AKP Sözcüsü Çelik: ‘Türkiye’nin Bir Tane Daha Mülteci Alacak Durumu Yoktur’

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde toplanan AKP Merkez Yürütme Konseyi toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası Sözcü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.

Çelik’in açıklamalarından satır başları:

“Kuşkusuz Türkiye tüm dünyanın gözü önünde insanların katledilmesine göz yumacak bir ülke değildir. Bunun yanı sıra tüm dünyanın şunu bilmesi gerekiyor; dünyanın gözü önünde mültecilere sahip çıkma vazifesini tek başına Türkiye üstleniyor. Bundan sonra Türkiye’nin bir göçmen daha alacak durumu yoktur. Biz bunu çok çeşitli kereler muhataplarımıza tabir etmişizdir. Lakin hiç kimse Türkiye bir tane daha mülteci alacak formunda düşünmemelidir. Bu yaptıkları fevkelade yanlış olur.

Çabucak geri göndermenin ne manaya geldiğini geçen MYK’da anlatmıştım. Münasebetiyle herkesin biraz geçmişine bakıp biraz dikkatli konuşmasında yarar vardır. Türkiye kimseyi vefata terk edecek bir ülke değildir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Biz orada inançlı bölgelere zati gönderiyoruz. Türkiye en geniş kapsamlı iade merkezlerine sahip ülkelerin başında geliyor. Dönmek isteyenlere bu kolaylıkları da sağlıyoruz. Buradaki sıkıntıya kapsamlı bir yaklaşımla bakmak gerekir. İşin hem insani, hem siyasi boyutunu düşünerek, Türkiye’nin nüfus güvenliği önceliklidir.

Bilhassa Afganistan üzerinden oluşacak mülteci krizi nedeniyle bu ikazları yapıyoruz. Geçmişte nasıl Suriye’de mesela ‘Herkes elini taşın altına koysun’ teklifinde bulunmuştuk. Lakin buna yanaşmayanlar, o beşerler vefatla karşı karşıya kalınca göç dalgasının ortaya çıktığını gördü. Afganistan’daki kaos devam ederse göç dalgası büyüyecektir, gelişmiş ülkelerin hudut ülkeleri sorumluluk alır diyorsa hayatlarının en büyük yanılgılarını yaparlar.”

“İlk başlık vatandaşı palavra haberden korumak. Bu bahis daima olarak bizim gündemimize gelen bir husustur. Hem palavra haberlerin çok kolay yayıldığı bir yer burası. Burayla ilgili olarak bir düzenleme gereksinimi kelam mevzusudur.

Bununla ilgili olarak bir iki toplantı yapıldı lakin bu toplantılarda şimdi sonuca varılmıştır diyemeyiz. En değerli mevzu, vatandaşımızı ve demokrasimizi palavra habere karşı korunaklı hale getirmek. Bir de şunu unutmamak gerekir, hem yabancı devletlerin, terör örgütlerinin toplumsal medyayı çok ağır bir halde kullandığını görüyoruz. Aşırılıkçı kümeler kullanabiliyor. Burada terör örgütleri bunu çok ağır bir formda kullanabiliyorlar.

En değerlisi internet medyasının muhtaçlık duyduğu düzenlemeyi hazırlamak. Bütün bu perspektifler kıymetlendirilerek, şimdi bir tartışma evresinde, bu bir gereksinimdir. Toplumsal medyaların birden fazla devletleri aşan güce ulaşmıştır. Kimi siyasalların iletilerini öne çekebiliyorlar.”

“Cumhur İttifakı’nın yaklaşımı budur. Benimsediğiniz ve benimsemediğiniz bir sürü başlığı tartışırsınız, bu tabiatında vardır. Dar yahut daraltılmış bölgeyle ilgili verilmiş bir karar yoktur, birer taslak çalışması olarak görmek lazım. Çalışma olgunlaşana kadar, bütün unsurlara mutabakata varılana kadar bu türlü bir çalışma olduğunu tabir etmiyoruz.”

“Bu tabi insanlık dışı bir yaklaşım. Bir kişi bir mevzuda faşistçe açıklama yapıyorsa, gerisinden çabucak ahlaksızca açıklama yapar. Daha da vahimi şu; bir bayanla ilgili olarak bu türlü bir değerlendirmede bulunmak insanlık dışı bir şey. Kılık kıyafetini de ayrıyeten vurguluyor. Bu iğrençliğe diğer bir iğrençlik katıyor. Sıkıntıyı kıssa etmeye çalışıyor. Daha da üzücü olan şu; Beşerde biraz edep olur, bu kadar reaksiyon geldi. çıkarsınız bir özür dilersiniz. Bunu yaparken bile şerh koşuyor. Sonuna kadar kınıyoruz ve lanetliyoruz.”