Bursa Ovası’nı besleyen Nilüfer Çayı’nda korkutan manzara

Uludağ’ın güney yamaçlarından başlayarak, Karacabey Boğazı’ndan Marmara Denizi’ne dökülen 103 kilometre uzunluğundaki Nilüfer Çayı’nda, sanayi tesislerinin yol açtığı kirliliğin toplu balık vefatlarına yol açtığı tez edildi.

Çevre sakinlerinden İlhan Nizam (58), balık vefatlarını görür görmez yetkilileri aradığını söyleyerek, “Nilüfer Çayı’ndaki balık vefatlarını duydum. Akabinde çabucak buraya gelerek yetkili yerleri aradım ve buradaki durumu bildirdim. Her sene burada balık vefatları oluyor. Bunun sebebi ise Nilüfer Çayı’nın kirliliğindendir. Yetkililerin buna bir an evvel tahlil bulmaları gerekiyor. Böylece burada ömrünü sürdüren canlıların vefatlarını önleyerek, ilerleyen yıllarda daha pak ve hoş bir Nilüfer Çayı görürüz” diye konuştu.

KESİN SONUÇLAR TAHLİLLE ORTAYA ÇIKACAK

İhbarla bölgeye gelerek sudan ve balıklardan numune alan Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, yaptıkları açıklamada, “Balık vefatları haberleri üzerine Nilüfer Çayı’ndan hem su hem balık numunesi aldık, inceliyoruz. Sıcak nedeniyle sudaki oksijenin düşmesi sonucu vefatlar olabilir diye düşünüyoruz. Kesin sonuçlar tahlille ortaya çıkacak” dedi.

Karacabey ilçesi Ekmekçi Mahallesi mevkisinde görülen toplu balık ölümlerinin nedeninin belirlenmesi için tahlil sonuçları beklenirken, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı balık vefatlarına ait şunları söyledi: 

“Tam bu mevsimde ekseriyetle Marmara Denizi’nin etrafındaki akarsularda zati çok az balık kaldı. Zira Marmara Denizi’nin etrafındaki akarsular atık kanalına dönüştü. Bu yüzden de içinde balık yaşayamaz hale geldi.

Bir çoğunluğu içinde balık yaşayabilen az sayıdaki akarsuda ise tam bu yaz başında balık vefatları haberleri patlıyor her tarafta. Ne oluyor da bu balık vefatları ortaya çıkıyor.

Yetkililer geliyorlar, su numunesi alıyorlar, balık numunesi alıyorlar. Laboratuvara gönderiyorlar, 3 ay sonra laboratuvardan sonucu geliyor. Hiçbirimiz duymuyoruz. Yetkililerin gelip, balık vefatlarına dair örnek aldığını duyuyoruz.”

“ÇAYDA NE KADAR BALIK VARSA HEPSİ ÖLÜYOR”

Nilüfer Çayı’ndaki balıkların mevt nedeninin, sudaki oksijen düzeyinin düşmesi olmadığını belirten Prof. Dr. Sarı, şunları söyledi:

“Bu balıkların neden öldüğü çok net. Bu hayvanlar zehirleniyor. Çayda durduk yerde dün ölmeyen balıklar, bugün topluca ölüyorsa bunun bir tane izahı var; zehirleniyor.

Çıkarsınız çay boyunca ölçe ölçe gidersiniz, o su kalitesi nerede değişiyorsa, oradaki işletmeden geliyordur bu zehir. Bunu yapmamız lazım.

Prof. Dr. Mustafa Sarı

Şu anda bugün Bursa Karacabey’de Kocaçay geliyor, Susurluk Çayı’nın devamı olarak. Ve tam bayram Dereboğaz bölgesinde de Nilüfer Çayı’yla birleşiyor. Şu anda Nilüfer Çayı’nın birleşme noktasının yakınında, Kocaçay üzerinde fecî balık vefatları bu sabahtan itibaren başladı.

Sazanlar, yayınlar, kefaller, çayda ne kadar küçük, büyük balık varsa hepsi ölüyor. Hepsinin topluca ölmesi zehirlenmeden diğer bir şeyden, sebepten değildir. Her yıl tıpkı bölgede balık mevti oluyorsa, bunun nedeni zehirlenmedir.

Acilen yetkililerimizin o bölgedeki çay boyunca ölçümler yapması gerekiyor. Nedeninin bulunup, cezalandırılması gerekiyor. Şu anda ağır ziraî faaliyet var. İlaçlama faaliyetleri yürütülüyor.

Birisi gelip, orada bir şey mi yıkadı, o yüzden mi zehirlendi. Birisi atık mı saldı. Bunu çok süratli bir halde ortaya çıkarmamız lazım. Yoksa nitekim kamu vicdanı bundan büyük ziyan görüyor.”