Spor Toto Harika Lig’in 3’üncü haftasında Beşiktaş, Fatih Karagümrük’ü konuk etti. Güçlü karşılaşmada fileler 5 kere havalandı, siyah-beyazlılar maçtan 4-1 galip ayrıldı. Spor müellifleri, Beşiktaş – Fatih Karagümrük maçı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Muhteşem Lig devinin yıldızı maçın akabinde övgüleri topladı.
İşte Beşiktaş – Karagümrük maçı hakkındaki spor muharrirlerinin kaleme aldıkları…
ÇOK ÖZEL BİR FUTBOLCU / BİLAL MEŞE
Futbol biraz da gösteridir. Bu öge olmayınca, oyunun pek tadı-tuzu da olmuyor. İzlerken keyif alacaksınız, hoş hareketleri alkışlayacaksınız. Bunun içindir ki, Beşiktaş’ın ele-avuca sığmayan oyuncularından N’Koudou maça daha bir renk katıyor. Oynadığı her maçta onu radarıma alıyorum. Topu ayağına aldığı anda, rakip eksiltiyor, üretiyor, asist yapıyor, ekstra goller de atıyor. Kartal’ın attığı ikinci golü gördünüz mü? Baş mimarı N’Koudou’dur. Düşünün savunmanın solunda, oyun sıkıştığı anda neredeyse 60 metreye yakın o denli bir pas attı ki, Rosier oyunu adeta aykırıya yatırdı. O da topu Salih’e aktardı. Buraya kadar olağan. Pekala, o N’Koudou ne vakit ileri çıktı? Nasıl ciğerdir arkadaş… Gitti, ceza alanına girdi, Salih’in asistini şık bir golle taçlandırdı. Haydi siz siz olun, bu adamın peşine takılmayın. Çok özel bir oyuncudur benim penceremden.
Beşiktaş, maça coşkulu ve de iştahlı başladı. O denli bir baskı kurdu ki, rakip nefes almakta zorlandı! Kuşkusuz bu baskı, durum üretimine de olumlu yansımalar yaptı. Weghorst, Harika Lig’de birinci golünü attı, gösterisini da yaptı. İlk yarının özetini yaparsak; Kartal’ın iki golü dışında, üç topu da direkten döndü. Yani üç direğe, iki filelere! N’Koudou’nun yanı sıra orta alanda Salih Uçan tesirli bir futbol ortaya koydu. Biraz daha üzerine koyarsa ki, çok yetenekli, onun da tadına doyum olmaz. Bu yarıda maçın tek tartışmalı durumu, Caner Erkin topu eliyle mi, yoksa omuzuyla mı çıkardı? Valla, biz çözemedik. VAR diyaloğundan ‘devam’ çıktı! Yayıncı kuruluşun çektiği manzaralarla o konuma ahkam kesmek çok güç…
Dünkü Kartal’ın o baskısına can dayanmaz. Ne var ki, ikinci yarıda Kartal fark nedeniyle vites küçültür üzere oldu. Lakin 50’de Masuaku’nun korner atışına âlâ yükselen Muleka farkı üçe taşırken, kadrosunu da rahatlattı. Ne var ki, fark ne olursa olsun, bu oyunda hiç bir şeyin garantisi yoktur, Alanya maçı gibi(!)… Hakikaten 53’te Diagne karambolden attığı golle farkı ikiye indirdi. Bu gol konuk kadrosu ayağa kaldırdı, ofansa çok adamla çıktı, bu faktör Kartal’a sorunlu dakikalar yaşatmasına neden oldu. Belli ki Beşiktaş, Alanyaspor psikolojisini hala üzerinden atamadı. Bu yüzden savunmaya kapanmak zorunda kaldı. Neyse ki ikinci yarıda oyuna giren Kartal Kayra, 89’da sağdan kesti, Rosier kalabalık savunmanın ortasından golünü atarken, mümkün bir puan kaybına da set çekti.
KARTAL BU SEFER GÜCÜNÜ GÖSTERDİ / SERDAR SARIDAĞ
Süper Lig’in birinci haftasındaki Kayserispor maçı hariç, Beşiktaş son iki lig maçının birinci 45 dakikasında dayanılmaz bir tempo koydu ortaya. Dünkü Fatih Karagümrük maçında da gördük bunu. Avantajlı bir skor elde ettikten sonra oyunun geri kalanında topu rakibe bırakan bir anlayışa geçiyor. Futbolda bu durum elbette olağandır ancak oturmamış savunmasıyla Beşiktaş için bu haftalarda sorunlu bir durum. İlk yarıya kasırga üzere başlayan Beşiktaş, koca bir 90 dakikada bulabileceği durumları 45 dakikada buldu. İki gol dışında üç gol ve kaçan öbür fırsatlar vardı. Weghorst 17. dakikada attığı golle güya bu işin tek golle kalmayacağını hissettiriyordu. Nkoudou 33. dakikada skoru 2-0’a getirdi lakin asisti yapan Salih Uçan yavaş yavaş eski günlerine dönüyor. Alanya maçının da birinci yarısında bu isimler öne çıkmıştı ki bu nedenle Valerien Ismael, Salih ile Nkoudou’yu çıkardığı için eleştirilmişti.
