti’nin de imzası olan İstanbul Sözleşmesi, kadını yaşatmak için atılan önemli bir adımdı. Zihniyeti batasıca bir grup, onu da paçavra etme yarışına girdi, görmezden geldin. Bu mu senin mücadelen? Sayın Erdoğan; kadına yönelik şiddetle; objektiflerin karşısına geçip, ‘Kadına şiddet abartılıyor’ diyerek mi mücadele edeceksin? Ekonomideki zorlukları inkar ettiğin gibi, kadına yönelik şiddeti de, inkar ederek mi önleyeceksin? Vatandaşı aslında zengin olduğuna, işsizlerimizi de, aslında iş beğenmediklerine ikna ettiğin gibi, kadına yönelik şiddeti de, kadınları aslında dövülmediklerine, tacize, tecavüze uğramadıklarına, hatta, aslında başlarına gelenleri, hak ettiklerine ikna ederek mi bitireceksin? Sana ters bir laf eden için, bütün savcıları harekete geçiriyorsun. Failleri 2 saat içinde buluyorsun. Ama kadınlara karşı en ağır, en haysiyetsiz saldırılarda, ortada yoksun. Böyle mi mücadele edeceksin? Şunu aklına iyice yerleştir; kadına hakaret etmek, cinsiyetçi paylaşımlar yapmak, kadına yönelik şiddetin provasıdır. Önce bunları durduracaksın. Kadına kim el kaldırırsa, kim dil uzatırsa, ayırt etmeden kaya gibi karşılarında duracaksın. Bu milleti ayırmadan, aileni koruduğun gibi koruyacaksın. Yani işini yapacaksın. Sen yapmazsan, sandık geldiğinde kadınlar gerekeni yapar, biz geliriz, biz yaparız. Hak ettikleri gibi, mutlu ve huzurlu bir Türkiye’yi kadınlara sunarız.”