Bilim Kurulu Üyesi Tarih Verdi: ‘Hedeflenen Grup Aşılanırsa 29 Ekim’de Rahatlarız’

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sıhhati Ana Bilim Kolu Lideri ve Sıhhat Bakanlığı Toplum Bilimleri Şurası Üyesi Prof. Dr. Necmi İlhan, koronavirüse karşı yürütülen aşılama çalışmalarına ait DHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. İlhan, herkesin samimi ve bilimin ışığında ilerlemesi gerektiğini belirterek, “Aşılamada belirli bir sayısı tutturmuş, kapanma ile birlikte kurallara uyan toplumda olağana daha yakın bir hayatın sürdüğüne şahit oluyoruz. Bu nedenle, bu ispatlar ışığında baktığımızda vatandaşların aşı olması gerekiyor” dedi.

“Maalesef şu an vefat edenler ortasında 65 yaşın üstünde olup aşı sırası geldiği halde aşı yaptırmayan vatandaşlarımız var. Bu, bir doktor olarak beni üzüyor. Aşı olma imkanı var, aşı sırası gelmiş, aşı olsaydı tahminen o büyüğümüz hastalığı hafif geçirecekti. Bu nedenle aşı olmak gerekiyor. Bunu bir sayıyla da söz edelim; ocak ayı başında yaşlıların olaylar içinde görülme durumunu nisan ayı başına nazaran kıyasladığınızda yarı yarıya bir düşüş kelam konusu. Demek ki aşı bu kadar koruyor. Hatta toplumun genelini ilgilendirecek bir sayıdan bahsetmek gerekirse, biliyorsunuz yaklaşık 1 milyon kadar sıhhat çalışanı aşılandı. Sıhhat çalışanlarının ortasında 20 yaşında gençlerimiz de var, 80 yaşında kıdemli hocalarımız da var. Sıhhat çalışanlarında ise hadiseler içindeki orana baktığımızda 1 Ocak ile 1 Nisan’ı kıyasladığınızda 4 kat azalma kelam konusu. O vakit aşının bu derece tesirli olduğunu gördüğümüzde açıkçası aşıya karşı olumsuz görüş geliştirmek, aşı direncini anlayabilmek mümkün değil. Elbette farklı bir ispat varsa bu görüşülebilir ama bilim daima delillerle ilerler. Şayet bir delil, yayımlanmış makale varsa bununla konuşmak gerek. Toplumsal medyada ‘ben aşıya karşıyım’, ‘aşı olmayacağım’ demekle açıkçası bu iş olmuyor maalesef.”

Prof. Dr. İlhan, aşı çeşidinin artmasının avantaj olduğunu kaydederek, “Bazen tedarik meseleleri yaşanabilir. Tedarik meselelerinin önüne geçmek için en doğrusu aşıların fazla kümede olması. Yerli aşılarımızın bir tanesi faz 3 basamağına geldi. Güz periyoduna geldiğimizde yerli aşılarımız olursa, elimizin daha da rahat olacağını söylemek mümkün. Bu mühlet dahilinde farklı aşı kaynakları bulmak hakikat bir seçenek. Size bağlı olmayan bir süreçte, dış kaynaklı bir aşıda tedarik sorunu olabilir, bu nedenle bu arayışlar ve bulunan aşı gerçek bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor” sözünü kullandı.

“4.5 milyondan fazla kişi koronavirüs tanısı aldı, 39 bine yakın vatandaşımızı da koronavirüsten kaybettik. Haklı olarak vatandaşlarımız çok sıkıldılar. Nitekim sıkıntı mühletler yaşıyoruz. Kurallara uyarak daha yeterli bir sürece gelebileceğimizi söylemek elbette mümkün. Tam kapanma periyodu yaşıyoruz, bununla bir arada sayılar düzgün bir seviyeye gelirse, kurallara ahenk devam ederse, Sıhhat Bakanının dediği üzere 40 yaş altı vatandaşların aşılanması haziran sonuna kadar, 20 yaş üzeri gençlerimizin aşılanması güz devrinde gerçekleşirse, hedeflenen kümenin aşılanması gerçekleşirse, güz periyodunda daha düzgün vakitler görebiliriz, bunun için de tahminen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı uygun bir tarih olarak düşünebiliriz. Bu şöyle düşünülmemeli; örneğin ‘ekim sonuna geldiğimize herkes maske çıkarak, fizikî aralığa uymayacağız, kalabalıkta bir ortaya geleceğiz’ manasına gelmiyor. Daha tahminen rahat olabileceğimiz, en azından ailemizi ziyaret edebileceğimiz, kurallara uyarak toplumsal yerlerde bir ortada olabileceğimiz, çocuklarımızın okuluna devam edebileceği vakitler olabilir niyetindeyim.”