Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakırköy’de bulunan Hazine arazisini ticaret ve turizm alanı olarak MÜSİAD’a verdi. Bakırköy, 52 pfta, 62 ada …
Bakırköy, 52 pfta, 62 ada 129 parsel sayılı 14 bin 620 metrekare Hazine alanı Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğine (MÜSİAD) 30 yıllığına devri yapıldı.
Ardından da söz konusu alan ile ilgili Çevre ve şehircilik Bakanlığı tarafından 1/5000 ölçekli Nazım İmar planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Tadilati yapılarak ticaret ve turizim fonksiyonu verildi. Yapılan plan tadilati 04 Şubat 2022 tarihinde askıya çıkardı.
‘Yapılaşmaya izin vermek akıl tutulması’
Yapılan plan tadilatı ile ilgili Sendika.Org’a konuşan inşaat mühendisi İbrahim Doğan, bu alanın bölgedeki çok trafikli yolların kavşak noktasında olduğunu, alana yapı inşa edilmesi durumunda sürücülerin görüş mesafelerinin düşeceğini belirtti, “Bu alanda yapılaşmaya izin verilmesi gerçek anlamda akıl tutulmasıdır, trafigin yoğun olduğu yolların kavşağında bulunan bu hazine arazisinde yapıların yapılması trafik kazalarına davetiye çıkarmaktır. Yapılan bu plan tadilatı yasalara ve şehircilik ilkelerine aykırıdır. Bilimselikten uzak ve kamu yararı taşımıyor” dedi.
Doğan, açıklamasına şöyle devam etti:‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan rant ve çıkar sağlama planları ile kamusal alanlar yok ediyor. Yapılan bu Plan düzenlemeleri ile birlikte yeni Yapı yoğunluğu ve nüfus artışı getirilecektir. Bu plan tadilatı ile birlikte altyapı sorunları ve trafik yoğunluğu oluşacaktır.Söz konusu 14 bin 620 metrekare Hazine arazisi yapılan plan tadilati ile idari tesisler, ofisler, iş hanı, çok katlı mağazalar, banka gibi ticaret ve finans birimleri, rezidans kullanımı ile turizm ve konaklama tesisi yer alacak. Yoğunluk 1.65 ve yükseklik Z+10 kat olarak onaylanmıştır.Yapılan bu düzenlemelerin hiç bir yasallığı olmadığı gibi bilimsel bir açıklamasında olamaz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul’un planlarından ve yaşam alanlarından elini çekmelidir. Rant uğruna bu kente ihanete devam ediliyor.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu uygulamaları ile İBB ve ilçe belediyesinin yetki ve görevlerini yok saymaktadır. Kendi asli görevini bırakmış İstanbul’un yaşam alanlarını, donatı alanlarını rant uğruna betonlaştırma amaçlı plan tadilatları yapmaktadır. Bu kentin planlarının yapılması İBB ve ilçe belediyesinin görevi ve yetkisindedir.Bu kentin yeni ticatet ve turizm mekanlarına ihtiyacı yoktur. Ancak bu kentin tamamında yeşil alanlara, deprem toplanma alanlarına, park ve gezi alanlarını ihtiyaç vardır. Yapılan bilimsel araştırmalara göre de İstanbul’da yapı fazlası var. Ancak vatandaşın alım gücü yoktur.Sonuç olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul’un planlarından ve yaşam alanlarından elini çekmelidir. Yapılan bu plan düzenlemeleri yasalara ve şehircilik ilkelerine aykırı olması nedeniyle derhal geri çekilmelidir. Yaşam alanlarına birlikte sahip çıkalım.’
‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan rant ve çıkar sağlama planları ile kamusal alanlar yok ediyor. Yapılan bu Plan düzenlemeleri ile birlikte yeni Yapı yoğunluğu ve nüfus artışı getirilecektir. Bu plan tadilatı ile birlikte altyapı sorunları ve trafik yoğunluğu oluşacaktır.Söz konusu 14 bin 620 metrekare Hazine arazisi yapılan plan tadilati ile idari tesisler, ofisler, iş hanı, çok katlı mağazalar, banka gibi ticaret ve finans birimleri, rezidans kullanımı ile turizm ve konaklama tesisi yer alacak. Yoğunluk 1.65 ve yükseklik Z+10 kat olarak onaylanmıştır.Yapılan bu düzenlemelerin hiç bir yasallığı olmadığı gibi bilimsel bir açıklamasında olamaz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul’un planlarından ve yaşam alanlarından elini çekmelidir. Rant uğruna bu kente ihanete devam ediliyor.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu uygulamaları ile İBB ve ilçe belediyesinin yetki ve görevlerini yok saymaktadır. Kendi asli görevini bırakmış İstanbul’un yaşam alanlarını, donatı alanlarını rant uğruna betonlaştırma amaçlı plan tadilatları yapmaktadır. Bu kentin planlarının yapılması İBB ve ilçe belediyesinin görevi ve yetkisindedir.Bu kentin yeni ticatet ve turizm mekanlarına ihtiyacı yoktur. Ancak bu kentin tamamında yeşil alanlara, deprem toplanma alanlarına, park ve gezi alanlarını ihtiyaç vardır. Yapılan bilimsel araştırmalara göre de İstanbul’da yapı fazlası var. Ancak vatandaşın alım gücü yoktur.Sonuç olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul’un planlarından ve yaşam alanlarından elini çekmelidir. Yapılan bu plan düzenlemeleri yasalara ve şehircilik ilkelerine aykırı olması nedeniyle derhal geri çekilmelidir. Yaşam alanlarına birlikte sahip çıkalım.’
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.