Bursa’da yaklaşık 150 yıllık tarihi iskender kebapçısının yöneticileri, işletmede bazı çalışanların para kaçırdığı iddiasıyla suç duyurusunda …
‘Çok fazla adisyon iptali vardı, garsonu elden hesap alırken yakaladık’
İnceleme ve araştırma sürecine, bir müşterilerinin kendilerini uyarmasından sonra başladıklarını belirten işletme sahibi, “Adisyonlara bakarken iptaller gözümüze çarptı. Çok fazla iptal edilen siparişler gördük. Garsonlara sorduğumuzda kaçak cevaplar aldık. Sonrasında içimizde şüphe oluştu. Bir sonraki gün İstanbul’daki dükkanımızın açılışına gittik. Açılışta bir müşterimiz, dostane bir şekilde uyardı. Bize, yıllardır müşterimiz olduğunu söyleyen kişi, ‘Sanki sizin orada bir şeyler dönüyor’ diyerek uyardı. Açılıştan döndükten sonraki gün kardeşimle tam bu konuyu konuşurken, camdan baktığımız sırada elle hesap verildiğini gördük. Bu önemliydi, çünkü biz de elle hesap verilmez.
‘Sadece beş yılda neredeyse 80 bin adisyon iptal edilmiş’ Her şey bilgisayar sistemi üzerinden yapılır. Hemen yanımıza çağırdık. Sorunca eli ayağı titremeye başladı. O dakikadan itibaren kafamızda bir şüphe kalmadı. Sonrasında iptal olan adisyonları araştırmaya başladık. Bir şıra ya da suyla kapatılan adisyonların olduğunu gördük. Yenmiş ve her şey silinmiş, sadece bir su bırakılmış. Bu tarz adisyonların hepsini çıkardık. Bir baktık ki rakamlar çok büyük. Sadece beş yılda neredeyse 80 bin adisyon iptal edilmiş. Ayrıca birkaç masa tek adisyon içerisinde gösterilmiş” dedi.
“10 yıl boyunca kurbağa gibi kaynatılmışız” Muhasebe kayıtlarını ve güvenlik kameralarını izledikten sonra personele konuyla ilgili sorular sorduklarını söyleyen işletmeci, “Direnenler oldu. Daha sonra 2’si suçlarını itiraf etti. Kimisi ‘Biz bunu 10 yıldır yapıyoruz’ dedi. Kimisi de ‘Biz geldiğimizden beri yapılıyor’ diye ifade etti. Yıkıldık ve perişan olduk. ‘Nasıl anlayamadınız?’ diye soranlar oluyor. Suç örgütü olmanın gerektirdiği sonuçlar bunlar. Çünkü her noktada, her türlü unsurla oynamışlar. Pişme süresi, gramajı, meşrubattaki stok sayısıyla bile oynamışlar. Kasadan sadece parayı fiziki çalma meselesi değil. Her noktaya girmişler. Kurbağayı pişirirken soğuk sudan sıcak suya kaynatırlar. Soğukkanlı olduğu için sıcağı hissetmesin diye. Biz de 10 yıl boyunca kurbağa gibi kaynatılmışız. Etrafımız ısınmış ve biz maalesef farkına bile varmamışız. Gerçekliğimizle oynamışlar”