İkinci yarının 50. dakikasında bu defa Muleka, avcı santrafor özelliğini göstererek farkı üçe çıkardı. Kasımpaşa’daki klasikleşmiş korner gollerini Beşiktaş’ta da atacak üzere. Bu gole Diagne 53’te cevap verse de Rosier 90’da atttığı golle tabelaya 4-1’i yazdırdı. Ancak 85’te Ricci’nin şutunu Ersin kurtarmasa kalan dakikalar Beşiktaş için düşünceli olabilirdi. Karagümrük karşısında üç puanı alarak tepe yarışında kıymetli bir avantaj elde eden Beşiktaş, oynadığı futbolla da taraftarını memnun etti.
SEN NEYMİŞSİN N’KOUDOU / ATTİLA GÖKÇE
Mutlu, huzurlu, gururlu.. Enerjik, dinamik, sempatik… Beşiktaş’ın Vodafone Park’ta taraftarıyla buluşmasının alkışlarla kutlandığı gecenin özeti. Anlaşıldı, hakeme karşı çok öfkeli ve takıntılı halleri geride bırakmışlar. Alanya’daki kusurlarıyla yüzleşmişler. O kusurların yerine yesyeni bir anlayışla pırıl pırıl parlayan, göz okşayan akıllı bir oyuna dönmüşler. Evet goller hoş, hem de çok hoş. Lakin dikkatinizi çekerim: Oyuna bakın. Her dakikasını tekrar tekrar izleyin. Beşiktaşlı futbolcuların ve Valerien Ismael’in bir hafta içinde kendilerini nasıl yenilediklerini görün. Evet, birbirinden hoş hareketlerle, arayışlarla (ve elbette gollerle) dolu bir oyun izledik. Beşiktaş, berbat bir başlangıç yapsa, bir kaza golü yese, oyun oynamak yerine hengame etse, çatışsa gerilse kendi taraftarlarının da itimadını kaybedebilir, Alanya’dan sonra daha da büyük bir kayba uğrayabilirdi.
Hayır, o denli makus bir tablo oluşmadı. Bilakis sakat Ghezzal’ın yokluğuna karşın Kartal tam da ismine layık inanılmaz kanat marifetleriyle adeta gösteri yaptı. Bu şovun baş aktörü de Nkoudou idi… Bilhassa birinci yarıda topla her buluşmasında dikine delici driplinglerle, ön direğe art direğe gönderdiği toplarla grubunu adeta uçurdu.
Sağ kanatta Rosier’in ortaladığı topa uçarcasına yere paralel bir atılım ile kafayı yapıştıran Weghorst da birinci golüyle açtı perdeyi. Nkoudou maça damgasını vuran hoşluğu ikinci golde taçlandırdı.. Solbek alanından taa sağ kanattaki Rosier’e uzuuun bir top gönderdi. Oyunun akışı değişti. Rosier süratle yöneldi rakip kaleye, Salih’i gördü, o da birebir biçimde kusursuz bir pasla soldaki arkadaşına verdi pasını… Kimdi o arkadaşı? Atağı başlatan Nkoudou! Bravo nasıl uçup da geldin oraya çakıverdin golünü. Aferin sana!
İlk yarıda sağ önde güya arkadaşlarına ayak uyduramıyormuş üzere görünen Muleka da 50’de 3-0’a getirdi tabelayı. Masuaku’nun kornerine ön direkte kafayı vuruverdi. Beşiktaş’ın gösterisi, hem savunmada (en başta Necip), hem orta alanda (Salih ve Gedson Fernandes) hem de forvette (Nkoudou ve Uçan Hollandalı Weghorst) yanlışsız, akıllı ve çabuk atılımlarla değerli istatistikler oluşturdu. Fakat 53’te Diagne’nin attığı golden sonra Karagümrük’ün topa sahip olma ve hamlede baskı yaratma sırası geldi. Necip ve arkadaşları tehlikeli dakikaları birlikte savuşturdular. Ve Rosier… O da sağ kanadın efendisiydi dün. Gedson Fernandes’in asistinde maçı bitiren golün de sahibi oldu.
Muleka o kanatta biraz daha hareketli içeri kat ederek Weghorst’a daha yakın oynasaydı oyun daha hoş, skor daha da güçlü olabilirdi. Günün en değerli gerçeği, bence, Valerien Ismael’in Alanya’daki yanılgılarından ders çıkarmış olmasıydı. Kendisiyle ilgili kuşkuları da bir ölçüde azalttı.. Weghorst’un iki sefer ofsayta yakalanması, tekrar Weghorst, Muleka ve Salih’in direkten dönen topları da şova dahildi dün. İlk 60 dakikada Beşiktaş hem tempolu, hem baskılı, hem de üretken bir ekip kimliği sergiledi. Lakin bu oyun güç tüketimini de hızlandırıyor. Karagümrük’ün kurduğu baskı biraz da bu yorgunluğun karşılığı oldu. Laf ortamızda Pirlo’nun nasıl bir oyun planladığını da merak ettim, fazla bir şey göremedim.
