Ankara’ya yürüdüler, bakanın istifasını istediler

Özel kesimde çalışan öğretmenler, Özel Dal Öğretmenleri Sendikası’nın davetiyle, “Taban maaş hakkı verilmesi, Öğretmen Meslek Kanunu’na haklarının eklenmesi, belli vadeli iş mukavelesi uygulamasına son verilmesi” talebiyle Ankara’ya geldi.

Sendika üyesi bir küme öğretmen, Mithatpaşa’daki binasından Kızılay Güvenpark’a yürüdü ve burada kent dışından gelen öğretmenlerle birlikte MEB binası önüne geçildi. Yürüyüş sırasında öğretmenler, “Sözünü tutmayan Bakan Tekin istifa”, “Yaşasın eğitim mücadelemiz”, “Mücadele dersini öğretmenler verecek”, “Öğretmenlik enkazdan sendikayla çıkacak”, “Öğretmenin birliği işverenleri yenecek”, “Eğitim çöküyor bakan yalan söylüyor” ve “Patronlara değil eğitime bütçe” sloganları attı. Özel bölüm çalışanı öğretmenlerin yürüyüşüne öbür eğitim sendikaları da takviye verdi.

YUSUF TEKİN’E İSTİFA ÇAĞRISI

MEB önünde toplanan öğretmenler MEB Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya çağırdı. Özel Öğretmenler Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, burada yaptığı açıklamada, “Bizi bugün burada bir ortaya getiren birebir vakitte bir palavradır. Bakan Yusuf Tekin, şubat ayında yaptığımız görüşmede bizlere taban maaş uygulaması başta olmak üzere başka yan hakların Öğretmen Meslek Kanunu içerisine gireceğine ve özel dal öğretmenlerinin hakkını alacağına kelam verdi. Bugün biz burada bu palavraya karşı dikilmek, palavranın sahibinin yüzüne palavrasını çarpmak için toplandık. Lakin görüyoruz ki işveren derneklerinin masasından ayrılmayan, STK’lara para yağdıran Yusuf Tekin bugün burada yok ancak bizim mesleksel onurumuz, emek, haysiyet uğraşımız; ekmek, gelecek ve memleket korkumuz var” diye konuştu.

“EĞİTİM İŞVERENLERİN, CEMAATLERİN İSTEKLERİ DOĞRULTUSUNDA TESİS EDİLİYOR”

Eyleme takviye veren Eğitim – Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da “Dünyanın hiçbir yerinde özel kesim diye bir durum yok ancak AKP, eğitimi de kamusal eğitimi de özel alan eğitimini de işverenlerin, cemaatlerin istekleri ve ideolojisi doğrultusunda tesis etmeye devam ediyor. Bakan Tekin yalan söylüyor, öğretmenlere kelam verdi lakin kelamından vazgeçti. Zira Saray’ın öğretim programları konseyinde yer alanlar birebir vakitte özel bölüm alanındaki patronlardır” diye konuştu.

”ÜCRETLİ KÖLELİĞİ KABUL ETMİYORUZ”

Irmak’ın akabinde kelam alan Eğitim İş 3 No’lu Şube Başkanı Doğan Dağdelen de “Mücadelenizi gönülden destekliyoruz. Buradaki Bakan Milli Eğitim’in Bakanı değildir, Türkiye’nin Bakanı değildir. Buradaki Bakan, tarikatların Bakanıdır, patronların Bakanıdır. Bu Bakan bir kukladır. Kuklanın ipinin de kimin elinde olduğunu biliyoruz. Fiyatlı köleliği kabul etmiyoruz. Öğretmenlerde ayrıştırmayı kabul etmiyoruz. Öğretmen ders verir, öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez” ifadelerini kullandı.

”HERKESE KAYNAK VAR ÖĞRETMENE YOK”

KESK ismine konuşan Ahmet Karagöz de şunları söyledi:

“Cemaatlere, tarikatlara her türlü alanı açan, yandaşa işverene her türlü kaynak aktaran kelam konusu öğretmen olunca eğer yok deniliyorsa bunun koca bir palavra olduğunu, Bakan Bey’in de koca bir yalancı olduğunu rahatlıkla söz edebiliriz. Bakan Bey vazifeye başladığı günden bugüne hiçbir sorunu çözmediği üzere öğretmenlerin de meselesini çözmedi. Bakan Bey, Diyanet’teki vazifeli bir imamdan farklı bir pratik sergilememiştir.”

Birleşik Kamu – İş ismine konuşan Mehmet Yeşildağ ise “Bütün bağlı sendikalarımızla yanınızdayız. Haklı uğraşınızı sonuna kadar destekliyoruz” sözlerini kullandı.

“DİRENİŞ HAFTASI İLAN EDİYORUZ”’

Özel Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Hüseyin Aksoy da şu açıklamayı yaptı:

”Eğitimde piyasalaşma var ve bugün önünde bulunduğumuz Milli Eğitim Bakanlığı bu sömürüyü izliyor. 2014 yılına kadar elimizde olan hakkı ‘Benim yerine getirmeye hakkım yok’ diyen bir Bakan’ın hiçbir şeye yetkisi kalmamıştır. Bu yetkisizlik yolunun çıkacağı yer lakin ve lakin istifadır. Fiyatlı öğretmenlik diye bir nizamın var olduğu bir sistemde bakanlık yapmak ne demek? Memlekette, kamuda kaç bin öğretmene muhtaçlık olduğunu söyleyemeden ‘Sadece elimizdeki bütçe buydu, buna nazaran alım yapacağız’ diyen bir Bakan öğretmenin ve öğrencinin geleceğini nasıl koruyabilir?

