Bir zamanlar unutulmaya yüz tutmuştu, şimdi bu sanata yoğun ilgi var

Bir vakitler unutulmaya yüz tutmuştu, artık bu sanata ağır ilgi var

Öğrenmesi bir ömür süren Hüsnü Sınır sanatı hak ettiği pahası tekrar kazandı

Babasından öğrendiği Hattatlığı geleceğe taşıyor

AFYONKARAHİSAR – Afyonkarahisar’da 15 yaşında babasından öğrendiği çizgi sanatını günümüze kadar sürdüren ve yeni yeni kursiyerler yetiştiren emekli Öğretmen Cafer Eyidoğan, son yıllarda çizgi sanatına olan ilginin bir oldukça arttığını belirterek, 7’den 70’e birçok kişinin sanatı öğrenmek istediğini kaydetti.

Türk İslam sanatında değerli bir yere sahip olan Hüsni Sınır sanatı Kur’anı Kerim harflerinin, tevhid inancı ve estetikle birleşimi sonucunda meydana geliyor. Afyonkarahisar’da yaşayan Hattat Cafer Eyidoğan merakla başladığı ve yaklaşık 30 yıldır sürdürdüğü mesleğini özveriyle devam ettiriyor. Ebru sanatı ile Sınır sanatını birleştirerek ortaya harika eserler çıkartan Hattat Cafer Eyidoğan babasından öğrendiklerini 30 yıldır günümüze taşıyor.

“Baba mesleğini devam ettiriyorum”

Öğretmenlik yaptığı yıllarda Çizgi ve Ebru mesleğine devam ettiğini tabir eden emekli öğretmen Cafer Eyidoğan, “Geçmişte 36 yıl İmam Hatip Lisesi meslek dersleri öğretmenliği yaptım. Çizgi ve Ebru mesleği; baba mesleği olarak devam ettirmiş olduğum bir meslektir. Öğretmenlik yaptığım yıllarda da bu mesleği devam ettirdim. Misyon yaptığım tüm vilayetlerde etrafıma ve öğrencilerime elimden geldiği kadar Ebru ve sınır sanatını öğretmeye uğraş ettim. 30 yıldır Ebru ve Sınır sanatı üzerine kursiyer yetiştirmeye devam ediyorum. Afyonkarahisar’a 10 yıl evvel geldim. Bu 10 yıllık süreçte şuanda kendi iş yerimde kurs vererek öğrenci yetiştirmeye devam ediyorum” dedi.

“Hattatlığın çıraklığı bir ömür sürüyor”

Şunda 15-20 kursiyerinin olduğunu belirten Eyidoğan, sınır sanatını öğrenmenin çok uzun yıllar aldığını ve çıraklığının ise bir ömür sürdüğünü aktardı. Eyidoğan, “Bunlar aşikâr günlerde ve saatlerde geliyorlar. İçlerinde nitekim bu çizgi sanatını devam ettirebilecek kapasitede olanlar var. Onlarla özel ilgilenerek inşallah bizden sonra ileriye götürecekleri için onlara uğraşlı bir formda öğretmeye çalışıyoruz. Sınır öncelikle sabır demektir. Sabır olmadan Sınır, Ebru dahi olmaz. Vakit olarak da şu kadar vakitte sınır öğrenilir, şu kadar vakitte ebru öğrenilir diyemeyiz. Ebru ve Hatta kendini adayan ölünceye kadar onun çırağı olur. Ne vakit oldum derse o vakit öldüğü gün odur. Onun için bizim ustalığımız uzun mühlet çalışılması gerekir. Fakat yuvarlak bir şey söylersek 6-7 sene üzere vakit içerisinde devam eden bir öğrenci ben çizgi yazıyorum diyebilir. Ebruda da böyledir. Ebru bilhassa gereçlerini kendi yaparsa Ebrucudur. Fakat dışarıdan satın aldığı materyallerde Ebruculuk yahut sentetik gereçlerde Ebruculuk olmaz. Ebrunun gereçleri farklıdır” diye konuştu.

“Bu sanat 7’dan 70’e herkesin dikkatini çekiyor”

Mevcut kursiyerlerin sayısının bir oldukça fazla olduğunu söyleyen Eyidoğan: “Hat sanatı çok eski bir sanat olarak günümüze kadar gelmiştir. Çizgi demek, çizgi demektir. Hüsni çizgi; hoş çizgi demektir. Sınır sanatı 7’den 77’ye herkesin dikkatini çeken lakin son vakitlerde unutulmaya yüz tutmuş sanatlar ortasına girmiş, ama şuan da da yine büyük bir ilgi görmeye başlamıştır. Kursiyerlerimizin sayısı bir epey fazladır. Bu açıdan Ebru ve Çizgi tekrardan bir ilerleme gösterdi diyebiliriz” dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Hayati Kanat