İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katıldığı bir TV programında HDP’li siyasetçilerin Kandil’de çektirdiği fotoğrafları göstermesiyle başlayan …
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katıldığı bir TV programında HDP’li siyasetçilerin Kandil’de çektirdiği fotoğrafları göstermesiyle başlayan ‘çözüm süreci’ tartışmaları tırmanmaya devam ediyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın ardından eski milletvekili Altan Tan da “Kandil fotoğraflarına” ilişkin açıklamalarda bulundu.
Medyascope’tan Ferit Arslan’a konuşan Tan, şunları söyledi:
“DEVLETE AİT BİR KOSTERLE İMRALI’YA GİTTİK”
“O zaman iki önemli kuruluş vardı. Biri Milli İstihbarat Teşkilatı, öbürü de Kamu Güvenlik Müsteşarlığı. Bu yetkililerin gözetimi ve denetimi altında devlete ait bir kosterle İmralı’ya gittik. Ve yine devlet yetkililerinin izniyle ve görüşme esnasında Milli İstihbarat görevlisinin gözetiminde Abdullah Öcalan ile görüştük”.
“ÖCALAN’IN MEKTUBU MİT ARACILIĞIYLA HDP HEYETİNE VERİLDİ”
Niye Kandil’e gittik? Abdullah Öcalan o görüşme çerçevesinde kendi el yazısıyla arkadaşlarına yani Kandil’deki örgüt mensuplarına bu tartışmaları bitirmek için bir mektup yazdı. Bu mektup da bize verildi ve biz bu mektubu Kandil’e götürdük. Peki Abdullah Öcalan bu mektubu bize postayla mı gönderdi? Abdullah Öcalan tarafından Milli İstihbarat Teşkilatı’nın elemanlarına, devletin güvenlik birimlerinin sorumlularına verildi. Onlar vasıtasıyla HDP heyetine teslim edildi.
“ARŞİVDE KALACAK DENMİŞTİ”
Kandil’deki görüşme gecesinde Murat Karayılan’ın, gecenin ve mektubun hatırası için fotoğraf çektirdiğini, fotoğrafta kendisinin de olduğunu belirten HDP’li Tan, “Bazı arkadaşlarımız bu fotoğrafların farklı algılanabileceğini söyledi ancak bu fotoğrafların onların arşivinde kalacağı söylendi. Biz daha Türkiye’ye giriş yapmadan fotoğrafların Türkiye ve Avrupa basınında yer alması bir skandaldır. Ama o zaman yayınlanan ve hiç tepki görmeyen fotoğrafların bugün suç delili gibi kamuoyuna sunulması da siyasi ahlaksızlıktır” ifadelerini kullandı.