‘Dostlar, tüm piyasalaştırma şartlarına, güçlü hallere karşın biz bir inadın peşindeyiz. Biz bu mesleği terk etmeyeceğiz bunu hem Yusuf Tekin hem tüm yasa koyucular ve işverenler güzel bellesinler. Yüz binlerce öğretmen bu ülkede eğitimin geleceği için eğitimden vazgeçmeyecek. Öğretmenlik Meslek Kanunu Bakanlık tarafından hazırlanıyor ve TBMM’de oylanacak. Öğretmen Meslek Kanunu’nun bizim için ne kadar kıymetli olduğunu tüm ülkeye hissettirmek ve kararlılığımızı göstermek adına Öğretmenlik Meslek Kanunu açıklanana kadar bir direniş haftası ilan ediyoruz.”

”ÖĞRETMENE SİLAH ÇEKEMEZSİNİZ”

Basın açıklamasının akabinde Özel Bölüm Öğretmenleri Sendikası’nın kararını açıklayan Hüseyin Aksoy, “Öğretmenlik Meslek Kanunu açıklanıncaya kadar Ulusal Egemenlik Parkı’nda direniş nöbetindeyiz. Meclis’e yürüyoruz” dedi. Bunun üzerine öğretmenler, TBMM’ye yürümeye hazırlanırken, polis müdahale etti ve arbede yaşandı. Müdahale esnasında bir polis memurunun öğretmenlere silah doğrulttuğunu sav eden öğretmenler, “Öğretmene silah çekmek ne demek? Öğretmene silah çekemezsiniz. Sizi biz yetiştiriyoruz” diyerek reaksiyon gösterdi.

”NE GÖZALTINDAN NE TUTUKLAMADAN KORKUYORUZ”

Müdahale ve yaşanan arbedenin akabinde açıklama yapan Özel Öğretmenler Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali “ ‘Özel bölüm öğretmenleri minimum fiyata çalıştırılamaz’ denilmediği sürece biz bu kararlı çabamızı vereceğiz. Ne gözaltından korkuyoruz ne tutuklamadan korkuyoruz ne işverenlerden korkuyoruz ne de bir adım geri atıyoruz. Bu ülkede şayet ‘öğretmene paha gösteriyoruz’ diyorlarsa bunu Öğretmen Meslek Kanunu’nda güvence altına alacaklar. Bunu yapmayanlar açık bir halde işverenlerin yanında yer alıyor demektir” halinde konuştu.

MECLİS’TEKİ SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI

Edebali, “TBMM’ye sesleniyoruz, AKP’ye, Saadet Partisi’ne, MHP’ye, YRP’ye DEM Parti’ye, CHP’ye, tüm partilere sesleniyoruz. Her şey sizin Öğretmenlik Meslek Kanunu Komiteye geldiğinde alacağınız bir hakikat tutuma bakıyor” tabirlerini kullandı.

MİLLİ EGEMENLİK PARKI’NA YÜRÜDÜLER

Öğretmenler daha sonra Meclis’e yanlışsız yürüyüşe geçerek, TBMM’nin Çankaya girişinin yanındaki Ulusal Egemenlik Parkı’na geldi. Burada tekrar açıklama yapan Özel Kesim Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Edebali şunları söyledi:

*Eğitimde özelleştirme, öğretmen emeğinin geriye doğru dönüşümü, eğitimin işverenlere teslim edilmesi karşısında çok değerli bir çaba yürüttük. Bakan Tekin öğretmeni yok saymıştır ve işverenleri korumuştur. Kontrol istiyoruz, eğitim iş kolu istiyoruz. Muhakkak periyodik iş kontratının kaldırılmasını istiyoruz.

*Asgari fiyata çalıştırılmasına son verilmesini istiyoruz. Taban maaş hakkımızı geri istiyoruz. Meclis önünde bulunmamızın nedeni bir eğitim nöbetinin başlamasının karşılığıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu ikinci defa Meclis’e getiriliyor. Zira birincisi yetersiz, yanlış bulundu AYM tarafından.

*Öğretmenleri yok sayarak, sendikalara danışmayarak yine çıkarmak istiyorlar. Bir meslektaşımızı hücumda kaybettik. Özel öğretim kurumunda kaybettik. MEB imzalı bir kurumda kontrol yok, vefat var.

*Cumhurbaşkanı Erdoğan şiddete karşı kanun çıkacağını ve özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin de kamu işçisi sayılacağını söyledi. Ne vakit? Öldükten sonra mı? Partiler, Öğretmen Meslek Kanunu’na taban maaş hakkımızı geçirecek, periyodik mukaveleyi kaldıracak, kontrolü sendikayla birlikte sağlayacak bu hafta Genel Heyetten geçirecek.

*Öğretmen Meslek Kanunu’nda hakkımızın yer almasını istiyoruz. Atama bekleyen özel dal öğretmenleri teminatsız şartlarda çalışıyor. Tasarruf önlemleri kapsamında artık atama yapmayacaklar. Yüzbinlerce öğretmen patronların insafına terk edilmesidir yapılan. Taban maaş gelirse kurumlar batar diyorlar. Kim bunlar? Öğretmenlerden kıymetli mi?​

“ONLARIN SIRTI YERE GELMEYECEK”

Edebali, “Tüm vilayetlerde direniş haftası ilan ettik. TÖZOK, TÖDER, TÖZEF eğitim kurumlarında eylemliliklerimiz olacak. Bizden kaçamayacaksınız. Net bir halde söylüyoruz. Biz işsiz kalmayı göze alıyoruz. Yüzlerce arkadaşımız burada imaj veriyoruz. Onlar şu an toplumsal medya hesaplarından sendikamızın hesabını takip ediyor, fişleyebilirler. Kimseden korkmuyoruz. Bu artık bir onur uğraşı. Onların sırtı yere gelecek” tabirlerini kullandı.