Bilim Kurulu Üyesi Kara: Dikkat edersek yayılım eğrimiz düşük kalacak

Prof. Dr. Ateş Kara, koronavirüs önlemlerine ait DHA’ya açıklamada bulundu. Prof. Dr. Kara, virüsün yayılımını durdurmak için planlanan tedbirlerin basamak basamak hayata geçirildiğini aktardı.

Şu andaki olaylara bakıldığında ya yurt dışından direkt ya da yurt dışından gelenlerle bağlantılı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kara, “Hala ülke içerisinde deveranın olmadığını bildiğimiz için ekstra bir tedbir almaya bugün gerek yok. Fakat yarın baktık ki farklı bir olayımız var, farklı bir halde seyrediyor, o vakit bu tedbirler direkt olarak lokantaların kapatılması, alışveriş merkezlerinin büsbütün kapatılması, marketlerin muhakkak saatlerde çok az sayıda yahut muhakkak sayıda kişinin içeride bulunmasını sağlayacak halde açık kalmasının organize edilmesini sağlayacak biçimde olabilir” dedi.

‘Okulların tatil edilmesi büyük etken’

Prof. Dr. Kara, virüsün yayılımının hava sıcaklığı, nem oranı, insanların iç içe kalmaları üzere pek çok faktöre bağlı olduğunu söyledi. Kara, okulların kapalı kalmasının yayılmanın önlenmesinde büyük etken olduğunu tabir ederek, “Enfeksiyon görülmeye başladıktan sonra okulları kapatırsanız enfeksiyondaki azalma en yeterli ihtimalle yüzde 15’te kalıyor. Yani 100 olay görecekseniz 85 görüyorsunuz. Ancak enfeksiyon daha görülmeden okulları kapatabilirseniz, bu tesir asgarî yüzde 45 oluyor. Yani 100 hadise yerine en fazla 55 görüyorsunuz, hatta 40’a kadar düşüyor. Bu nedenle Türkiye, tedbirleri başka ülkelere nazaran çok erken, çok radikal formda alıyor. Bunun temel emeli, ülkemizdeki olay görülmesini mümkün olduğunca ötelemek” diye konuştu.

‘Okulların kapalı kalma müddeti uzayabilir’

Prof. Dr. Kara, okulların kapalı kalma müddetinin, durumun seyrine nazaran değişebileceğini söz ederek, “Bugün için net bir şey söylemek mümkün değil. Önümüzdeki günlerde ülkemizdeki durumun nasıl seyredeceğine, ülkemizde görebileceğimiz hadiselerin, içeriden yayılan olaylar mı, yoksa dışarıdan gelen olaylar mı olacağına bağlı olarak bu müddet uzayabilir; ancak kısalmasını beklemiyorum ben” sözünü kullandı.

 ‘Önümüzdeki 1.5-2 ay çok önemli’

Olay sayısında ani artış olmaması için devletin üzerine düşeni yaptığını vurgulayan Prof. Dr. Kara, bundan sonraki süreçte halkın da çok dikkat etmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Kendi aramızdaki toplumsal arayı, toplu hayat alanlarında, bulunduğumuz yerlerde, diğer insanların bulunduğu yerlerde 1 metrelik arayı muhafazamız lazım. Mümkün olduğu kadar meskenden çıkmamamız lazım. Bilhassa yurt dışından geldiysek 14 gün konutta kalmamız, en az şahısla temas etmemiz, dışarıya da mümkün olduğu kadar çıkmamamız gerekiyor. Çıkacaksak da maske takarak çıkmamız lazım. Bunları becerebilirsek, bizim ülkemizdeki hadise sayısı çok daha yükselmeden devam edebiliriz. Ülkemizde daha hadise görülecektir. Bugün sayı 47, tahminen bu 57, 67 de olabilir. Fakat bu özelliklere dikkat ettiğimiz surece bizim eğrimiz çok küçük kalacak. Önümüzdeki 1.5-2 aylık periyotu da bu halde atlatabilirsek, o vakit Türkiye bu salgını en başarılı yenen ülkelerden biri haline gelecek. Ancak bu kurallara uymazsak hadise sayımızdaki artış çok yüksek olabilir, buna lütfen dikkat edelim” dedi.

 ‘Aşıyı geliştirme imkanına sahibiz’

Aşı çalışmalarına ait de bilgi veren Prof. Dr. Kara, şöyle devam etti:

“İlk etapta virüs izole edildikten sonra, bunu Çin çok erken yaptı. Virüsün tüm genetik bilgisini çıkardı. Ve bundan sonra da doğal omurdaki üç boyutlu formunu ortaya koydu. Bu türlü olunca da bizim ona karşı bedenin savunma elamanlarının ürettiği antikoru görme, geliştirme talihimiz oldu. Bu taraftan aşıyı geliştirme imkanlarına sahip miyiz, evet. Dünyada da İsrail’in, ABD’nin, Almanya’nın ve Çin’in geliştirdiği aşılar olduğunu biliyoruz. Bu aşıyı geliştirmiş olmamız, oluşacak antikorlar bizi koruyacaktır manasına gelmiyor. Öncelikle bunun koruyup korumayacağının testlerinin yapılması lazım. İkinci basamakta bu uygulandığında inançlı mi, değil mi onun kesinlikle kıymetlendirilmesi gerekiyor. Üçüncü basamakta da bu güvenlik, sağlıklı gençlerde olabilir; ancak sanki yaşlılarda nasıl, çocuklarda nasıl ayrıyeten onun test edilmesi lazım. Tüm bunların da önümüzdeki 1 yılda olmasını beklemiyorum. Çok hızlandırılsa bile önümüzdeki ocak ayına lakin yetişir.”

Kara, istikrarlı beslenme, düzgün uyku ve tertipli antrenman yapmanın imünim sistemini zinde tuttuğunu, zinde bir imünim sisteminin de bedenin virüs, bakteri enfeksiyonlarına ya da öbür enfeksiyonlara karşı yanıt vermesinde avantaj sağladığını kaydetti.