Aşı gönüllüsü profesör: Kovid-19 geçirmedim, aşı beni koruyor

Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek, Çin’de geliştirilen aşının Türkiye’deki 3. faz çalışmaları kapsamında yapılan istekli uygulamasına katıldı.

Prof. Dr. Gerek’e yaklaşık 2 ay evvel Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde aşının birinci dozu, 14 gün sonra da ikinci dozu yapıldı.

İstekli olmadan evvel yapılan testlerde Kovid-19 enfeksiyonu geçirmediği belirlenen Prof. Dr. Gerek, “Aşı yapıldıktan yaklaşık 1 ay sonra antikor bakıldı. Çabucak çabucak 1 aylık süreç tamamlandı. Şu anda ikinci ayın sonuna yanlışsız gelmiş bulunmaktayım. Kâfi seviyede antikor oluştu. Bu antikorun beni koruduğunu da düşünüyorum. Zira etrafımdaki herkes Kovid-19 enfeksiyonu geçirdi. Ben bu enfeksiyonu geçirmedim. Yeteri seviyede antikorum da var” diye konuştu.

Prof. Dr. Gerek, programın 1 yıllık süreyi kapsadığını, hem semptom tarafından takiplerin olacağını hem de aşikâr devirlerde de antikor seviyelerine bakılmaya devam edileceğini belirterek, şunları söyledi:

“Aşının kollayıcı olup olmadığı, hami olacaksa bunun ne kadar mühletle kollayıcı olduğuna ait değerlendirmeler yapılacak. Aşının birinci yapıldığı andan itibaren şu anda ikinci ayın sonundayım. Kâfi seviyede antikorum oluştu. Kâfi seviyede de koruduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki ay ülkemizde bu çeşit aşı faaliyetleri başlayacak. Lütfen vatandaşlarımız aşı konusunda istekli ve istekli olsunlar. Sahiden bu salgına karşı şu anda elimizdeki en güçlü esirgeyici silah aşı. Şayet toplum kâfi seviyede aşılanırsa, bu bağışıklık oluşturulursa, bu salgından bir an evvel kurtuluruz. Zira mevcut kısıtlamalar nedeniyle hayatımız gerçekte önemli bir düşünce ile karşı karşıya. Hem toplumsal istikametten hem de mesleksel taraftan doktor ismine bunu tabir edebilirim. Ayrıyeten ekonomik taraftan de muhakkak zorluklarımız var. Bir an evvel bu salgından kurtulmamız gerekiyor.”

‘Çiçek aşısı dışında aşı yaptırma mecburiliği yok’

Prof. Dr. Gerek, aşıyla ilgili bir risk varsa bunu sıhhat çalışanlarıyla paylaşmak emeliyle istekli olduğunu anlatarak, “Yapılan aşı plesebo (gerçek aşı olmayan) olabilirdi. Antikor seviyelerine baktığımız vakit benim vurulduğum gerçek aşı olduğu ortaya çıktı. Bu aşı yapıldığı vakit öteki aşılarda da olduğu üzere belirli bir seviyede antikor oluşturmasına sahip, şayet bedeninizde bağışıklıkla ilgili kıymetli bir sorun kelam konusu değilse. Zira Snovak’ın aşı ile ilgili muvaffakiyet oranı bildirilmedi. Pfizer ve ABD merkezli Moderna’nınkileri şu anda biliyoruz. Mümkündür ki, bu aşıda misal seviyede bir aktifliğe sahip. En kıymetli vurgulamak istediğim, rastgele bir yan tesir hissetmedim. Bu aşı tekniğinde meyyit bir virüs enjekte edildiği için genelde fazla bir yan tesir beklenmez. Öbür arkadaşlarımızdan da öğrenebildiğimiz onlarda da kayda bedel bir yan tesirin olmadığı” ifadelerini kullandı. 

Prof. Dr. Gerek, Kovid-19 enfeksiyonu devrinde sıhhat çalışanlarından çok fazla kayıp oldğuna dikkat çekerek, “Salgınla gayrette sıhhat çalışanlarını en ön cephede savaşan kişiler olarak pahalandırmak lazım. Hasebiyle onların öncelikli olarak aşılanması ve bağışık hale gelmeleri çok değerlidir. Tıpkı biçimde vatandaşlarımız için de bu kelam konusu. Ülkemizde aşı ile ilgili çiçek aşısı dışında aşı yaptırma zaruriliği yok. Vatandaşlarımızın bu bahiste istekli olmalarını çok istek ederim. Tabip olarak da bunu öneriyorum” dedi.