Bilinen Son İlkel Kabile Olan Tanzanya’daki Hadza Kabilesi ve Sahip Oldukları Tuhaf Bakteri!

Günümüzde dünyaya modern bir insan nüfusu hakim olmasına rağmen, Hadza halkı yaşam tarzı ve yedikleri yemekler ile binlerce yıl önceki atalarından öğrendikleri gelenekleri değiştirmeden devam ettiriyor.

Hadza kabilesini araştıran araştırmacılar şok edici bir gerçekle karşılaştılar. Paleolitik çağda kaldığı düşünülen bir mikrobiyom hala onların bedenlerinde yaşıyordu!

Hadzaların modern tıbbi tesislere çok az erişimi olduğu düşünüldüğünde, Kuzey Tanzanya’daki diğer gruplara kıyasla düşük metabolizma ve yüksek bulaşıcı hastalık oranlarına sahip olmaları pek de tuhaf gelmiyor.

Araştırmacılar, bu farklı popülasyonların bağırsak florasını karşılaştırdığında modern yaşam tarzımızda içimizdeki bakteri ekosisteminin bunu kaldırmaya yeterli olmayacağını buldu. Bu da demek oluyor ki, bir gün bir Hadza ile karşılaşırsanız, belki de ölebilirsiniz.

Hadza halkı mevsimsel olarak yemek yiyor. Kurak mevsimde daha fazla et ve yağışlı mevsimde ağırlıklı olarak bitki bazlı, yüksek lifli besinler tüketiyorlar. Temizlik malzemeleri olmadığı için bağırsak mikrobiyomlarının bizimkilerden farklı olduğu düşünülüyor.

Baobab ağacından yaptıkları ünlü çorbalarına ek olarak bal yemeyi de çok seviyorlar. Hatta öyle ki, balın kremsi yapısının hazzını sadece arıyı tamamen mideye indirdikleri zaman aldıklarını söylüyorlar.

Hadza halkı, Malavi ve Amazon’daki kabileler de dahil olmak üzere dünyadaki diğer geleneksel toplumlarla bazı bakteri türlerini paylaşıyor. Bu benzerliklerin geniş coğrafi farklılıklar arasında gözlemlendiği düşünüldüğünde, bakterinin insanların evrimini şekillendiren faydalar sağladığını öne sürülüyor.

Modern toplumlarda bu türün görülmemesi, sanayileşmenin bağırsak floramızı önemli ölçüde değiştirdiğini göstermekte. Bu nedenle belki de biz de tıpkı Hadza kabilesi gibi mevsimsel yemek yemeliyiz…