Anayasa Mahkemesi (AYM), iktidarın Basın İlan Kurumu (BİK) aracılığıyla muhalif basın üzerinde bir “sopa gibi kullandığı ilan ve reklam kesme …
Anayasa Mahkemesi (AYM), iktidarın Basın İlan Kurumu (BİK) aracılığıyla muhalif basın üzerinde bir “sopa gibi kullandığı ilan ve reklam kesme cezalarıyla” ilgili önemli bir karara imza attı. AYM, Korkusuz gazetesine verilen basın ilan cezasını “hak ihlali” olarak değerlendirildi. Kararda, “İfade ve basın özgürlüğü ihlal edildi” ifadelerine yer verildi. AYM’nin kararını değerlendiren hukukçular, “BİK bu karardan sonra kendine çekidüzen vermelidir. Bu karar sadece Korkusuz gazetesi kararı ile sınırlı olamaz. Emsal teşkil eder. BİK bu karara göre hareket etmek zorundadır. Cumhuriyet gazetesi de bireysel olarak AYM’ye gittiğinde aynı sonuç çıkacaktır” dedi.
Hukukçular AYM kararını Cumhuriyet’e değerlendirdi:
Rıza Türmen (Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıcı): AYM’nin Korkusuz gazetesi kararı çok güzel bir karar. Kararın birkaç önemli özelliği var. Bir tanesi diyor ki basın özgürlüğünün koşullarından biri ekonomik imkânların bulunması. Yani ekonomik imkânlar yoksa basın özgürlüğü gerçekleşemez. Ekonomik imkânlara resmi ilanlar ve reklamlarla kavuşuluyor. AYM, ‘ilan kesme cezası bir yaptırım aracı olarak kullanılamaz’ diyor. Tabi bizde bu gazeteleri cezalandırmak için bir yaptırım aracı olarak kullanıyor. Kararda böyle cezaların caydırıcı etki yarattığı belirtilmiş. Tabii bu sadece Korkusuz gazetesi için değil bütün basın için bu etki söz konu. Tabii bir de doğru düzgün inceleme yapılmadan itirazların reddedilmesi var. AYM’nin bireysel başvurular nedeniyle verdiği insan hakları ihlalleri kararları sadece o davayla sınırlı değildir tabii. Karar emsal teşkil eder. BİK bu karara göre hareket etmek zorundadır. Cumhuriyet gazetesi de bireysel olarak AYM’ye gittiğinde aynı sonuç çıkacaktır. BİK bu karardan sonra kendine çekidüzen vermeli.
‘YOL GÖSTERİCİ’
Sabih Kanadoğlu (Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı): Bireysel hak ihlallerinde hiçbir zaman emsal olmaz. Her biri için ayrı ayrı başvuru ve ona göre inceleyerek karar verilmesi lazım. Bu kararın o konuda uygulama yapanlar için yol gösterici olduğundan kuşku yok. BİK muhalif basın üzerinde sopadan daha sert bir biçimde kullanılıyor. Ortaya çıkmış siyasi duruma demokrasi demek mümkün değil. Zaten tek adam rejiminde, o tek bir adamın kontrolü, denetimi ve emri altında bütün kurumların elbetteki demokratik yönde bir karar verebilecekleri düşünülemez. Anayasadaki basına tanınmış olan bütün hakların ihlal edildiği bir dönem yaşıyoruz. İşin en enteresan tarafı anayasa uygulanmayarak sanki yeni bir reform yapıyor gibi birtakım eylem planları halkı kandırıcı biçimde ortaya dökülüyor.
Turgut Kazan (Eski İstanbul Barosu Başkanı): AYM’nin bu kararı doğrudur. Daha önceki kararlar da dikkate alındığında Korkusuz ile ilgili verilen karar isabetlidir. Türkiye’de BİK sorunu AYM’de, Hâkimler Savcılar Kurulu ve ilgili tüm kurumlarla birlikte mutlaka demokrasiye ve basın özgürlüğüne uygun biçimde yeniden yazılması gerek. Türkiye’de bu işleri uygulayacak yargı siyasal iktidara bağlı olduğu için benzer uygulamalar devam edecektir. Demokrasi ve özgürlükler temel haklar tek insanın takdirine bırakılıyorsa zaten orada güvence yok demektir. En üstteki bu işe nasıl bakıyor, diye bakıyorlar. Kendilerince oradan alacakları ilhama göre hareket ediyorlar.
EFKAN ALA ŞİKÂYET ETTİ
Korkusuz gazetesi, 3 Ağustos 2015’teki nüshasında eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın görevden ayrılmasına karşın konutunu boşaltmadığı ve 2.5 milyon liralık tefrişat yaptığını yazdı. Ala’nın şikâyeti üzerine başlatılan soruşturmada Küçükçekmece Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi. Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi ise Ala’nın tekzip metninin yayımlanmasını kararlaştırdı. Ancak Korkusuz, bu tek taraflı metni yayımlamadı. Ala, da BİK’e başvurarak tekzibi yayımlamadığı gerekçesiyle Korkusuz’u şikâyet etti. Şikâyet üzerine BİK, Korkusuz’a 2 gün “resmi ilan ve reklamların kesilmesi” cezası verdi ancak gazetenin resmi ilan ve reklam yayımlama hakkı bulunmadığından verilen cezanın şimdilik uygulanmamasını kararlaştırdı. Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Korkusuz’un bu karara yaptığı itirazı kısmen kabul ederek, cezayı bir güne düşürdü. Korkusuz, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. AYM de “hak ihlali” kararı verdi.